ANA SAYFA
GÜNDEM
SİYASET
EKONOMİ
MAGAZİN
EĞİTİM
SPOR
KÜLTÜR-SANAT
SAĞLIK
KÜNYE
İLETİŞİM

DÜMBÜLLÜ’YE RAHMET OKUTMAK

   
Hüseyin AKSAKAL - DÜNYA HALİ Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

1973 yılında 76 yaşındayken kaybettiğimiz İsmail Hakkı Dümbüllü’nun kavuk ve fesi törenle bir tiyatrocu kuşağından öbürüne aktarılır.

Dümbüllü,  hocası Kel Hasan Efendi’den aldığı fes ve kavuğu, 1968 yılında Münir Özkul’a teslim etti. Özkul, tuluat sanatının simgesi sayılan fesi (Kavuğu değil) Müjdat Gezen’e,  Gezen de Şevket Çoruh’a teslim etti.

Ortaoyunu sanatını temsil eden kavuk ise başka bir yol izledi. üçüncü kuşak kavuk taşıyıcı olan Özkul, bu görevini 1989’da Ferhan Şensoy’a, Şensoy da 2016 yılında Rasim Öztekin’e devretti.  Geçtiğimiz Ağustos’ta tiyatrodan emekli olan Öztekin, 20 Eylül 2020’de (sadece 20 gün önce) kavuğu Şevket Çoruh’a teslim etti.

Böylece Özkul’dan sonra yolları ayrılan kavuk ve fes bir araya yeniden gelmiş oldu. Bu kavuk ve fes birlikte Türk tiyatro sanatının mirasını temsil ederler ve kendisi bunu Kel Hasan’dan almış olsa da “Dümbüllü’nün kavuk ve fesi” diye anılırlar.

Tıpkı günlük yaşamda gülünç şekilde çelişkili durumların, “Tam Dümbüllü’lük durum” veya “Dümbüllü’ye rahmet okuttu” şeklinde değerlendirilmesi gibi…

***

Fakat kimi şeyler yaşıyoruz ki, Dümbüllü’ye rahmet okutacak kadar gülünç, “Tiyatro” adını mecaz olarak çekinmeden kullanabileceğiniz karşıtlıklar içeriyor.

Son hafta içinde Erdemir ve belediyenin Kızılcapınar barajındaki su kullanım önceliği üzerinde yaşanan ve Dümbüllü’ye rahmet okutan tartışmaları ibretle izliyoruz.

Erdemir diyor ki: “Belediye başkanı yanlış yönlendiriliyor, gelsin biz kendisine doğru bilgileri verelim, doğrusunu öğrensin.”

Belediye diyor ki, “Erdemir ve OYAK yönetimi yanlış yönlendiriliyor, gelsin de görüşelim. Doğrusunu biz anlatalım”

Ne hikmetse ikisi de “Gel görüşelim” demesine rağmen, arada sağlıklı bir iletişim kanalı oluşturmak bir türlü mümkün olamıyor.

Belediye “Erdemir bizim canımız ciğerimiz, her şeyimiz,” diyor, Erdemir , “Ereğli Halkı ve Ereğli ile bir bütünüz” diyor demesine de, vuslat bir türlü mümkün olmuyor.

Yoksa  Soap Opera diye bilinen ucuz dizilerde sevgililerin kavuşması halinde dizinin sona ereceği gibi, vuslata erildiğinde artık konuşacak bir şey kalmayacağından mı korkuluyor?

Ortada bir tiyatro mu var? Kasten mi böyle oluyor, kendiliğinden mi? Dümbüllü’nün kavuğu ve fesinin başına geldiği gibi bu iki kurumun bir araya gelmesi ihtimali var mı?

***

Karadeniz Ereğli’nin bir an önce gerçekleştirilmesini beklediği bir çok proje var. Bunlar arasında Kent Meydanı, Eski Belediye binasının kültür merkezine dönüştürülmesi, Üniversite Kampüsü Projesi, Trafik düzenlemesi gibi konular başı çekiyor.

Bu işlerin bir kısmı yerel yönetimin sorumluluk alanında, bir kısmı  merkezi hükümetin, bir kısmı da yerel yönetim ve merkezi hükümetin birlikte  halletmesi gereken şeyler…

Belediye, dört işletmenin bulunduğu balık lokantaları, sanat sokağı kurulması, tulumbacılar sokağında restorasyon, Cehennemağzı otoparkı, pazaryerinde zabıta kulübesinin yerini değiştirmek gibi, yapılması öncesinde “Proje” unvanıyla taltif edilmeyen işlerle zaman öldürüyoruz.

Adı üstünde “Önemli” meseleler  bu bakımdan biraz farklılık arz ediyor. Onların hepsinin ya bir “Projesi” var, ya da halen hazırlanan bir tanesine kavuşmayı bekliyor. Nedense projeler bir türlü fiiliyatla buluşamıyor.

Buradan da Dümbüllü’ye layık güzel bir tiyatro çıkabilir gibi geliyor insana…

***

Bir sözüm de “Falanca sana şunu demiş, cevap vermeyecek misin” diyen dostlara…

Davul dengi dengine çalar.

Nasıl beş yüz kelimeyle düşünen biri, beş bin kelimeyle düşünen birini anlayamazsa, dağarcığı sadece hakaret ve iftiradan ibaret olanlar, gerekçeleriyle ifade edilen fikirlere sadece kendi dağarcıklarında ve gönüllerinde ne varsa onunla karşılık verebilir. Gülün dibindeki gübreyi karıştırırsanız gübre kokar ya… Aynı öyle…

Bu yüzden Mevlana’nın dediği gibi, her şeye verecek cevabınız olabilir ama önce lafa bakarsınız laf mı diye, sonra da söyleyene bakarsınız insan mı diye…  Asil azmaz, su kokmaz, kokarsa sabun kokar, onun da aslı yağdır.

Hiç değilse, bunu bir tiyatroya dönüştürmemek gerek.

***

Dümbüllü’nün fesi ve kavuğu, ismine layık bir çok ortaoyunu oynanan Ereğli’ye gelir mi bilinmez… Fakat bu kadar adını andıktan sonra Türk ortaoyunu, tuluat, tiyatro ve sinema sanatçısı İsmail Hakkı Dümbüllü’yü anmamak olmaz.

Kendisini rahmet ve özlemle anıyorum.

 



YORUMLAR

Hasan Turgut | 9 Ekim 2020
Vuslat gününü bekliyoruz


Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?


Her sene 24 Temmuz’da basın mensupları için kutlama mesajları yayınlanır. Adı üstünde Basın Bayramı ya… Gelec... Devamını oku >>

KENDİ AYAKLARI ÜSTÜNDE BİR EREĞLİ…


Gazetelerde, internet sitelerinde, sosyal medyada, realitenin ne olduğundan ziyade, kimin haklı olduğu veya kimin neye sahip olduğu, neye s... Devamını oku >>

GEÇEN HAFTA, BU HAFTA


İçimden hiç yazı yazmak gelmiyor…  Daha doğrusu ne yazsam yetersiz olacağını bildiğimden, klavyemden utanıyor, be... Devamını oku >>

BEKLEYEREK DEĞİL, ÇALIŞARAK…


Karadeniz Ereğli yeni yıla okulda akran zorbalığının bir örneğini konuşarak girdi. Bir meslek lisesinde dört öğrenci, eng... Devamını oku >>

İL OLMA TALEBİ YA DA EREĞLİ’YE SAĞIR OLMAK…


2020 Aralık ayında, neredeyse tam iki yıl önce bu konuyu yine yazmışım. “Karadeniz Ereğli, taleplerini merkezi idareye aktarm... Devamını oku >>

KÖŞE YAZARLARI

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?
EREĞLİ ‘’DİNAMİKLERİ’’ ZAYIF
Nöbetçi Eczaneler

PİYASALAR

32,4504
34,8290
2.441,87

KDZ.EREĞLİ'DE HAVA DURUMU

kapalı
kapalı 12o

SON YORUMLAR