İL OLMA TALEBİ YA DA EREĞLİ’YE SAĞIR OLMAK…

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

2020 Aralık ayında, neredeyse tam iki yıl önce bu konuyu yine yazmışım.

“Karadeniz Ereğli, taleplerini merkezi idareye aktarmakta yetersiz kalmasının sorumluluğunun bir bölümünü milletvekillerine izafe ediyor. Sesini yükselttiğinde gönülsüzlük, savsaklama veya (üniversite kampüsü örneğindeki gibi) dirençle karşılaşınca da, kendi sorunlarını Ankara’ya taşıyacak kendi milletvekilleri olmasının yolunun il olmaktan geçtiğine yönelik bir yaklaşıma sıcak bakıyor.”

“Zaten genel olarak Ereğli’nin talebi de “Bizim de bir valimiz olsun” diye özetlenebilecek şekli bir talep değil. Aslolan vatandaşın, Ereğlililerin talep ettiği yatırımların gerçekleşmesidir.”

“Anlayacağınız, İl olup olmama meselesi, Ereğlililerin nasıl düşündüğünden ziyade, il merkezinin siyaset ve bürokrasinin ilçeye bakışının ne olduğuna bağlıdır” demişim.

Hakkını yemeyeyim, o günlerde TSO Başkanı Arslan Keleş de benzeri bir açıklama yapmıştı. Keleş “İl olma talebine sıcak bakmadığı” minvalinde bir şeyler  söyleyince, eleştirilere konu olmuş, sonra “İl olma talebinin, ilçenin asıl taleplerinin önünü kestiği, dolayısıyla öncelikle bu taleplere odaklanılması gerektiği ” açıklamasında bulunmuştu.

MHP Ereğli İlçe Başkanı Rahman Demirtürk de yaptığı açıklamada benzeri bir şeye dikkat çekiyor.

Demirtürk, “Devlet büyüklerimiz Ereğli’yi İl yapma düşünceleri varsa biz buna saygı duyarız. Ereğli’de bir anket Ereğli halkı İl olmayı talep eder. Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı olarak bizi İl yapın Zonguldak’tan ayrılalım diyenlerden değiliz. Ereğli Zonguldak’ın en büyük ilçesidir. Ereğli Zonguldak’tan hak ettiği değerleri almayan ilçedir. Ereğli İl olmak için uğraşmıyor.  Ereğli hak ettiği değeri almak için uğraşıyor” diyor.

***

Karadeniz Ereğli’nin il olma talebi belirli zamanlarda ortaya çıkar. Bu zamanların başında şüphesiz seçim dönemleri geliyor.  Tıpkı bugünler gibi… Genel seçimler açısından, bu aynı zamanda Ereğli’ye seçilebilir sıradan bir milletvekili verilmemesinin ilçede yarattığı kırgınlığın tezahürüdür.

Ne zaman ulusal basında yeni illerle ilgili bir haber ortaya çıksa yeniden bu konu gündeme gelir. Bu sadece Ereğli’yi kapsayan bir konu olmadığından muhtemelen birçok ilçede de aynı şey tartışılır. Tarsuslu bir arkadaşım, “Bizim binlerce yıllık tarihimiz var, Mersin de neymiş?” demişti bir keresinde.

Ayrıca, gündelik siyasette hedef saptırmak için durup dururken bu konunun ortaya atıldığı da olur. Bu başka her şeyden ziyade tribünlere oynamanın bir yöntemidir.  Genelde eksik hizmetlerin tamamlanmamasından vilayetin siyaseti ve kamu idaresini sorumlu tutmak şeklinde ifade edilir.

***

Ama ortada bir vakıa, bir olgu var.  İl olma talebinin yüksek sesle dile getirilmesi aynı zamanda bu olgunun Bu konuyu da daha önce 2020 Şubat’ında şöyle yazmıştım:

“Karadeniz Ereğli ve Zonguldak Merkez arasında her zaman, tıpkı bir sisin içinde görünen nesnelerin farklı biçimlere bürünmesi gibi, işlerin her iki taraftan bakıldığında farklı görünmesine yol açan şüphe ve kuruntulardan oluşan bir atmosfer bulunur.”

O yazıda da Ereğli-Devrek karayolunun yapımına, Ereğli’de üniversite kampüsü kurulmasına, Tersanelerdeki meselelere Zonguldak kamuoyunun suskunluğuna, hatta duyarsızlığına dikkat çekiliyordu.

Ereğli cenahında yaşanan hayal kırıklıklarının temelinde, Zonguldak’ın kamusal alanının en büyük ilçesinin sorunları ve taleplerine destek vermekteki eksikliği, hatta sağırlığı olduğunu belirtmeye gerek yok. Sanki Ereğli’ye yapılan bir şeyin sonuçlarından biri Zonguldak’ın gelişmesi, yapılmayan bir şeyin sonuçlarından biri Zonguldak’ın hizmette geri kalması değilmiş gibi… Karadeniz Ereğli üniversite kampüsü için cayır cayır bağırırken, sponsorlar, hayırseverler hevesle sıraya girerken, Zonguldak’ın suskunluğu, hatta ayak sürümesi Ereğli’de nasıl algılanıyor düşünmek gerekmez mi?

Ereğli İl olur mu olmaz mı diye tartışılıyor Zonguldak’ta… Bırakın il olmayı, Karadeniz Ereğli’de şaka yollu bile olsa,  Zonguldak’tan ayrılıp Düzce’ye bağlanmayı tartışmaya açmak isteyenler olmadı mı? Bu neden oluyor diye sormak gerekmez mi?

Ortada olgu veya algı var. Her iki taraf açısından da can sıkıcı hem de. Bu algı Ereğli ve Zonguldak arasındaki aidiyet hissini her yapılmayan hizmet, her karşılanmayan taleple daha da büyütüyor. 

Algı düzlemindeki bu kopukluk büyüdükçe, daha da yüksek sesle dile getirilen il olma talebi,  “Yakışıklı bir vali ve yardımcıları mı? Bizim de olsun,” gibi naif bir istek değil.  İl olma talebi görmezden gelinebilir ama bu talebin arkasında neyin olduğu, Ereğli’den ziyade Zonguldak’ta düşünülmesi gereken ciddi bir konudur.

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar