ERDEMİR PLAJI… BELEDİYENİN PLAJI…
1980’lerin ortası 90’ların başıydı.
Fabrikada çalışan babamın kardeşlerimle bana Erdemir Sosyal Müdürlüğü’nden çıkarttığı ‘personel yakını’ kartımla ERDEMİR plajına girebildiğim yıllardı.
ERDEMİR personeli ve ailesinin kart göstermeden plaja giremediği, ERDEMİR sinemasında film izleyemediği garip yıllardı.
Çarşının belli noktalarına konumlandırılan gişelere gidip abonmanın beyaz, öğrenci kısmının da sarı renkte satın aldığı küçük-dikdörtgen kağıt parçası biletle kırmızı renkli Mercedes 302 ile plaja gidildiği püfür püfür yıllar…
***
Ergen bile değil, çocuktum. Babası fabrika çalışanı çocuğu olan benim gibi birkaç arkadaşımla gurupça plaja giderdik.
O gün öyle bir gündü.
Hatice’nin babası fabrika işçisi değil savcıydı. Emrah ve Ümit kardeşlerin babaları kıraathane işletiyor, Hüseyin’in babası ise mobilya döşeme ustası. Plajın girişinde kartı olanlar, kartı olmayanlar için güvenlikçiye yalvarırdı. “Abi hepimizi al içeri.”
Bazen alırlardı ama o gün hepimizi almak istemediler. İlk başkaldırmam o gündü. “Onları almazsan biz de girmiyoruz…" Sonra doğruuu ERDEMİR plajı yanındaki Belediye Plajı’na…
Sonraları, madem kartlı-kartsız ayırımı oluyor ayrı kalıyoruz; 10’uncu kilometreyi mesken tutmuştuk. Kıçımızı kesen midyelere aldırış etmeden kayalardan denize atlamanın verdiği mutluluğu hiçbir kart da veremezdi zaten. Akşam oldumu da o zaman inşaat halindeki huzurevinin önünden kırmızı 302’ye binip, kapının girişinde oturan muavine biletimizi verirdik. Arkalara ilerlerken, her camı açık olan otobüste cereyan yapan rüzgarın içeride deli gibi savurduğu perdelerinin yüzümüze çaparak tuzlu-ıslak saçlarımızı kuruttuğu yıllardı.
***
Yıllar geçti.
Ara ara ERDEMİR eleştirilerin odağı oldu. ‘Deniz, fabrika çalışanlarının mı? Biz de girmek istiyoruz’ deniliyordu. Sanırım 2006 yılıydı. O yıl; ‘yine personel ya da yakını para vermeden kartla girsin, diğerleri de kişi başı 50 lira ödeyip girsin’ uygulaması başlatıldı.
Bu da tepkiye yol açmış; uygulama yalnızca bir sezon sürmüştü. Plajlar zaten oldum olası aktivistlerin eylem alanı olmuştu.
2020 yılıydı.
Kıyı Kenar Çizgisi Kanunu’nun uygulanmasını isteyen ve kendilerine ‘deniz dostları’ diyen bir gurup; Erdemir Plajı, Ereğli Belediyesi Kamp Alanı ve Aqua Park’ın halka verilmesi talebinde bulup eylem yapmıştı. Erdemir'in plaj tesisini hizmete kapattığı, plajı Milli Emlak Müdürlüğü’ne devrettiği yıldı. Tesislerinin açılması için yetki Ereğli Kaymakamlığı’na verilmişti.
ERDEMİR Plajı'nın Gülüç Belediyesi’ne mi yoksa Ereğli Belediyesi’ne mi verilecek tartışmalarının yaşandığı yıldı. O gün eylemciler Kıyı Kenar Çizgisi Kanunu gereği bu alanlar için, “denizin olduğu yerden karaya doğru 50 metre kamusal alanlar bizimdir. Buralar işgal altındadır” diye haykırmışlardı…
Hatta eylemciler; Ereğli Belediyesi’ne ait olan, içinde ki mini dairelerde belediye başkanı, başkan yardımcıları ve meclis üyelerinin kalabildiği 3.497 metre karelik alanın da halka ait olduğu söylemişti.
***
Birkaç yıl sonra…
Çocukluğumun meşhur ERDEMİR plajı Ereğli Belediyesi’ne verildi. Halkçı belediye başkanı Halil Posbıyık, ciddi para ve emek harcadı. Buralara ‘Sevgi Plajı’, ‘Barış Plajı’ ve ‘Dostluk Plajı’ adını vererek üç bölgeye ayırdı. Düşün, aqua beach bile yaptı.
Bölgenin tek Mavi Bayrak unvanına sahip plajı oldu. Herkes kart göstermeden üç bölmeden istediğine girebiliyordu. Parası olan yiyip-içebiliyor, havuzda yüzebiliyor, şezlonga yatıp güneşlenebiliyordu.
Kısıtlı imkanı olanlar ise havlusunu taşa-kuma-çime seriyor, denize girip serinliyordu.
Ta ki bugüne kadar!
Duymadım. Sosyal medyada bazı sayfalarda ‘belediye plajında girişte ücret alınıyor’ paylaşımı yapılmış(!)
Ereğli Belediyesi açıklama yazısı yayımladı, ‘o iş öyle değil’ dedi.
Öyle değil peki nasıl? Yazının devamını okuyunca üzüldüm. Özetle şöyle:
Sevgi Plajı’na ücretsiz girmeye devam. Ama Barış Plajı’na girerken şezlong seti ücretini (şezlong, şemsiye, masa) bu yıl girişte peşin ödeyeceksiniz.
Gerekçe ne peki? Suistimallerin önüne geçmek(!)
Masa-şemsiye istemiyorum, havlumu yere serip güneşleneceğim bunun için para verecek miyim? Açıklama da bu kısım yok.
Telefonda öğrendim: Barış’a gireceksen bir kişi 120, iki kişi 200 lira şezlong seti ödeyeceksiniz. Ödemezseniz giremeyecekmişsiniz.
Sordum yahu niye?: ‘E o zaman Sevgi’ye git.’
Yahu havlumu serip belki ekmek arası köftenizden yiyip, denize de girip evime gitmek istiyorum. Yine sordum niye niyeee? Cevap: ‘Çok açık. Kullan kullanma, ödersen Barış’a girersin.’
E peki…
***
Halkçı belediyenin bu uygulaması halkta nasıl karşılık bulur bilemedim. Ne yani: Para ver gir. Yoksa seçenek çok, yandaki Sevgi Plajı’na gir(!) Orada yapabileceklerini burada yapamazsın(!)
Burada gördüklerini ötekinde göremezsin(!)
Burada şezlong, diğerinde taş(!)
Belediye belki de(!) haklı ama açıkça bende karşılık bulan bir haklılık değil.

YORUMLAR
Şafak NEGÜZEL MESELENİN HALLİ Tarafından Yazılan Son Yazılar

Devleti soymuşlar mı? Hastaları kazıklamışlar mı? Raporun sonucu nerede?
15.5.2025 10:58 1516Aradan aylar geçti, hala ortada sonuç yok. Karadeniz Ereğli Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde bir yıl önce yaşanan ... Devamını oku >>

EREĞLİ’NİN KAYMAKAMI…
8.5.2025 13:08 1249Size, Karadeniz Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı'yı anlatacağım. Ama önce: … Birkaç gün önce Dünya T... Devamını oku >>

EREĞLİ’Yİ KAVURUR, GARİBANI DOYURUR!
14.2.2025 16:05 5306Yağının lezzeti damağında, çıtırtılı ekmeğinin hamur izleri henüz ellerimde yazmaya başladığım bu yazının konusu; tanımadığım ... Devamını oku >>

YAP, İŞLET; BENCE DEVRET!
2.12.2024 09:55 3336Karadeniz Ereğli’de çocuk yıldırıcılığı yaşanıyor. Son iki-üç yıldır peyda olan, guruplar halinde kentin farklı no... Devamını oku >>

KAYMAKAM VE BELEDİYE BAŞKANINA ÇÖZÜM ÖNERİSİDİR!
23.11.2024 15:41 1489Yaşam kalitemiz düşürülüyor. Vaktimiz çalınıyor. Yorgunluğumuza yorgunluk katılıp direncimizi test ediyorlar.&nb... Devamını oku >>

KÖŞE YAZARLARI

PİYASALAR
KDZ.EREĞLİ'DE HAVA DURUMU


SON YORUMLAR



