GÖRENLERİN İÇİ ACIYOR…

Genç kesimin bazılarının ‘saygı’ unsurlarından yoksun olarak yetişmesi, bu kuşağa karşı güzel günlere dair umut besleyenleri üzüyor. Uyarılar fayda etmiyor. Üniformalıların devriyeleri ise korkutmuyor. Onlar, ‘nefes almak için’ gittikleri yeşil alanları katlediyor, toplumun uygun bulmadığı davranışlar sergiliyor. 

Karadeniz Ereğli’de, Bağlık mahallesi sınırlarındaki ERDEMİR Lojmanları’nın yeşil alanları, iddiaya göre bazı duyarsız gurupların saldırısına uğradı/uğruyor. Gazetecinin izlenimlerine göre; 120 Evler sokak, 88 Evler ve Eski Bağlık Kantini sokaktaki gezinti alanları, yaşları 12 ila 25 arası değişen çocuk ve gençlerin uğrak mekanı oldu. Buradaki merdivenlerde, ağaç altlarında ve kaldırım taşlarında guruplar halinde oturanlardan bazıları, yanlarında getirdikleri yiyecek ve içeklerin artıklarını, çevreye saçıyor. Çimenleri, bodur ağaçları ve çam ağaçlarının bulunduğu şehrin ciğerleri olan gezinti alanları; belki de onları korumayı en çok bilmesi gerekenlerce tahrip ediliyor.
Atılan bira kutuları, pet ve cam şişeler, pis maskeler, cips poşetleri, yemek artıkları; kartpostallardaki resimler güzelliğindeki lojmanları, mahvediyor. Üstüne üstlük, ağaç dallarına iliştirilen kullanılmış cerrahi maskeler, oradan geçenlere mikrop geçirme ihtimalini doğuruyor.

UYGUNSUZ HAREKETLERDEN DAHATSIZ OLUYORLAR!
Öte yanda, 80 Evler’de oturan 2 çocuk annesi, yaşam alanlarının kirletilmesi yanı sıra, çoğu zaman meydana gelen kavgalardan usandıklarını söyledi. Güneş battığında ise çocuk yaştaki kız ve erkeklerin uygunsuz tavırlarını görmekten dolayı üzüntü duyduğunu da ifade ederek, şöyle dedi:
“Arabalarla geliyorlar. Bazen müziği son ses açıyorlar. Çoğu zaman küfürlü konuşuyorlar. Yukarıda sık ağaçlık kısma gidiyorlar. Yaşları daha çok küçükler ama uygunsuz tavırları, onları görenleri rahatsız ediyor. Yaşları, içki içmek ve bu tür gayriahlaki tutum içinde olmaları, bana göre doğru değil. Elbette ki hür bireylerdir ancak toplum kurallarını da göz ardı etmemeleri gerekiyor. Bu bölgeden sorumlu güvenlik personelleri var. Böyle durumlarda arıyoruz, geliyorlar. Gençleri uyarıyorlar, uzaklaştırıyorlar. Biz demeden de sürekli devriye geziyor ama onlarında ellerinden fazla bir şey gelemez.”

ÖZGÜR OLMAYA HAKKINIZ VAR AMA…
Gezmelere ve sosyal bağlar kurmalara pek tabi ihtiyacı olan gençlerin; çevre, aile ve millet sevgisi bilinci ile kendilerini eğiterek donanımlı ve saygılı bireyler olmaları ülke menfaatleri için bekleniyor. 
Rasulullah, “Allah Azze ve Celle kötülüğe iltifat etmeyen genci, emsallerine karşı üstün tutar” diye buyurmuştur.

“Biz her şeyi gençliğe bırakacağız... Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir” diyen Mustafa Kemal Atatürk ise, bir başka seslenişinde şöyle demiştir:
"Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk'ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin. Bu belli. Fakat zekânı unut, daima çalışkan ol...”

Haber/Şafak Negüzel