Bakar: ´Yürütülen süreç rant ve talan politikalarına dayanmaktadır´

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ereğli Temsilci Yardımcısı Halil Bakar, 17 Ağustos Marmara Depremi´nin 20. Yıldönümünde, depremin ülkenin hala en büyük sorunu olduğunu bildirdi.
Bakar, ilgili mevzuatı deprem gerçeğine göre yeniden ele almakta sorumlu olan siyasi iktidarın yaklaşımının yanlış olduğunu ifade etti.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şube Kdz Ereğli Temsilciliği, Temsilci Yardımcısı Halil Bakar, yazılı açıklamasında 17 Ağustos 1999 depreminin 20. yıl dönümünde, depremin ülkemizin hâlâ en büyük sorunu olduğunu hatırlatmanın toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirtti.
Bakar şunları kaydetti:
" Çünkü deprem önlemlerini almakta, toplumu depreme karşı
bilinçlendirmekte, yapı üretim sürecini ve yapılaşmayı deprem tehlikesini
gözeterek düzenlemekte, ilgili mevzuatı deprem gerçeğine göre yeniden ele
almakta birinci derecede sorumlu olan siyasi iktidarın konuya yaklaşımının
yanlış olduğunu, toplumun güvenle
geleceğe hazırlanmadığının düşünüldüğü belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Türkiye bir deprem ülkesidir. Topraklarının ve nüfusunun
büyük bir bölümü deprem tehlikesi altındadır. Türkiye topraklarında 1900`lü
yılların başından günümüze otuza yakın büyük ölçekli deprem meydana gelmiş ve
resmi kayıtlara göre 100 bin civarında insan hayatını kaybetmiştir.
Buna karşın deprem bir doğa olayıdır. Öncelikle bu gerçek kabul edilmelidir. Bu konuda neredeyse özdeyiş haline gelen "deprem değil uygunsuz konut öldürür" tanımlaması doğru ancak eksik bir tanımlamadır. Çünkü konut, yer seçiminden planlamaya, projelendirmeden programlamaya, inşadan denetlemeye uzanan ve bir bütünlük taşıması gereken yapı üretim sürecinin bir ürünüdür. Bu nedenle süreç bir bütün olarak ele alınmalı ve öldürenin deprem değil bilim ve tekniği yok sayan, günübirlik çıkar odaklı ve ranta dayalı "bozuk yapı üretim süreci" olduğu gerçeği görülmelidir.
Depremle birlikte
ortaya çıkan can ve mal kayıplarını "kadere" bağlamak, her afetten
sonra günü kurtarma anlayışı ile yapılan açıklama ve çalışmalar deprem
gerçeğini anlamamanın ötesinde insan hayatı ile kumar oynamanın örnekleri
olarak değerlendirilmelidir.
Ülkemizde halen yürütülmekte olan süreç, rant - talan politikalarına ve yoğun emek sömürüsüne dayanmaktadır. Bu kapsamda da ülke ekonomisinde inşaat işkolu ekonomiye sanal lokomotiflik yapacak bir "sektör" haline dönüştürülmüştür. 2012 yılında, halkımızın güvenli ve sağlıklı konutlarda yaşamasını temin etme söylemleriyle çıkarılan 6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" kısaca "kentsel dönüşüm" yasası YIK-YAP anlayışı ile yeni sorun yumakları oluşturmuştur. Kanunda sayılan özelliklerde dahi olmayan alanlar Bakanlar Kurulu kararı ile riskli alan ilan edilip yapılaşmaya açılmıştır. Bunun yanında siyasal iktidarın kentlere dönük saldırısı; kentsel değerlerin ve kamusal alanların sermayeye teslim edilmesi, kent merkezlerinin rant projelerine ayrılması, doğal kaynaklar, orman arazileri, kamu ve halka ait arazi ve mülkler ile deprem toplanma arazilerinin kentsel dönüşüm adı altında yağmalanmasını da beraberinde getirmiştir. İmar Barışı adı altında çıkarılan ve uygulaması ekonomik ihtiyaçlarla uzatıldığı anlaşılan yasayla tehlikenin boyutu kat be kat artmıştır."
"TİCARİ KAYGI TEKNİK KAYGININ ÖNÜNE GEÇTİ"
Sonuç olarak Ülke
topraklarının büyük ölçüde deprem tehlikesi altında bulunduğunu ifade eden
Akar, şu görüşlere yer verdi:
"Nerede ise her gün ülkemizin bir yerinde bir deprem
yaşanmaktadır. Buna karşın yapı üretim süreci Ülke ve halkın ihtiyaçları
gözetilerek değil, konut inşaasını ekonominin anahtarı olarak gören bir
anlayışla, rant yaratmaya yönelik olarak işletilmektedir.
Bilim ve tekniğin yok sayıldığı bir ortamda ticari kaygı
teknik kaygının önüne geçmiştir. Bilgi ve beceriye dayalı yöneticilerin yerini
şirket ve cemaat ilişkileri almıştır. Üniversiteler, meslek odaları sürecin
dışına itilmiştir.
Bilimin, tekniğin ve insan yaşamının dikkate alındığı bir
kentleşme ve yapılaşma yerine, kişi ve grupların çıkarlarına dayalı bir
yapılaşma anlayışı kentlerimizi yaşanmaz bir hale getirmiştir. Ormanlar,
ağaçlar, yeşil alanlar, su havzaları, park ve bahçeler yok edilerek kentlerde
boş alan bırakılmazken, güvenli yapı ve yaşanabilir bir çevrenin yaratılması
Ülkenin karar vericilerinin öncelikleri arasında yer almamıştır.
Biz inşaat mühendisleri Odasının, Odaya bağlı şubelerin ve temsilciliklerin yöneticileri olarak bilim ve tekniğe bağlılığın Ülkemizin ve halkımızın aydınlık geleceğinin biricik yolu olduğuna inanıyor ve bu inançla depremin bir afet değil doğa olayı olduğunu, onu afet yapanın rant yaratma politikaları ve buna bağlı olarak işletilen bozuk yapı üretim süreci olduğunu kamuoyu ile paylaşıyoruz."
YORUMLAR
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler
BAKAR AİLESİ’NİN ACI GÜNÜ…
3.12.2020 10:19 4911Erdemir emeklisi Rıza Bakar vefat etti K aradeniz Ereğli’de Erdemir emeklisi Rıza Bakar, 73 yaşında hayata gözlerini yumdu. Alınan bilgiye göre, Mustafa ...
Suç örgütüne operasyon: 9 gözaltı
19.2.2019 00:00 2113Zonguldak Emniyet Müdürlüğü, kamuoyunda ´Tophane Grubu´ olarak bilinen suç örgütüne yönelik operasyon düzenledi. Operasyonda 9 şüpheli gözaltına alındı. Suç işlemek ama...
Ereğli’de “Bir Hareketine Bakar Hayat” etkinliği
12.11.2021 15:08 806Karadeniz Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı, araçları tek tek durdurarak emniyet kemeri kontrolü yaptı, sürücülere maske, trafik kurallarını hatırlatan ar...
Son Eklenen Haberler
HAMSİ FESTİVALİ, İLERİ BİR TARİHE ERTELENDİ
12.11.2025 16:00 345Azerbaycan – Gürcistan sınırında düşen askeri kargo uçağında şehit olan 20 askerimiz yürekleri dağladı. Kdz. Ereğli Belediyesi 16 Kasım’da d&uum...
´AŞK TUZAĞI´ İLE 1 MİLYONLUK VURGUN: 3 TUTUKLAMA
12.11.2025 14:59 518Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde, ileri yaştaki erkekleri duygusal vaatlerle kandırarak kredi kartı bilgilerini ele geçiren bir dolandırıcılık ağı çökert...
HAVA ŞARTLARI HAMSİ FİYATINI YÜKSELTTİ
12.11.2025 14:47 251Zonguldak'ta olumsuz hava şartları ve denizde balığın azalması nedeniyle hamsinin kilogram fiyatı arttı.
TTK VE NATEN´DEN AR-GE İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ
12.11.2025 14:39 205Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ile Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü...
26’NCI YILINDA ACILAR TAZE
12.11.2025 14:01 419Düzce'de 12 Kasım 1999 yılında yaşana ve Merkez üssü Kaynaşlı olan 7.2 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenler, Kaynaşlı Deprem Şehitliği...
KADINA ŞİDDETE KARŞI BİLGİLENDİRME
12.11.2025 13:52 217Karadeniz Ereğli İlçe Jandarma Komutanlığı Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Kısım Amirliği ekipleri tarafından, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadı...
Hava durumu
12.11.2025 10:12 305Yağışların Zonguldak, Düzce, Bartın ve Sakarya çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere g&oum...
BEUN’DAN SAĞLIKTA VE EĞİTİMDE YENİ ADIM
12.11.2025 10:02 237Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) eğitim ve sağlık hizmetlerini aynı çatı altında buluşturan örnek bir projeyi hayata geçirdi. Modern altya...
BABA OCAĞINA TÜRK BAYRAĞI ASILDI
12.11.2025 09:49 789Gürcistan'da C-130 askeri kargo uçağının düşmesi sonucu şehit olan Kıdemli Başçavuş Nuri Özcan'ın Karabük'teki ailesine acı haber ulaşırken, bab...
ŞEHİTLERİMİZİN İSİMLERİ AÇIKLANDI
12.11.2025 09:36 342Milli Savunma Bakanlığı (MSB) askeri kargo uçağının Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşmesi nedeniyle 20 askerin şehit olduğunu açıkladı. Azerbaycan&rsqu...




















