ALKIŞLAMAK YETMEZ, ŞAPKA ÇIKARTALIM…

Bazı şeyler vardır. İlk görüşte önemsenmez. Hatta burun kıvrılır, eleştirilir. Bunca yapacak iş varken bu da neyin nesi, denir. Daha iyi niyetliler, eh bir kenar süsü olmuş, der geçer.
Az önce Ereğli Belediyesi’nin, “KURTULUŞUN 101’İNCİ YILINDA SEVGİ, BARIŞ, DOSTLUK İÇİN SÖYLEDİLER” başlığıyla servis ettiği müzikal görüntüyü izlerken bunlar geçti içimden.

Ereğli’nin turizm değerlerini tanıtmak amacıyla hazırlanmış bir video. Yine Ereğli’nin doğal ve tarihsel mekanlarında çekilmiş.  Üç ayrı parça seslendirilmiş. Üçü de dinlenirken ayrı bir keyif, ayrı bir derinlik veren ve Ereğli’nin tarihini doğasını harmanlayan görüntüler arasında, “Sen gel diyorsun, Bahçe duvarından aştım, Kestaneci Köyü’nden…” parçaları, üstelik Ereğli Belediyesi çalışanlarınca seslendirilmiş.
Ortada amatörce yapılmış, profesyonel bir çalışma var.
Hani öyle kenar süsü denemeyecek, şimdi sırası mı diye burun kıvrılamayacak bir profesyonellikle. Hele bir de konumu ve yaşına takılmadan, “beni bu işe bulaştırmayın” demeden Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın da o güzel Ereğli türküsüne her zamanki medeni cesaretiyle eşlik etmesi.
Pandeminin toplumu delirme sınırlarına ittiği, ekonomik koşulların hepimizi canından bezdirdiği, en kötüsü insanın en yüksek değerleri olan estetik duyguların lanetlenmesi gereken “uğraşlar” olduğu algısının kültürel bir karabasana dönüştüğü şu günlerde bu çalışma minik bir sanat manifestosu olmuş. Ereğli’nin tanıtımına hizmetin de ötesinde yaşama dair direnç noktası adeta bu çalışma.
O nedenle başlığı böyle attık. ALKIŞLAMAK YETMEZ, ŞAPKA ÇIKARTALIM…
Teşekkürler, Ereğli Belediyesi, teşekkürler Ereğli Belediyesi çalışanları.

Çalışmaya destek veren, müzisyenlere ayrıca teşekkürler...

HABER/İZZET ASLANBAY