DENİZCİLİK EĞİTİM KONSEYİ TOPLANDI

Denizcilik Eğitim Konseyi'nin 23. toplantısı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Koordinasyon kurulu adına konuşan Prof. Dr. Ersan Başar, "23. konsey toplantımızda ülkemizdeki denizcilik sorunları paydaşlarıyla birlikte masaya yatırılacak ve buradan çıkan sonuçlarda yine hep birlikte en üst kurumlara, Yüksek Öğretim Kurumuna, Cumhurbaşkanlığımıza, ilgili bakanlıklarımıza bir bilgi notu olarak iletilecek" dedi.
Denizcilik eğitimi ve sektörel dönüşümün ele alındığı toplantı, açılış konuşmalarıyla başladı. DEK Koordinasyon Kurulu adına Prof. Dr. Ersan Başar, konuşmasında, denizcilik eğitiminin kapsamı ve önemine vurgu yaptı. Başar, "23. konsey toplantımızda da ülkemizdeki denizcilik sorunları paydaşlarıyla birlikte masaya yatırılacak ve buradan çıkan sonuçlarda yine hep birlikte en üst kurumlara, Yüksek Öğretim Kurumuna, Cumhurbaşkanlığımıza, ilgili bakanlıklarımıza bir bilgi notu olarak iletilecek. Umarız ülkemiz denizciliği için en güzel işleri hep birlikte yapmış olacağız. Tabii bunları yaparken gelecek eğitimi çok geniş kapsamlı, birçok ayağı olan eğitimi, altyapısı, ders içerikleri gibi birçok noktaya temas eden bir eğitim süreci olacak. Bu eğitim sürecinde de kalite standartları üniversitelerde olduğu gibi denizcilik eğitiminin olmazsa olması en önemli noktalardan bir tanesi. Kalite standartları konusunda özellikle Yüksek Öğretim Kurumu'nun son dönemlerde çok ciddi bir takım yeni yapılanmaları var. Burada bir takım yeni kurallar koyuluyor. Bu eğitim süreçlerinin yeni yapılanmaları ve karakter süreçlerinde belirli bir noktaya gelebilmesi için tüm denizcilik eğitim kurumlarının da aynı hassasiyet içerisinde olması gerektiğini zaten hepimizin bilgisi dahilinde" ifadelerini kullandı.

"Denizcilik yalnızca gemicilikle sınırlı kalmayan geniş ve çok yönlü bir alandır"
BEUN Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Çelikoğlu da denizcilik tarihine ve Türkiye’deki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu. Çelikoğlu, "denizcilik insanlığın tarih boyunca denizlerle kurduğu kültürel etkileşimin bir ürünü olarak hem bir ulaşım aracı hem de bir yaşam biçimi olmuştur. Ticaret, balıkçılık, ulaşım ve savunma gibi alanlarda önemli roller üstlenen denizcilik, teknolojik gelişmelerle birlikte sürekli evrim geçirmiştir. Bir disiplin olarak denizcilik, denizlerde güvenli seyir yapmayı, doğayla uyum içinde yaşamayı ve denizlerin sunduğu kaynakları sürdürülebilir biçimde kullanmayı amaçlar. Bu nedenle denizcilik yalnızca gemicilikle sınırlı kalmayan geniş ve çok yönlü bir alandır. Bugün Türkiye, yerli ve milli ekonomi hamleleri kapsamında denizcilik sektöründe stratejik adımlar atmaktadır. Gemi inşaat sanayinden, savunma deniz araçlarına, liman alt yapılarından, lojistik ağların geliştirilmesine kadar birçok alanda önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Mavi Vatan vizyonu doğrultusunda milli kaynakların korunması ve etkin kullanımı yalnızca savunma açısından değil, ekonomik bağımsızlık açısından da stratejik önem taşımaktadır" diye konuştu.
Toplantıya katılan Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası (GEMİMO) Başkanı Yaşar Canca, konseyin eğitime katkısına dikkat çekerek, "Denizcilikteki bütünlük ve temel eğitimin birlikte olması mantığı hareketle böyle bir eğitim konseyi olması gerekiyordu. Umarım en son bizim nihai hedefimiz olan akreditasyon amacına da YÖK üzerinden ulaşacaktır" dedi.

"Artık en az lise mezunu kişiler gemi adamı olabiliyor"
Denizcilik Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çankaya, sektördeki dil yeterliliği ve kalite artırımı yönündeki çalışmaları anlattı. Çankaya, "İngilizce konusunda ciddi sıkıntılarımız vardı. Bu konuda üzerinde ne yaptık? YÖK Dil'i de artık diğer İngilizcelerle birlikte kabul etmeye başladık. Çok önemli bir konu. Bazı yeterliliklerde ciddi daralma yaşıyoruz. Hepimizin malumudur. Bu daralmayı bir nebze genişletecek, rahatlatacak düzenlemeler yaptık. Tabi bunların etkilerini bugünden yarına göremeyiz. Öyle bir şey yok. Uzun soluklu çalışma olacak o. Önümüzdeki birkaç, üç beş yıl içinde ancak görmeye başlayacağız. Orta okul, ilkokul mezunu kabul ediyorduk. Şimdi artık liseye çıkarttık. En az lise mezunu artık gemi adamı olabiliyor. Buradaki amacımız kaliteyi yükseltmek. Gemi denetimlerde çok ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Bir gemici kalkıp kaptana ya da üst amirine bıçak çekip ya da kamarasına gidip şiddet uygulayabiliyor. Bu yaptığımız düzenlemeyle bunları bir nebze aşmak istiyoruz. Ne kadar faydası olur zaman içerisinde göreceğiz" ifadelerini kullandı.

"Yüksek öğretimin artık yeniden yapılandırılması gerektiğine inanıyorum"
Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafiz Arıca ise denizciliğin teknolojiyle ilişkisini ve eğitimin dönüşüm ihtiyaçlarını dile getirdi. Arıca, "Denizcilik her zaman diğer sektörlere teknolojik gelişimler dahil olmak üzere öncülük etmiş ve geleceği şekillendirilmiş sektörlerin başında geliyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Ben denizcilik eğitimi anlamında da ülkemizdeki yüksek öğretimin şekillendirmesinde bu konseyin öncülük edeceğine yürekten inanıyorum. Benim burada her konuşmamda vurguladığım gibi yüksek öğretimin artık yeniden yapılandırılması gerektiğine, hızla değişen dünyada artık bizim de ayak uyduramadığımız teknolojinin akıl almaz bir hızla değiştiği dünyada eğitim sistemimizin, yüksek öğretim sistemimizin buna ayak uyduracak şekilde kendini güncellemesi gerektiğini ısrarla ifade ediyorum" diye konuştu.

"Müfredata kadar her konuda el atması güzel bir iş"
BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, konseyin kuruluş amacına ve katkılarına dikkat çekti. Özölçer, "Böyle bir konsey kurulması, bu konuda ön ayak olması ve eğitimdeki müfredat dahil her türlü konuya el atması güzel bir iş. Dolayısıyla Denizcilik Eğitim Konseyi'ni tebrik ediyorum. Bugün buraya gelmiş bu işe katkı sunan herkese teşekkür ediyorum" dedi.
Açılış konuşmalarının ardından plaket takdimi gerçekleştirildi. Konseyin ilk günü, gündem değerlendirmeleri ve sonuç raporu hazırlığıyla tamamlanacak. İkinci gün Filyos Limanı başta olmak üzere Zonguldak gezisinin ardından toplantı programı sona erecek.