Burda olmaz denilen yerden, 20 ton ürün aldı

Karadeniz Ereğli’de hobi olarak domates üreten ve yetkililerin “burada domates yetişmez” sözüne kızarak dikimim yaptığı tarlada bu yıl 20 ton ürün alan İsmail Günay isimli vatandaşın öyküsü akıllara “kötü komşu insanı mal sahibi yapar” sözünü getirdi.

Karadeniz Ereğli’de, geçtiğimiz yıl hobi olarak domates üreten İsmail Günay, yetkililerin ‘Burada domates olmaz’ sözüne kızarak oluşturduğu tarladan bu yıl 20 ton domates aldı.

Karadeniz Ereğli ilçesinde emlakçılık yapan 45 yaşındaki İsmail Günay, pandemi sürecinde köyüne giderek hobi bahçesi yaptı. Burada ata tohumundan domates üretmeyi başaran Günay, ilçe tarım müdürlüğüne giderek tarla yapmak istediğini söyledi. İlçeye bağlı Dağlıca Köyü Kalafat Pınar mevkisinin rakımının yüksek ve nemli olduğu gerekçesi ile burada domates üretiminin mümkün olmayacağı yanıtını alan Günay, geçtiğimiz yıl hobi olarak aynı bölgede domates üretiminde başarılı olduğunu söylese de yetkilileri ikna edemedi. Bunun üzerine Düzce Üniversitesi’ne gidip tarlasının toprak analizlerini yaptıran Günay 5,5 dönüme ata tohumundan elde edilen domatesleri ekti. Günay şu anda tarlasından 20 ton domates aldığını ve 1-2 ay içerisinde 30-35 ton daha domates almayı beklediğini söyledi.

“HAZİNE ARAZİLERİ TARIMA AÇILSIN”

Tarımda çok iyi kazançlar olduğunu ve kendisinin gençlere örnek olmak için bu projeyi gerçekleştirdiğini dile getiren Günay, hazine arazilerinin tarım projelerinde kullanılmasının önünün açılmasını istedi.

Kendisine “Burada domates olmaz” denmesi üzerine tarlayı yapmaya karar verdiğini dile getiren Günay yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:

“İlçe tarımdakiler beni tahrik ettiler. Bana dediler ki; ‘Burada domates olmaz.’ ‘Niye?’ diye sorduğumda, burada rakım yüksek, güneş az ve nem var. ‘Ben geçen sene hobi olarak yaptım, başardım bu sene tarla yapacağım’ dedim. Bölgeye örnek olmak istiyorum, emin olun bu işte para var. Biz bir hata yaptık bu sene fuyolda ekmedik, balık tepsilerinde yaptık. Bu da fideye biraz zaman kaybettiriyor. Bu tarla da hazırda 20 ton domates var, belki bugüne kadar 10 ton satmıştım. Yani tarımda para harcarsan para kazanıyorsun. Para var bu işte ben buna inanıyorum, şu an da tarlamda 20 ton domates var. Bugün toptan 3 liradan 60 bin TL para yapar. Bu mahsul 2 ay daha dökecek, bu aylarda da 30 -35 ton daha alırım diye düşünüyorum. Benim bu işin ekonomisine ihtiyacım yok, ben bölgeye örnek olmak istiyorum. Hatta yetişsinler, bana desinler ki biz bu işi yapacağız, ne kadar yetişebilirim bilmiyorum ama bedava tohum dağıtacağım. Bölge ekonomisi gelişsin, ben Bilecik’te bir çiftçini altında son model araçlar gördüm. Neden burada olmasın? Köylerde belki 50 tane gelin, eşi gurbette, eşini bekliyor. Aldıkları maaşlar komik rakamlar. Ben bu tarladan 100 bin lira bekliyorum şu anda. İlgilenemiyorum, işim gereği hafta sonları gelebiliyorum tarlaya, ben buradan 200 bin lira da kazanabilirdim bu sene.”

“İLÇE TARIM BUNU GÖRSÜN İSTİYORUM”

Üretilen ürünün ucuza halka pazarlanabileceği bir pazaryerinin hem üretici hem de tüketiciyi memnun edeceğini savunan Günay sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dağlıca’da domates oluyor. Ben bunu ilçe tarımında görmesini istiyorum. Bir çiftçi ‘1 lira 30 kuruşa domates veriyorum, 6 liraya marketten alıyorum’ diyor. Bu şekilde değil de bu domatesi 3 verip, herkesin yiyeceği bir Pazar yeri olsa, herkes karlı çıkar. Üretici para kazanır, tüketen de daha ekonomik ürün almış olur. Çiftçiye mazot, gübre deyip, ovuşturmak yerine, bilgili, toprak desteği olan, tarımsal üretim desteği olsa bu ülke patlar. Islah edilmesi gereken tarım arazileri ile ilgili, bölgede hazine arazileri var. Girişimcilere bu yerler verilmeli. Mesela Aydınlar Çayında 30 dönüm yer var. Ben talip oldum oraya vermediler. Oranın üzerinde yine 25 dönüm hazine arazisi var, yine vermediler. İki sene oldu başvuru yapalı daha cevap gelmedi. Devlet kurumlarında bizim gibi insanlara ilgisizlik var. Buda tabiî ki tüketim haznesindeki aile ekonomisinin maliyetlerini arttırıyor. Ben 25 dönüm daha ekebilseydim, barajın üzerinde benim şuan hazırda 100 ton domatesim olacaktı. Sezon sonu 250 ton domates olacaktı. Ben burada insan istihdam ediyorum. Devamlı çalışan 1 kişi ama yan çalışanlar ile 5 kişi oluyor. O zaman 15 kişi istihdam edecektim. Kurumlarda ki insanlara başvurduğumuz zaman bizi gitsin diye bakıyorlar. İlgi alaka yok. Kimseden para pul istemiyoruz. Mazot, gübre, tohum desteği istemedik. Sulama sisteminden, her şeyi tamamen bireysel çaba ile. Allah’a şükür başardık. Gurbette çalışan gençler, köylerinde ki bahçelerde 3’er dönüm, 5’er dönüm bahçeler ile gurbette 1 yılda kazanacakları parayı ben 5 dönüm tarlada kazanacaklarına inanıyorum. 5 dönüm bahçeden 2 buçuk ton sarımsak alabilirsin. Döngüsü şuan ki para ile 150 bin lira. Köyde yaşayan için, servet paralar. Israrla tavsiye ediyorum, herkes domates yapsın, biber yapsın. Tarımda para yok diyen, evde yatmaya alışmıştır. Tarımda para var.”

Günay ayrıca önümüzdeki yıl bölgede 2 bin kapasiteli kaz çiftliği kurup, kaz üretmeyi planladığını ifade etti.

Haber: İHA