BİZİM KENDİ ATA TOHUMUMUZ VAR; İSTEYEN ALABİLİR...

Yeraltında yıllarca çalışıp ekonomiye can veren bir maden işçisi, emekli olduktan sonra ‘yerüstüne’ de can katmaya karar verdi. Domates ve salatalık ata tohumlarını toprakla buluşturan Erkan Yılmaz, bir ilçenin de umudu oldu. Yılmaz, “insanlar ‘ben mis gibi domates yemek istiyorum’ diyorlarsa buyursunlar, poşetleri ile buraya gelsinler” diyerek Haziran ayının sonuna randevu verdi…

İSRAİL TOHUM VERMEYECEKMİŞ(!) YERE BATSIN; BİZİM KENDİ ATA TOHUMUMUZ VAR!

Zonguldak’ın ilçesi Alaplı’da bir seraya ekilen ata tohumlarından oluşan domates ve salatalıklar büyümeye başladı. Buradan elde edilecek mahsul, Alaplı’nın ata tohumu ihtiyacını karşılayacak.
Üç çocuk babası Erkan Yılmaz, 7 yıl önce TTK’den emekli olduktan sonra tarıma ve ata tohumuna merak sardı. Yaptığı araştırmada, daha önce haberlere de konu olan ata topumu üreticisi Recep Somuncu’ya ulaştı. Somuncu’dan tohumları temin eden Erkan Yılmaz, soluğu daha sonra Alaplı Ziraat Odası’nda aldı. Projesini Oda Başkanı Şeref Türkoğlu’na anlatan Yılmaz, gördüğü destek sonrası üretime geçti. Türkoğlu, Alaplı ilçesi Tekkeköyü mevkisinde ‘Uygulamalı Tarım ve Tarım Eğitim Alanı Oluşturulması Projesi’ kapmasında oluşturulan alandaki her biri 300 metrekare olan 4 seradan birini Erkan Yılmaz’a ‘bir yıl deneme’ yoluyla tahsis etti. 
“BURAYA GELİP TOHUM İSTEYENLERİ ELİ BOŞ GÖNDERMEYECEĞİZ”
Ekimini yaptığı Alaplı merkezden 5 kilometre uzaklıktaki serada Demokrat Gazetesi’ne açıklamada bulunan Erkan Yılmaz; kimyasalların toprağı, toprağın da insanları zehirlediğini söyledi. Tamamen saf tohumlarla organik tarım yaparak sağlıklı nesillerin yetişmesine vesile olmayı amaçladığını belirten Yılmaz, şu sözlerle konuştu:  
“7 yıl önce Türkiye Taş Kömürü Kurumu’ndan emekli oldum. Recep Somuncu abimizi internette araştırma yaparken gördüm. Kendisini buldum ve Allah ondan razı olsun elimden tuttu ve bana önayak oldu. Bana ata tohumlarından verdi, incelikleri anlattı. Daha sonra Alaplı Ziraat Odası Başkanı Şeref Türkoğlu ile irtibata geçtim. Çünkü tohumları çoğaltmak istiyordum. Sayın Türkoğlu bana bir yıl deneme amaçlı böyle bir yeri tahsis etti, ‘bu yıl ek, topla; senden bu yıl için kiralama ücreti istemiyorum. Yeter ki sen ata tohumunu Alaplı’da yay’ dedi. Bir yıl önce kendi evimin önünde denemiştim. Bu yıl ise tamamen üretim ve yayma aşamasındayım. Yaklaşık 300 metrekarelik seraya domates ve salatalık ektim. 8 ila 10 ton arası mahsul bekliyorum. Haziran ayının sonralarına doğru insanları buraya devam ediyorum. Poşetleri ile gelsinler, kendi elleri ile domates ve salatalık toplasınlar. İsteyenlere ata tohumlarından verelim. Yeter ki insanımız sağlıklı beslensin.
Diğer genetiği bozuk tohumlardan üretilenler tek ürün verir. Bu tohumlarının en büyük özelliği; Kasım ayına kadar ürün veriyor. Soğuktan çok fazla etkilenmiyor. Tatları mükemmel. Kokuları mükemmel. Geçen sene bu domatesten salça yaptım; bol sulu, mis kokan, inanılmaz lezzetli salça oldu. Yani demek istediğim; insanlar ‘ben mis gibi domates yemek istiyorum’ diyorlarsa buyursunlar, poşetleri ile buraya gelsinler. Tohumları, fideleri isteyen çok. Alaplı’nın ihtiyacını karşılamak için çaba harcayacağım. Buraya gelip tohum isteyenleri eli boş göndermeyeceğiz. Tohum isteyenler Recep Somuncu aracılığı ile bize ulaşabilirler.” 
SOMUNCU: “AMACIMIZ PARA DEĞİL, AMACIMIZ ÜLKENİN BEKASIDIR”
Ata tohumu yetiştiriciliği üzerine ülkenin çeşitli şehirlerinde seminer ve toplantılara katılan çiftçi Recep Somunu ise “muhakkak her şehirde böyle bir ekim alanı olması gerekiyor. Neslimizin sağlıklı büyüyüp yetişmesi için çok önemli” dedi. Tohum olayının ülkede beka sorunu haline geldiğini vurgulayan Somuncu şunları söyledi: 
“Ata tohumu bulmak bu zamanda çok zor. Bu ürünler soğuktan fazla etkilenmezler. Erkan Yılmaz kardeşimin üretim yaptığı bu sera, Alaplı’nın ata tohumu ihtiyacını fazlasıyla karşılar. Ata tohumunu Türkiye’nin her yerine yaymaya çalışıyoruz. Amacımız para değil, amacımız ülkenin bekasıdır. Türkiye’de tohum temini beka sorunu hale gelmiştir. Ülkemizin başına olağandışı sıkıntılar gelirse diye herkesin elinde ata tohumları olması gerekiyor.
Erkan kardeşimiz de Alaplı’da ata tohumlarından oluşan seraya ekim yaptı. Bu sera şehrin topum ihtiyacını karşılayacak düzeyde. Muhakkak her şehirde böyle bir ekim alanı olması gerekiyor. Neslimizin sağlıklı büyüyüp yetişmesi için çok önemli. Bu tohumlar hiçbir şekilde kimyasal ilaç istemediği için toprağı kurtarıyor. Toprağa temizliyor; bunun ne anlama geldiğini hepimizin bilmesi gerekiyor. Hiçbir şekilde zehir kullanmıyoruz. Hayvan gübresi ve su başka bir şeye gerek yok. Topumlar tamamen saf olduğundan, genetik yapısı gereği böcek çekmediği için kimyasala ihtiyaç duymuyor. Çevresine de az miktarda ‘kadifeotu’ tohumu serpiştiriyoruz. Bu bal aralarını çekiyor diğer tüm zararlı böcekleri ekim alanından uzaklaştırıyor. Dibine bir avuç koyun gübresi bırakın; tohum genetik olarak kurulumunu tamamlıyor ve ondan sonra çiçek açıyor. Tamamen doğal yöntemler. Diğerleri gibi daha yaprağı bitmeden çiçek açmaz. Binlerce sene önce olduğu gibi, atamalarımızın yaptığı gibi devam ettirmeye çalışıyoruz. Tek sağlıklı olan beslenme şekli budur.”
ANTALYA’NIN MISIRI EREĞLİ’DEN!
Türkiye’nin her yerinden gelen ata tohumu taleplerini karşıladıklarını da anlatan Somuncu, en son iki yıl önce Antalya’da bir kişiye 6 adet mısır tohumu verdiğini, o çiftçinin de şimdilerde çoğaltıp 8 dönüm arazide yetiştirdiği mısırları sattığını söyledi. Somuncu, isteyen herkese 10 çeşit sebze ile fasulyenin 8 türü olan ata tohumlarını verdiklerini/vereceklerini sözlerine ekledi. Daha fazla bilgi almak isteyenlerin 0533 372 75 79 (Recep Somuncu) ve 0537 819 13 37 (Erkan Yılmaz) numaraları arayabileceği kaydedildi.