ANA SAYFA
GÜNDEM
SİYASET
EKONOMİ
MAGAZİN
EĞİTİM
SPOR
KÜLTÜR-SANAT
SAĞLIK
KÜNYE
İLETİŞİM

YÜREK VE ZİHNİ MEŞGUL EDEN BİRKAÇ KONU…

   
Hüseyin AKSAKAL - DÜNYA HALİ Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Her yıl 7 Mart’ta 39 yıl önceki o günü yeniden yaşamamak elde değil.  Akşama doğru, Neyren’de tam mahallenin merkezine giden yolun bulunduğu bir kavşağı geçerken büyük bir gümbürtü ve yerin hafifçe ürpertisiyle fark edildi.  Ortalıkta  bir koşturmaca oldu… Kara haberin nasıl tez yayıldığı şaşırtıcı bir şey. Beş dakika geçmeden grizu faciası yaşandığı herkes tarafından öğrenilmiş, aracı olan araçla, geri kalanlar koşar adım İşletmenin üretim sahasına gidiyordu.

Maişeti kömür üretimine bağlı insanların çoğunlukta olduğu bir toplumda, böyle bir olayın yarattığı çalkantıyı kelimelere dökmek çok kolay değil.  Bir tekerleğin okları gibi maden sahasına odaklanarak akan o insan seli içinde, o anda madende yakını bulunanları tek tek teşhis edebiliyor insan. Daha önce maden şehidi vermiş evlerde,  başkalarının kaybının yanında kendi küllenmiş ama asla unutulmamış kaybına da ağlayanlar, dünya alem içinde, duygudaşlığın en muazzam örneğini oluştururlar.  Madenin önünde yakınlarına kavuşanlar sevinemez, çünkü bir arkadaşının, akrabasının yakını içeridedir.  Havanın ne kadar ağır olduğunu, çıkan cenazelerin yakınlarının ağıtları, feryatlarını, çaresizliğini neredeyse somut bir varlıkmış gibi elle tutmak mümkündür neredeyse.

Ve Geyikbeli’nde bulunan Dispanserin alt katı… Mazgallı pencerelerden içeride sıra sıra yatan cenazeler… Bir gün önce şakalaşan, kavga eden, gülüp oynayan, küfürler eden güçlü erkeklerin kaldırılmayı beklerken içinde bulunduğu çaresizlik görüntüsü…

Kozlu’da, Kireçlik’te, Karadon’da, Kilimli’de, Armutçuk’ta bilcümle maden sahalarında yaşanan göçük, grizu ve benzeri maden felaketleri, bunların yarattığı keder, öfke ve çaresizlik…  Üç gün sonra ateş düştüğü yeri yakar, kömür lekesinden kapkara çehreli o güçlü, kararlı erkekler, evin salonundaki bir fotoğrafın sabitlediği tek bir andan, üç, beş, sekiz, on beş, nihayet 39 yıl boyunca bakmayı sürdürür. Acılar küllenir.

Ama unutulmazlar…

KADINLAR…

8 Mart Dünya Kadınlar Günü…

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında başlattıkları greve  polisin müdahalesi sonucu  120 kadın işçinin can verdiği olayın yıldönümü…  Kökeni dolayısıyla Emekçi Kadınlar Günü olarak da kutlanıyor. Sanki Emekçi olmayan bir kadın türü varmış gibi…

Bu gün genellikle Kadına Yönelik Şiddet ve ayrımcılığa, erken evliliklere, eğitimde cinsiyetçi yaklaşımlara karşı bilinç geliştirme terapisi olarak kullanılır. Bunlar da gerekli ve zorunludur. Ancak meselenin çözümü için kadınlara sağlanabilecek imkanlar, imtiyazlar ve her türden iyileştirme buzdağının ufak kısmı… Yürekte ve zihinde, eğitimde;  ekonomik, kültürel ve sosyal hayatta, İnsanoğlunun dişisi ve erkeğiyle tek bir tür olduğu algısını yerleştiremediğimiz sürece ne yaparsak yapalım eksik kalacaktır.

Kadının yaşadığı sorunlar onların biyolojik varoluşlarından değil, erkek cinsinin büyük çoğunluğu kaba güçten alan sözde imtiyazlarını kötüye kullanmasından, dahası bunu toplumun büyük bölümünün içinde nefes aldığı bir kültüre dönüştürmesinden, meşruiyet kazandırmasından kaynaklanıyor. 

Başka bir deyişle, kadına yönelik şiddet, istismar, ayrımcılık gibi sorunların tamamı, ancak erkek çocukların daha doğru yetiştirilmesi ile çözülebilir.

VE SİYASET…

Siyasi konuları, kimin ne yaptığından ziyade, konjonktürü doğru okuyarak değerlendirmek daha yerindedir.  Bu konjonktür de normal şartlar altında bir seneden biraz fazla kalan seçim sathı mailinden oluşuyor.  Dikkat ederseniz,  gerek kamusal alanda, gerekse sosyal medyada daha evvel siyasi denemelerde bulunmuş kişiler, bir kış uykusunun ardından yeniden arz-ı endam etmeye başladı.

Sonra parti değiştirmeler, istifalar vesaire… Bunları yaklaşan seçim ortamından ayrı olarak değerlendirmek ne kadar makul bir tutum olur?  Kişiler siyasi tercihlerini kendileri yaparlar. Siyasette yapılacak kariyer için tutacakları yollar da kendileriyle ilgilidir ve eşit derecede saygı görmeyi hak ederler. Bunları bir tarafa koyarak devam edelim.

Sertan Kuzu’nun İyi Parti’ye geçmek üzere CHP’den istifa etmesi üzerine tartışmalar yapıldı ama bunu şaşırtıcı bulan olduğunu zannetmiyorum. MHP’de siyaset yapmış, sonra parti içinde gelinen yol ayrımında tercihini İyi parti’den yana kullanmış, orada bazı tartışmalarda başrol oynamış, yerel seçimlerde CHP’ye geçmiş.   Sonra yine bir yerel seçim yaklaşırken de İyi Parti’ye dönmüş. Gayet doğal.

Kuzu’nun gelişiyle İyi Parti’den ayrılanların tercihi de kendi bilecekleri bir iştir. Muteber bir tutumdur. Fakat siyasetin doğasına uygunluğu sorgulanabilir. Zira siyasetin temel hipotezlerinden biri, yeni durumlara kolay uyum sağlayabilmek gerekliliğidir.  Dün karşı karşıya olduğunuz kişilerle ittifak kurarsınız, yan yana bulunduğunuz kişilerle karşı karşıya gelirsiniz. Gayet doğaldır bu.

Kuzu’nun yokluğunda parti yönetimlerinde emek veren, orada sağlam pozisyonlar alan müstafiler, yuvaya dönen haşarı üyeleri üzerinde daha kolay bir kontrol kurma imkânına sahip olabilirdi, istifa edince bu imkândan yararlanmak şöyle dursun, kendi bulundukları politik zemini, dönüşüne itiraz için istifa ettikleri kişiye teslim etmiş oldular.

 

 



YORUMLAR

Atalay | 2 Nisan 2022
Unutulmaz bir konuyu işlemissin dayi oglu. Basarilar dilerim
Murat Yeter | 27 Nisan 2022
Bravo bundan iyi anlatılmazdı. Kalemine sağlık.


Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?


Her sene 24 Temmuz’da basın mensupları için kutlama mesajları yayınlanır. Adı üstünde Basın Bayramı ya… Gelec... Devamını oku >>

KENDİ AYAKLARI ÜSTÜNDE BİR EREĞLİ…


Gazetelerde, internet sitelerinde, sosyal medyada, realitenin ne olduğundan ziyade, kimin haklı olduğu veya kimin neye sahip olduğu, neye s... Devamını oku >>

GEÇEN HAFTA, BU HAFTA


İçimden hiç yazı yazmak gelmiyor…  Daha doğrusu ne yazsam yetersiz olacağını bildiğimden, klavyemden utanıyor, be... Devamını oku >>

BEKLEYEREK DEĞİL, ÇALIŞARAK…


Karadeniz Ereğli yeni yıla okulda akran zorbalığının bir örneğini konuşarak girdi. Bir meslek lisesinde dört öğrenci, eng... Devamını oku >>

İL OLMA TALEBİ YA DA EREĞLİ’YE SAĞIR OLMAK…


2020 Aralık ayında, neredeyse tam iki yıl önce bu konuyu yine yazmışım. “Karadeniz Ereğli, taleplerini merkezi idareye aktarm... Devamını oku >>

KÖŞE YAZARLARI

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?
EREĞLİ ‘’DİNAMİKLERİ’’ ZAYIF
Nöbetçi Eczaneler

PİYASALAR

32,5917
34,8332
2.506,27

KDZ.EREĞLİ'DE HAVA DURUMU

kapalı
kapalı 13o

SON YORUMLAR