ANA SAYFA
GÜNDEM
SİYASET
EKONOMİ
MAGAZİN
EĞİTİM
SPOR
KÜLTÜR-SANAT
SAĞLIK
KÜNYE
İLETİŞİM

TEKRAR HATIRLADIKLARIMIZ…

   
Hüseyin AKSAKAL - DÜNYA HALİ Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Kimi zaman işlerin en çıkmaza girdiği anlar, kendi içlerinde daha önce öngörülmeyen fırsatlar barındırır. Eski bir dünyanın varlığını olduğu haliyle sürdüremediği kriz anları, yeni bir dünyanın kapılarını aralarlar.

Yeni tip koronavirüs pandemisinin dünya genelinde önemli milatlardan biri olması kaçınılmaz. Anlaşılan, ne kadar hız kesse de uzunca bir süre bu mücadele devam edecek. Mücadelenin kendisi, insanın varoluş biçimini yeniden değerlendirmesi zorunluluğunu beraberinde getiriyor.

Hani bilincimizin çok özel bir köşesinde; hani genel geçer başarı –kar dünyasına aykırı olduğu için yüksek sesle dile getirmediğimiz, ama hep bildiğimiz ve bildiğimizi unuttuğumuz şeyler vardır. Bunları tekrar hatırlıyoruz.

Dünyada yaşayan sekiz milyar insanın büyük bölümü tarafından kendisi de unutulmuş olan ABD’nin kuzeybatı ucundaki Suqwamish ve Duwamish kabilerinin reisi  Seattle, yüz elli yılı aşkın süre önce bile unuttuğumuz bu şeylerin bir kısmını biliyordu.

Şef Seattle’ı hatırlıyoruz:

“Şu gerçeği iyi biliyoruz: Toprak insana değil, insan toprağa aittir. Ve bu dünyadaki her şey, bir ailenin fertlerini birbirine bağlayan kan gibi, ortaktır ve birbirine bağlıdır. Bu nedenle de dünyanın başına gelen her felaket insanoğlunun da başına gelmiş sayılır.

“Beyaz adam Annesi toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki, toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir.

Beyaz adamın kurduğu kentlerde huzur ve barış yoktur. Bu kentlerde bir çiçeğin taç yapraklarını açarken çıkardığı tatlı sesler ve bir kelebeğin kanat çırpınışları duyulamaz.  Beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu, son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde anlayacak.”

***

Paradan para kazanacak bir dünya inşa etmeyi –daha doğrusu kurgulamayı- başardık, bedeli de babalarımızın bir saban, iki öküz arkasında ekip biçerek yetiştirdiği mısırları, buğdayı, sair meyve ve sebzenin nasıl yetiştirildiğini unutmak oldu.  

Babalarımız, dedelerimiz, bu üretimi kış aylarında hane halkı ve üretimde en önemli destekleri olarak gördükleri ahırlarındaki hayvanların aç kalacağı korkusuyla yapıyordu. Bugün iki gün aç kalacağımız korkusuna kapıldığımızda, para dediğimiz şeyi, en yakın noktadaki markette bulunan gıda ürünleriyle değiştirmeye koşturuyoruz.  Bunun sonunun nereye varacağından da korkuyoruz, bu yüzden yarım asra yakın süredir ekip biçilmeyen tarlaları yeniden hatırlamaya başladık.

Hele bugünler geçsin, o tarlaların ekilip biçilmesi için bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyoruz ama bu günler geçtiğinde şimdiki düşüncelerimizi hatırlayacağımızı da garanti edemiyoruz.

***

Daha fazla güç için devasa, çeşit çeşit santraller inşa ettik ama doğanın insanoğluna verdiği temel güçleri nasıl kullanacağımızı unuttuk. Daha güçlü olmanın daha iyi beslenmeden geçtiği o eski günleri yeniden hatırlıyoruz şimdi.

Karşılaştığımız sorunları büyük endüstriyel tabanlar üzerinde çözmeye öyle alışmışız ki, doğanın aksayan yönleri kendiliğinden tedavi etme yeteneği olduğunu unutmuşuz.  Bir ağaç gölgesinde su içmenin tedavi edici gücü olduğu bilincimizin kıvrımlarından bir yerlerden dolanarak yüzeye çıkıyor ama o noktaya yeniden nasıl döneceğimizi bilmiyoruz. Çünkü özgürlüğü satın alabildiklerimiz üzerinden değerlendirmeye alışmışız, dağ başında bu bahar günlerinde yeni açan yaprakların kokusunu getiren rüzgârın insanın içinde oluşturduğu özgürlük duygusunu yeniden hissetmeyi nasıl başaracağımızı bilmiyoruz.

Ama umut hep var.  Bizim, sizin unuttuğunuz şeyleri unutmayan birileri veya bunları hatırlamayı başaran birileri hep olacak, bunları hatırlamak için birtakım vesileler hep olacak.

Sabah güneşinin vurduğu pencereden bahçede çiçek açan ağaçları gördüğünüz, güneşin sıcağını yüzünüzde hissettiğiniz sürece hatırlamak için bir umut hep vardır.



YORUMLAR


Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?


Her sene 24 Temmuz’da basın mensupları için kutlama mesajları yayınlanır. Adı üstünde Basın Bayramı ya… Gelec... Devamını oku >>

KENDİ AYAKLARI ÜSTÜNDE BİR EREĞLİ…


Gazetelerde, internet sitelerinde, sosyal medyada, realitenin ne olduğundan ziyade, kimin haklı olduğu veya kimin neye sahip olduğu, neye s... Devamını oku >>

GEÇEN HAFTA, BU HAFTA


İçimden hiç yazı yazmak gelmiyor…  Daha doğrusu ne yazsam yetersiz olacağını bildiğimden, klavyemden utanıyor, be... Devamını oku >>

BEKLEYEREK DEĞİL, ÇALIŞARAK…


Karadeniz Ereğli yeni yıla okulda akran zorbalığının bir örneğini konuşarak girdi. Bir meslek lisesinde dört öğrenci, eng... Devamını oku >>

İL OLMA TALEBİ YA DA EREĞLİ’YE SAĞIR OLMAK…


2020 Aralık ayında, neredeyse tam iki yıl önce bu konuyu yine yazmışım. “Karadeniz Ereğli, taleplerini merkezi idareye aktarm... Devamını oku >>

KÖŞE YAZARLARI

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?
EREĞLİ ‘’DİNAMİKLERİ’’ ZAYIF
Nöbetçi Eczaneler

PİYASALAR

32,3857
35,1084
2.326,66

KDZ.EREĞLİ'DE HAVA DURUMU

parçalı az bulutlu
parçalı az bulutlu 16o

SON YORUMLAR