ŞIPINİŞİ FESTİVAL

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Tam genel seçimler için kolları sıvayan aday adaylarının ortalıkta gezinmeye başlamasını, kamusal alan pratikleri ve iletişimsel eylem kuramı çerçevesinde değerlendirmeyi düşünüyordum ki belediyenin festival yapacağı haberi geldi.

Malum, Hamsi memlekete geç arzı endam eyleyince festival  yapılamamıştı. Ancak  belediyemiz  yaptığı bir açıklamayla, her zaman kasım ayına denk gelen hamsi festivalinin 17 Aralık günü yapılmasına karar verdi.  Festivalin yapılacağını 13 Aralık’ta öğrenmiş olduk.

Yani festivalin kamuoyuna tarihin açıklandığı tarihle festivalin yapılacağı tarih arasından sadece dört gün var.  Belediye, varsa geriye kalan bir şey, o hazırlıkları üç günde tamamlayacak dördüncü gün festivalde olacak.

Sivil toplum kuruluşları 14 Aralık günü akşam katılım ve etkinliklerini bildirmek için toplanacak. Onlar da kendi hazırlıklarını iki günde tamamlayacak, üçüncü gün festivalde olacaklar. 

Rekor denemesi olmayacak haliyle… Bu kadar dar zamanda şıpınişi yapılan, dostlar alışverişte görsün babından festivalde böyle bir riski almaya gerek yok.

Aslında, Bartın’da yaşanan maden faciasından sonra yapılmayacağı da akla gelmişti ama aradaki süre epey uzayınca, eleştiri konusu olmayacağı düşünülmüş olmalı.

***

İyi de yıl bitmek üzereyken, artık belli bir talep görünmüyorken –veya belki biz göremiyorken – illa ki bir festival yapmak şart mıydı?

Ereğli halkı festivalin yapılması için yasalar çerçevesinde kitlesel eylemlere başladı da milletin haberi mi olmadı?  İlçede hamsi festivalinde turistik gelirlerini katlaması beklenen lobiler var da illa olmalı diye ısrarcı mı oluyorlar?  Her şeyi herkes bilecek diye bir şey yok. Bilmediğimiz şeyler de olabilir…

Belki pandemiden sonra bir kez daha festival ıskalamanın, Avrupa kentinin prestijini sarsacağı düşünülüyor olabilir.

Yoksa işin içinde başka bir iş mi var? Belki de Siyasetin ısınmaya başladığı bir ortamda, bir aday adayını cilalamaya matuf bir tür iletişimsel eylem ihtiyacı hasıl olmuştur.

Akla ulusalın alaycı tavırlarla işleyeceği  “Maykıl Ceksın” benzeri bir hikaye veya çarpıcı bir slogan gelmiş olmasın sakın!

Ne bileyim, akla gelmeyen bir şey de olabilir.

Belediye festivalle ilgili görüşünü, etkinliğe menü olarak katılan hamsilere soracak değil neticede!

 ***  

Ama bir düşünmek gerek…

Mesela üç günde bir festivalin hazırlığını tamamlayabilen bir belediyenin bir kent meydanı yapması için on beş gün süre yetiyor olsa gerek…

Yıkıldıktan sonra yerine kültür merkezi gibi bir şey yapılacağı defaten söylenen eski belediye binası inşaatını bitirmek böyle acar bir belediye için bir haftalık süre yetmez mi?

Yerel seçimlerin yenilenmesi için geçmesi gereken bir buçuk yıldan kısa sürede, böyle hızlı çalışan bir belediyenin şehrin imarı için yapabileceği şeyleri düşünürken insanın başı dönüyor. Demek ki o süre içinde ilçe merkezinin yelkenleri atlastan, halatları ibrişimden olacak.

Bürokratik çarkları festival denilince bunca hızlı işleyen belediye, yerel seçimlerin yenilenişinin üstünden geçen iki buçuk yılda şehrin hangi meselesini çözüme bağladığı meselesine hiç girmeyelim isterseniz.

***

Daha ziyade gelecek sene hazırlığı şüphesiz daha bir titizlikle yürütülecek olan Uluslar arası Sevgi Barış Dostluk festivalinin görkemini, hangi sanatçıların anıt önü sahnede yıldızlar geçidi kervanına katılacağını, hangi ikonik karakterlere ödüller dağıtılacağını düşünmek gerekebilir belki.

Maşallah belediye hızlı çalışıyor. Yeter ki millet istesin… Festival, şenlik, konser hepsi kolay…  Millet festival istediği gayretkeşlikle kent meydanı, kültür merkezi, daha iyi işleyen trafik filan istemiyor ki!

Belediye ne yapsın?

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar