ANA SAYFA
GÜNDEM
SİYASET
EKONOMİ
MAGAZİN
EĞİTİM
SPOR
KÜLTÜR-SANAT
SAĞLIK
KÜNYE
İLETİŞİM

ŞEZLONG MEDYASI…

   
Hüseyin AKSAKAL - DÜNYA HALİ Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Son zamanda bir “Havuz Medyası” lafı peyda oldu. Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın ifadeyi sahiplenmesiyle, bazı meslektaşların da aralarında bulunduğu bir topluluk mal bulmuş  Magripli gibi üstüne atladı.

Metafor olarak Şezlong Medyası kavramının bir sürü olanağı var. Burada kabaca ifade edilmek istenen, belli bir siyasi partinin görüşü doğrultusunda yayın politikası oluşturan bir grup basın kuruluşu. Fakat kabaca dedik ya, yeri geldiğinde ilçede yayın yapan neredeyse tüm basın kuruluşlarını içine alan bir kavrama dönüşüyor havuz medyası.

O halde başka bir tanımlama ihtiyacı var.

YAYIN POLİTİKASI…

Basın kuruluşları temelde birtakım dünya görüşleri temelinde yayın politikası oluştururlar.  Bu dünya görüşleri kiminde bir partinin, kimisinde başka bir partinin görüşüyle paralellik arz ederler.  Basın kuruluşunun bağımsızlığı kavramının bir parçasıdır bu. Bu anlamda yayın politikalarında değişiklik, günlük meseleleri aşacak uzunlukta sürelerde gerçekleşir. Dünyayı anlamlandırırken içinde yolculuk ettiğiniz bir nehirdir bu politikalar.

Bu nehrin dışında, ekonomik veya başka türden çıkar kaygılarıyla bir o görüşü, bir bu görüşü destekleyen basın kuruluşları var mıdır? Vardır. Özellikle son günlerde, özellikle de Karadeniz Ereğlisi’nde bu durum net olarak kendini belli etmeye, hatta kurala dönüşmeye başladı denilse yeridir. Buradan sağlam bir havuz çıkar ama bunu görmenin, içinde bulunanlar açısından anlamı olmadığından genelde görmezden gelinir.

Burada, kamuoyunu oluşturan bileşenlerin tutumu üzerine de iki kelam etmek gerek. Sosyal ve siyasal alanda söylenecek sözü olduğu vehmine kapılan kimileri, kimi zaman kesesinin elverdiğince bir basın kuruluşuna haber yaptırır.  Basın dünyasının kanserli urudur bu haberler.  Haberi yaptıran, bir süre sonra para veya başka bir şey karşılığında bunu yaptırdığını unutur, kendi kuruntularını gerçekliğinden ötürü yayınlanmış, yayınlayanı da sanki para vermemiş gibi en hakiki gazeteci olarak görmeye meyleder.  Satın aldığınız bir otomobilin iyi özelliklerine odaklanarak ona şefkat duymaya benzeyen bir tutumdur bu.

Yine de gerçeği bedava yazan, yalanı ve yanlışı parayla dahi yazmayan, çalıştığı kurumun politikası dışında kılavuz kabul etmeyen gazeteciler vardır. Ereğli’de bile…

Bunları bir kenara not olarak düşelim.

EMEKÇİ… YEMEKÇİ… ŞEZLONGCU…

Gazeteler haberleri nasıl algılar? Bir grup gazeteci-ki bunun sayısının Karadeniz Ereğli’de trajik bir şekilde azaldığını kabul etmeliyiz- habere konu olan olguyu yerinde görmek için giderler. Ofislerine dönerler ve gördüklerini, kendi dünya görüşleri çerçevesinde izah etmeye, açıklamaya yarayan haber ve yorumlar yazar. Bu arada yorum dediğiniz şey sadece köşe yazısı değildir, habere konu olan olguyu nasıl bir bakış açısından yazacağı problemi de bir yorum meselesidir. İdeal olan budur.

Buna emekçi medya diyelim.

Bir diğer gazeteci grubu, evinde veya ofisinde oturup haberin bir yerlerde yayınlanmasını bekler. Ondan sonra yayınlayan gazetenin internet sayfasından haberi alıp kendi sitene koymak saliselik iştir. Herhangi bir dünya görüşü çerçevesinde bir iddia sahibi olmadıklarından,  aynı anda bakış açısını da kopyalamış olmak onlar için hiç de mahzurlu değildir.  Haber konusu olguya, bir de yemek, kahvaltı falan eşlik ediyorsa, bizatihi sahada bulunurlar ama yine kendileri yazmaz, bir yerlerden “Araklama” yoluyla sonuca ulaşırlar.

Buna da yemekçi medya diyelim.

Bu iki gazeteci grubunun bir de melez modeli var.  Haberi yazan başka bir kaynaktan alır, aklınca “Takla attırır” sonra bunu kendi dünya görüşü çerçevesinde yeniden yorumlarlar.  Kimi zaman kopyaladıkları haberin tam tersi sonuçlar üretmeyi başaracak kadar donanımlı ve beceriklidir bunlar.  Standart bir yayın politikası sahibi olanlar da vardır bunlar arasında, günün çıkarlarına göre, rüzgârın estiği göre pozisyon alanlar da…

Bunlara da Şezlong Medyası diyelim.

HAVUZ MEDYASI…

Yukarıda anlatılan üç gazeteci modelini dikine kesen bir model daha var Karadeniz Ereğli’de… Karadeniz Ereğli Belediyesi’nden, Erdemir’den ve birkaç başka kuruluştan ilan-reklam alırlar, etliye sütlüye karışmak, yeni bakış açıları aramak bunların derdi olmadığı gibi, bu kabiliyetleri de son derece sınırlıdır.

Kuruluşlar yazılı metinler halinde haberleri gönderir, bu basın kuruluşları noktasına, virgülüne dokunmadan bunları yayınlar. Bu şekilde aynı zamanda haberi gönderen kurumun PR’sini (Public Relations-Halkla İlişkiler) de yaparlar. Beş ayrı gazetede, aynı siyasi içerikli haberi aynı şekilde görmenizin nedenidir bu. Kimi zaman tüm basın kuruluşları bunu yapabilir zira bozuk bir saat bile günde iki kez doğruyu gösterir.

Neyse… Sözün özü, asıl havuz medyası denilen şey, haberleri kaynağının inisiyatifine uygun olarak herhangi bir yoruma tabi tutmadan, kaynağının istediği şekilde yayınlayan bu gruptur. İlan, abonelik işleri yolunda gitmediğinde kan damlayan kalemler, işler yolundayken pembe tablolar çizmeye başlayıverir.

 Havuz medyasının değişmez niteliklerinin tamamı vardır bunlarda…. Kaynağın beklentilerine uygun haber yapmak, eşzamanlı olarak aynı haberleri yayınlamak, kaynak olarak belirlenen gücü karşısına alan hiçbir haber üretmemek veya böyle haberlere yer vermemek.

Bu kriterler söz konusu olduğunda, “Havuz Medyası”nın Karadeniz Ereğli özelinde kime daha çok yakıştığı konusuna - isimler ve yayın kuruluşları bazında- girmeyelim. 

Biz girmeyelim ama onlar da basmakalıp yakıştırmalara girmeden önce bir kez aynaya baksınlar!



YORUMLAR


Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?


Her sene 24 Temmuz’da basın mensupları için kutlama mesajları yayınlanır. Adı üstünde Basın Bayramı ya… Gelec... Devamını oku >>

KENDİ AYAKLARI ÜSTÜNDE BİR EREĞLİ…


Gazetelerde, internet sitelerinde, sosyal medyada, realitenin ne olduğundan ziyade, kimin haklı olduğu veya kimin neye sahip olduğu, neye s... Devamını oku >>

GEÇEN HAFTA, BU HAFTA


İçimden hiç yazı yazmak gelmiyor…  Daha doğrusu ne yazsam yetersiz olacağını bildiğimden, klavyemden utanıyor, be... Devamını oku >>

BEKLEYEREK DEĞİL, ÇALIŞARAK…


Karadeniz Ereğli yeni yıla okulda akran zorbalığının bir örneğini konuşarak girdi. Bir meslek lisesinde dört öğrenci, eng... Devamını oku >>

İL OLMA TALEBİ YA DA EREĞLİ’YE SAĞIR OLMAK…


2020 Aralık ayında, neredeyse tam iki yıl önce bu konuyu yine yazmışım. “Karadeniz Ereğli, taleplerini merkezi idareye aktarm... Devamını oku >>

KÖŞE YAZARLARI

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?
EREĞLİ ‘’DİNAMİKLERİ’’ ZAYIF
Nöbetçi Eczaneler

PİYASALAR

32,5785
35,0405
2.428,84

KDZ.EREĞLİ'DE HAVA DURUMU

kapalı
kapalı 18o

SON YORUMLAR