POSBIYIK YİNE PARMAK SALLADI: “SİZİ GİDİ SİZİ!

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Belediye Başkanı Halil Posbıyık eydur:

“Bu arada bana gönderme yapanlar var. Bugüne kadar yaptığım bütün mücadelelerde hep ‘kavgacı’ dediler. ‘Erdemir’i mühürletecek, kapatacak’ dediler. Hep ‘kavga’ ediyor dediler. Eyvallah dedik. Ama artık ben barış yoluyla yetkililerle, devlet büyükleriyle ve Erdemir yetkilileriyle, İdare Meclisi Başkanlarına varıncaya kadar görüşmek suretiyle, iletişim yoluyla Ereğli’nin sorunlarını halletmeye çalışıyorum. Kavga etme ortamını bana saldıranlara bıraktım. Gayet güzel kavga ediyorlar gerçekten. Sizi gidi kavgacılar sizi!”

Başkanın barış ve müzakere yoluyla sorunları çözmeye başlaması sevindirici. En azından önceki tutumunun yanlışlığını idrak etmiş ve hatanın neresinden dönülse kardır. 

Bu böyle biline…

***

Yine de bu ifadelerde “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” anlamına gelen bir arka ton da seziliyor.  Başkan Posbıyık, “Kavgayı bana kavgacı diyenler ediyor” veya “Onlar etsin” diyor.

Bir kere en başta Erdemir ile ilişkilerde başkana yönelen eleştiriler arasında, söylenenlerin doğru olmadığı hiç olmadı. Eleştiriler, kurumlar arası sorunların çözümünde kavgacı bir lisan kullanmanın, sorunun kendisini aşan başka sorunlar üreteceği temelinde yapılıyordu.  Yoksa hava kirliliği, su meselesi, sudan bahanelerle işten çıkarmalar, ilçenin sosyal hayatından çekilme gibi konularda “Kavga  yöntemini” benimsemeyenler  de en azından bu yöntemin taraftarlarının yoğunluğunda eleştirilerde bulunuyordu.

Bu yüzden, kavga etmeyi, daha önce de kavga etmeyenlere, dahası kavga ortamının sona ermesi için görüş beyan edenlere bırakmak, onlara ilkokul çocuğu gibi “sizi gidi sizi” demek biraz yersiz kaçıyor doğrusu…

***

İşin bir diğer boyutu da bu noktaya nasıl gelindiğiyle ilgili…

Eğer mesele, yukarıda da sayılan sorunların aşılması ile ilgili idiyse,  kavga ederek hangi meselenin çözüldüğünü de izah etmek gerekmez mi? Tüm sorunlar aynen duruyorsa –ki öyle görünüyor – ne oldu da yüksek perdeden dayılanma tonlarında konuşmalar sona erdi?

İnsanın aklına, hava kirliliği, su kıtlığı, işten çıkarmalar veya sosyal ve kültürel hayattan çekilme gibi konularda öne sürülen savların arkasında, bambaşka, alt perdeden başka bir amaç vardı da o mu elde edildi diye sormak geliyor.

Ama barış iyidir, güzeldir.  Bu yüzden fazla da işi zorlamamak gerek. Bundan sonra, hukuk çerçevesinde bahsi geçen sorunların çözümü yolunda atılacak adımların takibi gerek. Başkan kendisini eleştirenlerin “Kavgayı  devralmasını” ister gibi olsa da, bu konuların soğukkanlılıkla ele alınması öbür seçeneklerden daha iyidir.

Sonra, baştan beri kavgaya karşı çıkanlar, niye kendilerinin başlatmadığı bir kavgayı devralsın ki?

***

Başkan açıklamasının başka bir noktasında, Erdemir ile görüştüğünü, 50 milyon dolarlık tüm partikülleri absorbe edecek bir model üzerinde çalıştıklarının söylendiğini belirtmiş.

Geçen hafta Perşembe günü, Ereğli’de hava kirliliği hassas seviyeyi aşarak Sağlıksız seviyesine yükseldi. Bu aynı zamanda sağlıklı kişilerin bile sağlık sorunları yaşayabileceği bir kirlilik seviyesi anlamına geliyor.

Elli milyonluk yatırım yapıldıysa veya yapılıyorsa, ne zaman devreye gireceğini, fabrikanın yaydığı zararlı gazların hangisinin hedefe alındığını, bu yöntemin nasıl bir şey olduğunu da merak ediyor insan. Bu çalışma geçtiğimiz aylardaki “Kavga ortamının” sonucu mudur, yoksa o zaman da bu çalışma vardı da o hengamede arada kaynamış  mıydı?

Kısacası, sorunları kavga eder gibi kamuoyu önünde dile getirip, uzlaşma ortamını kapalı kapılar ardında yaparsan, niyet sorgulaması yapılması kaçınılmazdır.  Eğer bu konular kurumlar arasında müzakere ediliyorsa, bu sürecin de şeffaf yürütülmesi, muğlak ifadeler yerine tarih ve proje detayları içeren net açıklamalarla kamuoyuna duyurulması yararlı olacaktır.

Bu görüşmeleri yürüten tarafların hepsinin – Belediye, Erdemir, kamu – sıkıntıya katlanan Ereğli halkına karşı sorumluluğu değil midir?

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar