OYNADIĞIN OYUN, YAKTIĞIN MUMA DEĞMELİ

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Bugün bulutlu bir hava, karamsar bir gün… Bir önceki haftayı, ondan önceki haftaları, ayları düşününce,  insanın kapıldığı ruh halini tam olarak yansıtan bir durum bu…

Mesela, Karadeniz Ereğli’de Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinin bir bölümünün yasaklanması olayı... Bu konuda çok şey söylendi.

Mesele genelde Vali ve Kaymakama sahip çıkma veya kınama seviyesinde kaldı.  Yasaklama kararının gerekçesi Amasra’da yaşanan facia gösterildi, ancak, aziz bildiği iki mefhum arasında kalan kamuoyu gerekçe konusunda tam olarak ikna olmadı. 

Karar haklı mıydı?  Sosyal veya siyasal yelpazenin farklı noktalarında bulunanlar farklı cevaplar veriyor.  Asıl olan netice bence…

Abartılı eleştiri örnekleri tasvip edilmese de buna değdi mi diye sorulmasında şaşacak bir şey yok.   Kamu gücüne dayanarak hürmet telkininde bulunmak çoğu zaman o gücü kullanana zarar verir. Bu olayda, alınan karar insanları gereksiz şekilde gücendirdi. 

“Neticede gelinen nokta, baştaki amaçla ne kadar uyumlu,” sorusuna cevabı kendiniz verin.

SBD ÖDÜLÜNÜN İTİBARI…

Yaz aylarında Karadeniz Ereğli’de Sevgi Barış Dostluk Ödülü’nü sağlık çalışanları adına alan Türk Tabipler Birliği’nin başkanı gözaltına alındı.

Gözaltı gerçekleşir gerçekleşmez, Belediye Başkanı ödül verirken uyarılara rağmen muteber bulduğu TTB başkanına saydırmaya başladı.  Özetle ödülün kişiye değil, sağlık çalışanları adına Türk Tabipler Birliği’ne verildiğini, alan kişinin kendisini ilgilendirmediğini söyledi.

Ne yazık ki başkanı ilgilendirmese de konu Ereğli halkını ve Ereğli halkı adına verildiğini iddia ettiği SBD ödülünü gayet yakından ilgilendiriyor. 

Ödül aslında Koronavirüs aşısını bulan bilim adamlarına verilecekti, o olmadı, bunun yerine şuna vereli m dediler.  Birçok kişi itiraz etti, olmaz dedi; tüm tepkilere kulaklar tıkandı, sonra geldiğimiz duruma bir bakın.

Verenin bile arkasında durmakta zorlandığı bir ödülün gelecekteki itibarı sorgulanmaz mı?

ELDE VAR SIFIR…

Hükümet Konağı ve İlçe Emniyet Müdürlüğü binası için ihale süreci tamamlandı. Halk otobüslerinin kalkış noktaları değişti.

Hükümet konağı, yani kaymakamlık ve bağlı birimlerinin büyük bölümü, 2019 yılında kent meydanı yapılacağı gerekçesiyle pazaryerindeki belediyeye ait hizmet binasına taşınmıştı. Adliye binası ise hükümet konağından yaklaşık bir yıl önce yeni binasında hizmet vermeye başlamıştı. Aynı alandaki terminal ise bir önceki yerel yönetim döneminde Belen Mahallesi’ndeki yeni yerine taşınmıştı.

Fakat kent meydanı için çok daha uzun süredir çaba harcanıyordu. Sponsor filan bulundu ama o iş hayal kırıklığıyla sonuçlandı.

Geriye dönüp bakınca, kent meydanı girişimiyle ilgili bin bir türlü aşama alt alta sıralanıyor.

Ancak neticeye bakınca elde var sıfır…

BAL BAL DİYEREK…

Fakat Ereğli’de sıkıntı kent meydanıyla bitmiyor.

Çevre yolu, Üniversite Kampüsü, her geçen gün daha çetrefil bir hal alan trafik meselesi, kültür merkezi yapılacağı söylenen eski belediye binasının akıbeti, istihdam anlamında büyük umutlar bağlanan yatırımlar; tersaneler, Kandilli Alacaağzı ocağının yeniden üretime açılması, ikinci OSB girişimleri, eğitimde okulların tadilat süreçleri filan derken işin ucu kaçıyor.

Her biri için daha önce söylenenlere, verilen umutlarla şu andaki durumu kıyasladığınızda, ortaya çıkan manzara hiç iç açıcı değil.  Demek ki bal bal diyerek ağız tatlanmıyormuş.

Sabır… Elbet söylediği sözü ciddiye alan birileri gelip bu işleri halleder.

Kıssadan hisse: Oynadığın oyun yaktığın muma değmeli. 

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar