MEY’US Ü MAHRUM, GUŞE-i UZLETE Mİ ÇEKİLELİM?

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

“Maaşları zor ödüyoruz, niye yapmıyorsun diyorlar. Para mı var?”

Bu ifade, bizim şehremininin  mahalli idarenin yatırımları konusundaki eleştirilerine cevap olarak verdiği veciz  söz.

Bir bakıma Fuzuli’nin şikayetnamesinde “Gördüm ki sualime cevaptan başka nesne vermezler ve bu berat ile hacetim kılmağın reva görmezler,” demesini andıran bir cümle bu.

Şehremini devamında Fuzuli gibi “çaresiz mücadeleyi terk ettim ve mey’us ü mahrum guşe-i uzletime çekildim” demeye meylediyordur ama sükut altındır diyerek, lüzum-u siyasettir diyerek, gayrı bin türlü tefekkür dahilinde  devam etmiyor. Zaten şehremini efendinin “Mahrumiyet içinde somurtarak bir başımıza bir köşeye çekilmesini” istediği kendisine tenkidi reva görenler değil mi?

Tam Fuzuli hikayesi… Fuzuli işlerle uğraşmak isteyenlerin bahanesi…

***

Gerçi Karadeniz Ereğli belediye başkanı, son meclis toplantısında yapacakları konusunda bir sürü kelam etti. Öyle ki dinleyenler olarak her birimizde ümitvar bir haleti ruhiye oluşturdu.

Fakat bu haleti ruhiye, bir vakit sonra yerini daha soğukkanlı bir ruh haline bıraktıktan sonra işin rengi biraz olsun değişti.   Zira gerek üniversite, gerek kent meydanı, gerek eski belediye binasının bulunduğu yerle ilgili söylenenler, bugünlerde pek revaçta olmayan önceki yönetimler tarafından mükerrer defalar dile getirilmişti.  Netice nedir derseniz, bunu vakti zamanında da sorduk, cevaptan başka nesne vermediler.

Üniversite meselesinde atılan adımlar sadece eski devlet hastanesi binalarının futbol sahası büyüklüğünde molozlu bir arka mahalle arsasına dönüştürülmesi oldu.  Sıra kent meydanına geldiğinde, eski adliye binası ve hükümet konağı da aynı kaderi paylaştı.

Eski belediye binasının bulunduğu yerle ilgili eski yönetim ne diyorsa, bugünkü de onu söylüyor.  Altında  Roma dönemine ait hamam var, anıtlar yüksek kuruluna başvurduk, bugün yarın cevabı tamamlıyoruz.  Mesele çözüldü. Fakat geçtiğimiz sene  yılbaşına yaklaşırken durum neyse, bugün de aynı. Sanırsınız Roma hamamında Antonius ve Kleopatra parti veriyor.

Hele bir trafik meselesi var ki evlere şenlik. Geçen dönemki yönetim, “İstanbul Teknik Üniversitesi ile anlaştık, bir proje hazırlayacaklar, bu proje çerçevesinde sorunu kökten halledeceğiz” diyordu.

Bugünkü yönetim ne diyor?

“İstanbul Teknik Üniversitesi ile anlaştık, bir proje hazırlayacaklar, bu proje çerçevesinde sorunu kökten halledeceğiz.”

***

Bunları söyleyince yine başa dönüyoruz. “İşte yazıyorlar, belediyede maaşları güç ödüyoruz, para mı var?

Aslında seçim öncesinde “Para bulunur, belediyede sistemi mahvettiler, bunu düzeltmek daha zor olacak” deniyordu. 

Bugün ne oldu? Bir idareci hayvan barınağına, öbür çalışan kapının önüne konuldu, sistem düzeldi. Bu noktadan baktığınızda “Gerçekte para bulmak daha mı zormuş” demek geliyor insanın aklına. Böyle deyince, iş biraz daha karışıyor, ama festival yaparken, su gibi para harcarken para vardı da yatırıma sıra gelince mi problem oluyor diyenler devreye giriyor.

O zaman döndük mü başa? “Maaşları zor ödüyoruz, niye yapmıyorsun diyorlar. Para mı var?”

Ne yapalım öyleyse?

“Gördüm ki sualime cevaptan başka nesne vermezler ve bu berat ile hacetim kılmağın reva görmezler, çaresiz mücadeleyi terk ettim ve mey’us ü mahrum guşe-i uzletime çekildim”  mi diyelim?

Böyle mi yapalım?

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar