İYİMSER

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Ağaca bakarken ormanı gözden kaçırmamak gerekir.  Derya içinde olup deryadan bihaber balıklar olmamanın ilk şartıdır bu. Kimi zaman en karanlık gece, aydınlık bir şafağa hazırlıktan başka bir şey değildir.  Kimi zaman da her şeyin yolunda gittiğini düşünürken, bir korku filminin ilk sahnelerini yaşıyor olabilirsiniz…

Hatalı bakış açılarının çoğu meseleye fazlasıyla yakından bakmaktan kaynaklanır.  Çözümsüzlüğün çözümü çoğu zaman aynı meselenin ait olduğu daha geniş bir çerçeveden konuyu ele almaktan geçer. Anlaşılmaz gözüken şeyler, daha geniş bir çerçeveden bakıldığında anlam kazanır.

Bugünlerde bunlara dair birçok örnekle karşılaşıyoruz.

***

Karayolunda son sürat koşan demirden bir fil misali bir minibüs, bir ayıya çarptı. Kabahat kimsenin değil…

İhtimal sürücü, trafik kanununun karayolunu kendisine tahsis edilmiş bir alan olarak görüyordu. Ayı ise yaşam alanını bölen yapay bir engel…

Sonra başka bir ayı, dikenli tellerden kurtarıldı. Tilkiler, kurtlar, domuzlar gibi hayvanların, insanoğlunun mülkü saydığı alanların çeperlerinde yaşadıkları sıkıntılar, kaybolan karaca yavrularının maküs talihi gibi konularda haberler ardı ardına gelmeye başladı. 

Neticede büyüklük ademoğlunda kalsın babından, sıkıntıya yol açanın kendileri olduğunu kabullenmek istemeyen insanlarca kurtarıldılar.

Tüm o haberlerin arkasında daha büyük bir resim var.  Balıkları kuşatan derya gibi… Balık kendi kısa ömrünce nasıl deryanın farkına varmakta zorlanırsa, insanoğlu da daha büyük resmi algılamakta güçlük çekiyor muhtemelen.

Zonguldak, Devrek, Ereğli bölgelerini birbirine bağlayan ormanlık alanlar yeni baştan kendini üretiyor. Yıllardır görünmeyen canlı türlerinin görülmesi bundan.

 Yanlış giden o kadar çok şey var ki…

Yine de doğru giden bir şeyler de var…

***

Erdemir üzerindeki tartışmanın da görünenden daha geniş bir çerçevesi olup olmadığını sorgulamamız gerek.

Tam üniversite kampüsü için bir hamle yapılırken, ilgili tüm kesimlerin dikkatinin başka yöne çekilmesi sonucunu doğurdu bu tartışmalar.  Tabii bu bir tahmin ama gözden uzak tutulmaması gereken bir ihtimali içinde barındırıyor.

Mesele bu kadar karmaşık olmayabilir. Ama gerçekten “Lobi” ler arasındaki bir satranç masasından bahsediyorsak, bunun da rakibi darda bırakmaya yönelik kurnazca bir hamle olarak değerlendirilmesi gerekir.  Daha önce bu konuda mücadele eden kurum temsilcilerinin kimileri hakkında dedikodular yayılması, idari soruşturmaların yürütüldüğü konuların konuyu sahiplenen ekibin parçalarının ayaklarına dolandırılmaya çalışılması gibi…

Bunları boşa çıkarmanın veya başka bir deyişle Ereğli’nin tezlerini kabul ettirmenin yolu yine ilçenin menfaatleri çerçevesinde birlik ve beraberlik içinde olmaktan geçiyor.

***

Koronavirüs sürecinde normalleşmeye dönüş üzerinde tartışmalar devam ediyor. Erken oldu, geç oldu, ekonomik zararlar, vatandaşın maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına ne ölçüde uyduğu falan…

Yine olayın daha geniş bir çerçevesi var. Vatandaş sokağa çıkmamayı sürdürse, ticari ve sosyal hayatta kayıplar daha fazla olacak. Çıktığında da salgının yol açtığı hasar büyüyecek.

Tabii ki en doğrusu, kurallara uymak suretiyle mümkün olan en dikkatli biçimde gündelik hayatı sürdürmek. Kısıtlamaların olduğu dönemde de birçok mağduriyet vardı. 65 yaş üstünün evlerinden dışarı çıkamamasının yol açtığı sorunlar gibi…

İki tarafı keskin bir kılıcın kah altındayız, kah üstünde… Temel amaç, bugünü kurtarmak için geleceği heba etmeden bu musibetten kurtulmak.

Ana çerçeve bu…

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar