GÜNLÜK PANDEMİ DURUMLARI…

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Maske kavramı esas itibarıyla negatif bir çağrışıma sahiptir. Eskiden ameliyathane ortamlarındaki sağlık çalışanları bir yana bırakılırsa envai türden soygun ve gasp gibi süfli işlere meyilli kişiler iş başındayken maske takardı.

Kurgu evreninde ise suçla mücadele ederken özel kimliğini gizleme hevesindeki kahramanlar maske takarlardı. Bob Kane’in Batman’ı, Lee Falk’ın Fantom’u – gerçek rengi mor olmakla birlikte, bizde kapak ressamı Aslan Şükür’ün girişimleriyle  Kızılmaske’ye dönüşen, ormanda on kaplan gücünde olduğu söylenen çizgi karakter – sonra Johston McCulley’in Zorro’su bunlardandır. Gerçek evren ve kurgusal evrendeki maske olgusunun böyle tezat tiplemelere ait olması popüler kültürün ironik sapmalarından biri olarak değerlendirilebilir.

Yine ameliyathane ortamındaki sağlık çalışanlarını bir yana bırakırsanız, maske takanların sayısı, kurgusal veya gerçek evrenlerde “fazlasıyla nadir” rastlanan bir olguydu.  Aşırı tiksinti duyulan haydutlar… Aşırı hayranlık duyulan kahramanlar…

Yaşayan görür derler… Bugün toplum tarafından duyarsızlıkla suçlanmayı umursamayan bazı kişiler haricinde herkes maske takıyor. Şu pandemi dolayısıyla maske takmamak artık daha ender görülen bir davranışa dönüşmüş gibi…

MASKE TAKMIŞ ARKADAŞINIZI TANIMA SANATI

On gün kadar önce, ismimin seslenilmesi üzerine başımı çevirdim, maskeli biri… Aradaki mesafenin de etkisiyle karşımdakinin kim olduğunu tanıyamadım. Ancak konuşma devam ederken karşımdakini tanıma imkanı buldum. E tabi berberler de kapalı… Saçlar uzayınca alışıldık imajlar da değişmiş. Tanımak zor diyeceğim ama karşımdaki beni nasıl tanıyor.

Benzeri durum beş- altı kez başıma gelince üzerinde düşünmek iktiza etti. Niye ben maskeli tanıdığı tanımazken, maskeli tanıdık beni tanıyor? Bununla ilgili özel bir yetenek mi var? Varsa o zaman o yetenek dağıtımı esnasında arka sıralarda kalmış olsak gerek. Eğer yoksa iş daha da karışıyor. O zaman soyguncuların maske takmasının ne anlamı var? Nasılsa herkes öyle burun ve ağız bölgesini kapatınca da tanınabiliyor, o zaman kolluk kuvvetleri, soyguncular maskeli de olsa güvenlik kameralarına bir bakışta karşısındakini tanımaz mıydı?

Yoksa herkes maske takınca, insanların hepsi birden, bazıları biraz daha erken, bazıları biraz daha geç olmak üzere muhatabını tanımak için, bünyenin çeşitli virüslere karşı kendine savunma mekanizması geliştirmesine benzeyen, özel bir algılama biçimi mi geliştiriyor?

Malum toplumun yüzde doksan beşi maske bulamamaktan şikayet ederken, yüzde doksan beşinin maskeli gezmesi konusu da var.  Demek bulunuyormuş diyeceğim ama haklılık payı şüpheli olacak. Maske kıtlığı diye bir şey olmadığı anlaşılıyor ama bir türlü kolayca erişilebilecek bir yöntem bulunamadığı da gerçek. En iyisi bu konuyu fazla kurcalamamak.

SALI GÜNÜ KURULAN CUMARTESİ PAZARI…

Bizde halk pazarları, kurulduğu günün adıyla anılır. Bu öyle bir noktaya gelmiştir ki, pazarların kurulduğu yerlerin çoğu o pazaryerlerinin adıyla anılır. Salı pazarı denildiğinde Kadıtarlası, Cumartesi Pazarı denildiğinde Suat Başol Caddesi, Pazar Pazarı denildiğinde Kepez akla gelir. Bunlar aynı zamanda kuruldukları yerin tanımlanması için yaygın olarak kullanılırlar.

Gelgelelim, bu pandemi dönemi bu konuda da hatırı sayılır bir kafa karışıklığına yol açtı.  Mesela, alınan önlemler dolayısıyla Cumartesi Pazarı’nda Salı günü halk pazarı kurulduğu, Pazar günü kurulması gereken Pazar Perşembe günü hizmete girdi.  Cumartesi Pazarı’na gittiğini söyleyen kişinin, gerçekte intikali Salı günü gerçekleştirmesi, Salı pazarına giden kişinin aslında Perşembe gününden bahsediyor olması gibi tuhaf bir durum ortaya çıktı.

Bu aynı bir süre uzak akrabalık ilişkilerini konuşurken beynin dumura uğramasına benzeyen bir kargaşaya yol açıyor.

ENSE TRAŞI…

Pandemi ortamında özellikle güzellik, bakım, manikür, pedikür işleri tali meselelere dönüştü. Ancak  berberlerin kapalı olması yüzünden özellikle erkekler için saç traşı sıkıntı verici olmaya başladı. 

Malum berberler saç sakal traşı yanında, muhabbet kabiliyetleri ile de özel bir esnaf grubudur. Hadi babadan kalma traş makineleriyle üç numaraya müracaat edenler bir nebze olsun sorunu çözüyor ama bu muhabbet ortamı yine yok.

 İnsanın aklına berberler sosyal medyadan evinin önünde traş makinesiyle traş olanlara yönelik sohbet hizmeti verse nasıl olur diye geliyor ama işin şakası tabii. İnsanlık tarihinin en eski mesleklerinden olan berberlik mesleğinin dönüşünün muhteşem olacağı, bu günler geçtiğinde ilk zamanlar başlarını kaşıyacak vakitleri kalmayacağı muhakkak.

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar