EVVELİN EVVELİYATINDAN MASALLAR… BUNCA HALTI NİYE YEDİK?

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Karadeniz Ereğli’de yapılacağı söylenen, bunun için envai türden hazırlık yapılan Kent Meydanının yerel yönetimin bu döneminde gerçeğe dönüşmeyeceği kesinleşti. 

Ereğli Belediye Meclisi’nin Kasım ayı toplantısında yaptığı gündem dışı konuşmada bizzat belediye başkanı tarafından doğrulanmış bir bilgi bu.

“Kent Meydanını yapacak olan sponsorumuza siyasi baskı var, çekiniyor,” dedi.

Eyvallah diyeceğim. Diyeceğim ama evveliyatını düşününce bu konudaki söylemlerde bir tuhaflık var.  Zira birkaç ay önce, “İnşaat maliyetlerinin çok yükselmesi nedeniyle sponsor desteğini çekti” şeklinde bir açıklama yapıldığını ilçe siyasetini yakından takip eden herkes hatırlayacaktır.

Hangisi doğru?

İnşaat maliyetlerinin yükselmesi ifadesi doğruysa, sponsorun “Siyasi Baskı” söyleminin, yan çizmek için bir mazeret olduğunudüşünmek de mümkün.  Yok eğer gerçekten bir baskı varsa, inşaat maliyetleri söylemi, baskıya boyun eğdiğini kabulden imtina etmenin bir yolu olarak değerlendirmek gerekir.

***

Bunlar nispeten yakın zamanda duyduklarımız. İşin evveliyatı da var.

Kent meydanına kısa sürede başlanacağının açıklanması yine bir belediye meclisinde yapılan gündem dışı konuşmayla açıklanmıştı.  Sponsor bulunduğunu, kısa sürede inşaata başlanacağını bizzat belediye başkanı açıklamıştı. O toplantıda, belediye meclisindeki muhalefet –AK partili üyeler- sponsorun kim olduğunu, karşılığında ne istediğini sorunca, cevap vermekten geçtim, yuvarlak ifadelere bile tenezzül edilmediği hatırlanacaktır. (O sıralarda sponsorun Erdemir olduğuna dair bir şehir efsanesi çıkarılmıştı ama çoğu kişi buna ihtimal vermemişti)

Bu satırların yazarı dahil birçok gazeteci bu sponsorun kim olduğunu öğrenmeye çalışmış (İzmit merkezli bir firma denildi bu arada… Ancak bunun da doğrulaması yapılamadı) tüm çabalar havanda su dövmenin ötesine gitmemişti. Neticede varılan yargı, sponsorun kimliğini Belediye Başkanı haricinde kimsenin bilmediği oldu.

İnşaat maliyetleri seçeneğinde, kim olduğu bilinmese de sponsorun cayma hakkını kullanması mümkün. Ancak ‘Siyasi Baskı’ varsa, demek ki belediye başkanından başka birileri de sponsorun kim olduğunu biliyormuş! Yoksa kime baskı yapılacağını nereden bilecekler?

Bütün bunlar koyu bir çelişki yumağı oluşturuyor.  Tüm bu yumağın alternatifi ise “Sponsor” söyleminin, ipe un serme dışında bir amaç taşımıyor olması.  Bu katı gizleme biçimi, sponsorun gerçekten var olup olmadığına yönelik şüpheleri de getiriyor akla. Acaba bu da sadece başka bir “Maykıl Ceksın Ereğli’ye gelecekti” vakası mı?

Bu şüpheyi giderecek netlikte bir ifadeyi şu ana kadar duymadık.

***

Ama işin bundan da evveliyatı var.

2019 yerel seçimlerinde kent meydanının yelkenlerinin atlastan, halatlarının ibrişimden yapılacağı anlamına gelen söylemler esnasında sponsor kavramının esamisi okunmuyordu. Yerel yönetim gelecek, makineler çalışmaya başlayacak, kent meydanı bir iki sene içinde tamam olacak gibiydi.

Yerel seçimlerden hemen sonra belediyenin mali durumu denildi, sonra belediyeye ait bazı işyerlerinin kent meydanı gibi büyük yatırımlar için satışı gündeme geldi, sonra bunlar da kamuoyunun geneli tarafından unutulup gitti.  Sponsor kavramı 2021’den bu yana ortaya çıktı.

Samuel Beckett’in “Godot’u beklerken” diye bir oyunu vardır. Karakterler oyun boyunca kimsenin tanımadığı, niye beklendiğini, hatta gerçekte öyle biri var mıdır bilmediği “Godot” diye birini muhtelif duygular içinde bekleyip durur.

“Sponsor” ister sonradan icat edilmiş, ister bir şekilde sürece dahil olan gerçek bir kişi veya kurum olsun, bu sponsor meselesi aynen buna benziyor.

***

Bu işin son yerel seçimlerden geriye uzanan epey bir evveliyatı da var.

2009 seçimlerinde kısa bir fasılanın ardından yeniden seçilen Halil Posbıyık’ın seçim kitapçığında Kent Meydanı Projesi vardı. Hatta yeni otogarın o dönemde inşasına girişilmesinin nedenlerinden biri, eskisinin kent meydanı yapılacak alanda kalmasıydı.

Adliye binasının çarşı merkezine nispeten uzak bir noktaya yapılan binaya taşınmasının nedeni de eskisinin kent meydanı yapılacak alanın içinde kalmasıydı.

Hükümet konağı pazaryeri bölgesindeki yeni yere de aynı sebepten taşınmıştı.  Önceki Kaymakam İsmail Çorumluoğlu, 2019 seçimlerinin ardından “Kent meydanının yapılmasına engel olarak Hükümet Konağının taşınmamasını göstermek istemem” diye beyanda bulunmuş, seçimden önce taşınmanın yanlış algılanabileceğini, bu yüzden seçimin hemen ardından taşınma işleminin gerçekleştirilmesi kararı verdiklerini söylemişti.

***

Şimdi insan kent meydanı için verilen bunca söze, önümüze konulan bunca projeye, projenin alanında yapılan bunca taşınma işlemine filan bakınca aklına birçok kişinin bildiği o fıkranın son cümlesi –biraz daha usturuplu ve uyarlanmış haliyle- geliyor.

“Madem bu bölgeye kent meydanı filan yapılmayacaktı, bunca haltı niye yedik?”

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar