ERTUĞRUL’UN İKİLEMİ… CARİ DURUM VE BEKLENTİLER…

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Eylem Ertuğrul hafta sonu yapılan, çok adayla yola çıkılan, tek adayla gidilen kongrede, atama ile geldiği ilçe başkanlığı görevini delegelerin oylarıyla tescilledi.

Ertuğrul’un ilçe başkanlığının CHP’ye bir şeyler katacağına şüphe yok. Her kongre döneminde olduğu gibi kazanç hanelerine yazılabilecek şeyler vardır, kayıp hanelerine yazılacak şeyler vardır ama neticede CHP’nin ağır hasarlar alabileceği bir kongreden, en azından durumu stabil tutarak çıkmayı başardığını teslim etmek gerek.

Tabii ki kongre süreçleri kamuoyu tarafından algılandığının tersine, bir son değil, yeni başlangıçlardır ve kendi başlarına bir şey çözmezler. Çözüm denilen şey, cari sorunların ortadan kaldırılması, Eylem Ertuğrul’un mesleği dolayısıyla hastanın durumunda iyiye doğru gidiş şeklinde kendini ortaya koyar.  Arkadaşım İzzet Aslanbay, kongreyi  “Ertuğrul’un, fetret devrini bitirecek bir çelebi Mehmet” olup olmadığına ilişkin bir yorumla değerlendirdi.  Bu da başka bir bakış açısı kadar doğru bir bakış açısıdır ama bir rezervi de koymak gerek. Var olandan daha iyi bir durum, çoğunlukla kendi kendine değil,  bin türlü uğraş ve emekle hayata geçer.

CHP’liler için bu açıdan kara bir haber vereyim.  Kongre sürecinde yaşanan sıkıntıların aşılması bir yana bırakılırsa, ana muhalefet partisinin çiçeği burnunda Karadeniz Ereğli teşkilatının karşı karşıya bulunduğu sorunlar olduğu gibi duruyor.

***

Sorunların çözümü konusunda, partililer arasında, pek çoğu geçerli kabul edilebilecek bir sürü fikir üretildiği doğrudur. Fakat karaciğer yetmezliği bulunan bir hastanın, hamur işinden, şekerli ve gazlı içeceklerden uzak durmasına ve reçete edilen ilaçları kullanmasına ihtiyaç vardır.  Bu yapılmadığında, tedavi için alınması gereken ilaçları almak, uyulması gereken perhizlere uymak yerine, reçeteyi okuyarak iyileşmeyi bekleyen hastanın alabileceğinden daha iyi bir sonuç almak mümkün değildir.

Kongrenin kendisi bile, CHP Milletvekili Demirtaş ve CHP’li Belediye Başkanı Posbıyık arasında son iki yıl içinde akıl almaz şekilde derinleşen ayrılık konusunda bir gelişme yaşanmadığını gösteriyor.  Posbıyık’ın geç gelmesi, Demirtaş’ın erken ayrılması, çoğu yorumcu tarafından bu ayrılığın ne ölçüde derinleştiğinin göstergesi olarak algılandı.

Yorumcuların bir kısmı, CHP içinde halen belediye meclis üyesi olan Yaşar Balcı’nın, yeni yönetim listesinde hissedilir bir ağırlığı olduğunu savunuyor. Oysa İl Delegelerine bakıldığında, Ünal Demirtaş’a da, Halil Posbıyık’a da yakın isimler olduğu görülüyor. Eylem Ertuğrul’a yakın görülen isimler de var. Burada mesele, CHP içindeki grupların, il kongresi ve büyük kurultayda yekpare bir grup halinde hareket edip edemeyeceğinde düğümleniyor. Eğer böyle olacaksa, Ertuğrul’u CHP içindeki farklı grupların ortak kümesi olarak değerlendirmek mümkün, fakat her grup kendi rotasında ısrarcı olacaksa, bu kez de yeni örgüt yönetiminin etki gücünün sorgulanması gerekecek.

Parti örgütü ve üye yapısının yaş ortalaması başka bir sorun. Gerçi Ertuğrul kendisinin gençliği, yönetiminde gençlere yer vermesi bu anlamda bir değişim iradesini ortaya koyuyor ama kendi kanaatlerini her şeyin üstünde tutan, partinin geleneksel fikirlerine bağlı, her yeni çevreye açılma çabasını, gençlerin aşırılığı olarak görecek büyük bir kitleyi ikna etmenin güç olacağını da hatırlatmak gerek.

Bir başka mesele de yerel yönetimin CHP örgütünü yönlendirmek için bugüne kadarki zorlayıcı girişimlerini terk  edip etmeyeceği. Kimi zaman genel merkezle çatışmayı bile göze alabilen, partinin yereldeki icra makamı olan belediye başkanlığının, siyasi olarak kendi sınırlarının içine çekilmesi mümkün olabilecek mi diye geliyor akla… 

***

Sorunların bir kısmı algısal, bir kısmı olgusal olabilir. Fakat bunlar ve eklenebilecek bir sürü şey, partinin kendi içindeki farklı görüşleri bir potada eriterek, mevcut iktidar ve diğer siyasi rakiplere daha fazla enerji harcamasına engel oluşturuyor.  Bu bakımdan herkesin çok iyi bilebileceği üzere, kongre öncesiyle kongre sonrası arasında fark yok. Tek fark, ilçe başkanının atanmışlık halinin, seçilmişlik haline dönüşmesi.

Elbette ki çiçeği burnunda CHP İlçe Başkanı bu sorunları aşmanın bir yolunu bulabilir.  Kendisinin genç ve tecrübesiz olduğunu söyleyenlere  verilmesi gereken cevap, bir şeyin olduğu gibi devam etmesi gerektiğini düşünüyorsanız  tecrübeli adaylar aramanız, değişmesi gerektiğini düşünüyorsanız da genç ve yeniliğe açık adaylar aramanız gerektiğidir. 

Ertuğrul’un denizci kimliği de burada başka bir mecaza kapı aralıyor. Acaba yeni kaptan ne yapacak? Rüzgarı arkasına alarak gemiyi rüzgar nereye eserse oraya mı, yoksa yelkenlerini ayarlayarak kendi istediği bir noktaya mı götürecek?

Kolay iş değil. Bir işin zor olması imkânsız anlamına gelmez yine de… Tüm seçilenlerde olduğu gibi, CHP Karadeniz Ereğli İlçe Yönetimine de belli bir avans vermek gerekebilir. Yine de işler çoğu zaman nasıl başlarsa öyle gider.  Bu yüzden yeni yönetimin gidişatı konusunda oluşacak temel algı önümüzdeki günlerde belirlenecek.

Hülasa, deniz aynı, rüzgar aynı, gemi aynı…  Riskler, tehditler, zayıf yanlar, fırsatlar ve güçlü yanlar değişmedi.  Bir deneyde  girdileri değiştirmezseniz sonuç aynı olacaktır diye geliyor akla. Ama laboratuvardaki bilim adamının farklı bir sıralama ile farklı sonuçlar elde etmesi de mümkün olabilir ama iş öyle zannedildiği kadar kolay değil.

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar