ECZANEDEKİ O ESKİ GÖRÜNTÜ

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Karadeniz Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, köken olarak Balıkesir’in Kepsut ilçesindendir.  Soyadı Çorumluoğlu olan bir Balıkesir Kepsutlu oluşu, bilinen şeyleri alt alta yazdığınızda, kendisine dair ortaya çıkan birçok karşıtlık halinden sadece biridir.

Çorumluoğlu,  kaymakamların kahir ekserisi kamu idaresi ve mülkiye kökenli olduğu bir dönemde, İktisadi ve İdari Bilimler mezunu olarak kamu idareciliği göreve başlamasıyla da dikkat çeker mesela.  Aynı zamanda, özel ilişkilerinde son derece şakacı ve sevecen tavırlar sergilerken, üstlendiği görev sahasındaki işleri karakterinin bu yönüne neredeyse zıt bir ciddiyetle sürdürdüğü, aralarında bu satırların yazarının da bulunduğu çok kişi tarafından gözlemlenmiş, dile getirilmiştir. 

Kaymakamlık görevi kimileri için, belli bir dönem idare-i maslahata dayanarak süre doldurma süresi olabilir.  Bu meslek, görev alanı için rizikolu veya büyük miktarda emek sarfiyatı gerektiren girişimlere kendiliğinden başlamayı gerektirmez.  Ama herkesin bildiği üzere, her kariyer biçiminde olduğu gibi, Kamu idaresinde de sağduyulu bir öngörü, çalışkanlık ve girişimcilik birleştiğinde, daha makbul bir idareci tipi yaratır.

Karar vermek için erken midir bilemiyorum, fakat Çorumluoğlu, en azından şimdiye dek idare-i maslahatçı bir görüntüden ziyade, girişimci bir kaymakam portresi çizdi.

***

Hafıza-ı beşer, nisyan ile maluldür derler.  Vaktiyle heyecan duyduğumuz, alkışladığımız gelişmeler, bugün artık kimilerinin hatırlamadığı, kimilerinin hatırlanmasını istemediği masallara dönüşüyor.

Çorumluoğlu, yaklaşık iki buçuk sene önce Karadeniz Ereğli’ye geldiğinde, ilk basın toplantısında “Ereğli’de bir bilim sanat  merkezi bulunmamasının önemli bir eksiklik olduğunu “ söylemişti. Hatırlatmak için belirtelim, o günlerde ilçenin bir sürü eksiği vardı ama Bilim Sanat Merkezi diye bir şey hiç birimizin aklına gelmiyordu. Bugünlerin gözde eğitim birimi, birkaç ay içinde bulunan bir binada eğitime başladı. Bugün  hayırsever Hayrettin Yavuz tarafından yapılan modern bir binada eğitim veriyor.  Burada eğitim gören çocuklarımız Zonguldak merkeze giden, kar yağdığında neredeyse aşılmaz olan elli kilometrelik yolda çile çekmekten kurtuldu.

Tersaneler meselesinde kim ne derse desin, bugüne kadar atılan en anlamlı adım, bu tersanelerin teminat mektubu alabilmesinin önündeki engelin kaldırılması girişimidir.  İşletmeler daha önce kurulu bulundukları alanı teminat gösteremiyordu.  Bu sayede bazı tersanelerin önünün açılması mümkün olabildi. Bu konuda kamuoyuna yansıyanlardan anladığımız kadarıyla, engelin aşılmasında Kaymakam Çorumluoğlu’nun çabaları hatırı sayılır ölçüde…

Üniversite Kampüsü meselesinde, daha önce dağınık bir görüntü çizen çabaların toparlanması da büyük oranda Kaymakam Çorumluoğlu’nun eseridir. Kent meydanı yapımının önünü açabilecek olan eski hükümet  konağının taşınması, yeni hükümet konağı ve emniyet binası için girişimler, burada saymak çok kolay olmayan bir sürü başka şeyle birlikte düşünürseniz, Ereğli kaymakamının kentin rahatı için, kendi rahatından epey taviz verdiği sonucuna varabilirsiniz.

***

Bir yıldır Koronavirüs salgını ile boğuşuyoruz. Karadeniz Ereğli’de bu mücadelenin idaresi doğrudan kaymakamlık uhdesinde bulunuyor.   Denetimler sürüyor, birçok denetimde basın mensubu olarak hazır bulunduk. Burada kendisinin genel tavrının, salgının yayılmasının önlenmesi için büyük bir ciddiyetle  uyarılarda bulunurken, insanların hissiyatını ve yaşamsal ihtiyaçlarını dışlamayan hoşgörülü bir yaklaşım olduğu söylenebilir.

Bu denetimin ikincisinde, bir eczanede, genelgelere uygun olmayan bir konuda uyarılarda bulunuyor, işlem yapılması talimatı verdi. Bu olay bir haber olarak yapıldığında, haberlere yapılan yorumlar ve sosyal medyada aynı habere yapılan yorumlar,  kısaca kamuoyunun neredeyse tamamı kaymakamın haklı olduğu yönünde tepkiler verdi.  O görüntüler, bugün acısını çektiğimiz geçmiş aymazlıklarımızın bir göstergesiydi ve bu açıdan bugün bile anlamlıdır ve böyle değerlendirilmesi yararlıdır.

Fakat aradan aylar geçtikten sonra aynı görüntüler, sanki daha dün çekilmiş gibi, çok daha sonra yaşanan olaylarla aynı izafet çerçevesine sokularak, siyasi bir tartışmanın aracına dönüştürüldü.   Temel, maksat, anlam,  özellikle de zaman ve mekan bakımından bu kadar uzak olayların tek bir çerçevede bir araya getirilmesi, zaman ve mekanda bükülmeye ilişkin kuantum teorilerini; biraz da Orwell’in “büyük ağabey” distopisini  akla getiriyor. Ama meselenin üstünde düşünülmesi gereken boyutları  bunlar değil.

Asıl üstünde düşünülmesi gereken, saçmalık derecesinde ahlaksızca yapılan bu haksız, akıl dışı montaj operasyonunu düzenleyenlerin kimler olduğu ve kafalarının arkasındaki asıl niyetin ne olduğudur.

***

Kaymakam Çorumluoğlu’nun seveni ve sevmeyeni olabilir. Bu herkes için geçerli genel bir kuraldır.  Mutlaka hepimizin olduğu gibi onun da kusurları ve hataları vardır. Yeri geldiğinde kaymakamlar da usulü dairesinde eleştirilir, eleştirilmiştir ve eleştirilmelidir.  

 Ama takdir edilmesi gerekir ki, eleştiri bir neticeye matuf olarak yapılır.  Ayrıca eleştiri denilen şey ciddi iştir. Bir ahlakı, bir sorumluluğu vardır.  Bir eleştiri ancak kamu yararı temel alınarak yapıldığında bir anlam kazanabilir.  Birilerinin elde etmeyi umduğu bir yarardan mahrum kalması yüzünden veya bir yarar elde etmeye yönelik yıldırma manevraları,  desteksiz sallamaya dayanan yıpratma hamleleri  eleştiri değildir.  Bu bir hastalıktır.

Zonguldak, son dönemde bünyesini rahatsız eden bu hastalığı tez zamanda tedavi etmelidir.

Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar