ANA SAYFA
GÜNDEM
SİYASET
EKONOMİ
MAGAZİN
EĞİTİM
SPOR
KÜLTÜR-SANAT
SAĞLIK
KÜNYE
İLETİŞİM

BİR ŞEHİR EFSANESİ: BİRLİK VE BERABERLİK

   
Hüseyin AKSAKAL - DÜNYA HALİ Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Konuşabileceği bir kürsü bulan herkesin konuşmasında bol bol yer bulmasına karşılık, bir o kadar az bulunan bir niteliktir birlik ve beraberlik.

Konuşmalara bakıldığında, “Birlik ve Beraberlik” denilen şeyin, onu ifade edenin görüşleri doğrultusunda bir araya gelme hali olduğu anlaşılır.  Sorgulanabilir bir bakış açısıdır bu. Zira birlik ve beraberlikten kasıt, aslında aynı olanların birlikte saf tutması değil, farklı görüşlere sahip kişilerin, yaşamın genel bir niteliği dolayısıyla, ortak problemlerin çözümü için farklılıkları bir araya gelerek ortak bir hedef kavramı altında buluşmasıdır.

Kimi zaman böyle şeyler ironik bir boyuta taşınır. Bir de bakarsınız ki her konuşmasında ahlaktan, vatanseverlikten, dürüstlükten söz edenler esasında bu meziyelere en fazla ihtiyaç duyan, bunlara en az sahip kişiler arasındadır.  Tabii kimseyi yargılamak kimsenin haddi değil.

Ama gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklerseniz, diğerlerinin hepsi yanlış iliklenecektir.

***

Birlik ve beraberlik aslında bir çeşit huy meselesidir. Eğer kişisel ve ortak meseleleri birbirinden ayıran basirete sahip olanların fazlaca bulunduğu bir toplumda yaşıyorsanız, bu kavramlardan fazla söz edilmesine gerek yoktur.

Bizim bölgemiz Karadeniz Ereğli açısından mesele şudur: Bizler, komşularınız, arkadaşlarınız, birlik ve beraberlik zemini kurgulayacak bir sosyal yapı içinde mi yaşıyoruz, yoksa her yolculukta başka patikalar aramaya başlayan toplumlardan mıyız?

İdari olarak,  Zonguldak’ın geçtiğimiz çeyrek asırda, başka bir vilayetle birleşmek yerine, içinden iki ayrı vilayet çıkarması ikinci savı doğrular nitelikte. Niye Bolu ile birleşmek kimsenin aklına gelmedi de iki vilayetin ayrılması gerekti? Hadi bunu geçelim, Zonguldak’ta tünelin iki tarafı arasındaki rekabet, birlikte hareket edebilen insanların bulunduğu bir toplumda böyle mi olurdu?

İş hayatında, biri cep telefonu satan bir işyeri açar. Yanına birkaç kişi istihdam eder. Bu kişiler işi öğrendikçe kendi kanatlarıyla uçma hevesine kapılır, neticede aynı mahallede cep telefonu  satan başka işyerleri açarlar. Olur mu? Olur.

Siyasette, bir siyasi parti kongresi-hangi siyasi parti olduğunun önemli olmadığını hepiniz biliyorsunuz-yapılır. Partililerin aynı temel görüşlere bağlı olarak siyaset yapmasına rağmen, kongre öncesinde uzlaşmaz hiziplere bölünmesi şaşılacak iştir. Kimi zaman bu ayrılıklar, rakip siyasi partilere duyulan soğukluğu  bile aşan husumetlere yol açar.  Sonra kongre geçer, bir grup kazanır, öbür grup tasfiye edilir. Şu ana kadar kaybeden grubu kazanılabildiğine ilişkin bir örnek aklıma gelmiyor. Ardından kazanan grup iş icraata geldiği zaman yeniden hiziplere ayrılır. 

Zafer tacını başına koyan kişi, bir süre sonra soğuk rüzgârlar esen bir zirvede tek başına kaldığını anlar ama iş işten geçmiştir.

***

Anlayacağınız, birlik ve beraberlik teranesinin sıklıkla konuşulmasının nedeni, bir türlü onu elde edememiş oluşumuzdur.

Kimi zaman birlik ve beraberlik arayışı, işlerin görülmemesine bir mazeret olarak da karşımıza çıkıyor. “Yatırımcılarla, hükümetle, bakanlıklarla görüşmek için birlik ve beraberlik platformu” kurma çabası, aynı zamanda o işlerin yapılması için bir ön şarttır. Bu olmazsa yola çıkılmayacak, talepler iletilmeyecek demeye gelir. Şart mıdır ortak bir talep için tüm kent bileşenlerinin “Birlik ve Beraberlik” içinde olması?

Başarılı sonuçlar alınan örneklere baktığınızda, bunun bütün kent bileşenlerinin değil de birkaç huzursuz kanaat önderinin inatla talep etmesinin de etkili olabileceğini görürsünüz. Komşu bir vilayette çalıştığım dönemde, birbirleriyle geçinemeyen bir iki kanaat önderinin beraberce aynı taleplerin peşinde koştuğunu ve netice alabildiğini görmüşlüğümüz vardır. Birlik ve beraberlik arayışını ön şart olarak görmeyen, yapılması gerekeni talep edecek yetki ve sorumluluğu taşıyan kişiler de sonuca ulaşabilir.

Yani “Birlik ve Beraberlik” dediğimiz güzel bir şeydir, olabilirse işler daha rahat görülür ama olmadığı yerde işlerin görülmeyeceği anlamına gelmez.  Bir ve birlikte olmadan bir şey yapamayacağımız, sadece bir şehir efsanesidir.



YORUMLAR


Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?


Her sene 24 Temmuz’da basın mensupları için kutlama mesajları yayınlanır. Adı üstünde Basın Bayramı ya… Gelec... Devamını oku >>

KENDİ AYAKLARI ÜSTÜNDE BİR EREĞLİ…


Gazetelerde, internet sitelerinde, sosyal medyada, realitenin ne olduğundan ziyade, kimin haklı olduğu veya kimin neye sahip olduğu, neye s... Devamını oku >>

GEÇEN HAFTA, BU HAFTA


İçimden hiç yazı yazmak gelmiyor…  Daha doğrusu ne yazsam yetersiz olacağını bildiğimden, klavyemden utanıyor, be... Devamını oku >>

BEKLEYEREK DEĞİL, ÇALIŞARAK…


Karadeniz Ereğli yeni yıla okulda akran zorbalığının bir örneğini konuşarak girdi. Bir meslek lisesinde dört öğrenci, eng... Devamını oku >>

İL OLMA TALEBİ YA DA EREĞLİ’YE SAĞIR OLMAK…


2020 Aralık ayında, neredeyse tam iki yıl önce bu konuyu yine yazmışım. “Karadeniz Ereğli, taleplerini merkezi idareye aktarm... Devamını oku >>

KÖŞE YAZARLARI

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?
EREĞLİ ‘’DİNAMİKLERİ’’ ZAYIF
Nöbetçi Eczaneler

PİYASALAR

32,5457
34,9527
2.422,43

KDZ.EREĞLİ'DE HAVA DURUMU

kapalı
kapalı 16o

SON YORUMLAR