ANA SAYFA
GÜNDEM
SİYASET
EKONOMİ
MAGAZİN
EĞİTİM
SPOR
KÜLTÜR-SANAT
SAĞLIK
KÜNYE
İLETİŞİM

BİR NESLE İLHAM VERMEK: FATMA MERAL ULUÇAY…

   
Hüseyin AKSAKAL - DÜNYA HALİ Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Eğitimle ilgili fikirlerim temelde üç ayrı kaynaktan beslenir. Biri kendi kişisel eğitim serüvenim, diğeri Russell’in eğitim hakkında verdiği etkileyici bir konferans metnidir. Üçüncüsü de bize öğretmenin bir şeyler anlatan değil de, gelecek ufkuna dair öğrencileri için ilham kaynağı olan kişi olduğunu gösteren bir öğretmen… Fatma Meral (Özdemir) Uluçay.

Fatma Meral Uluçay, bir çocuktan hallice, yeni bir mezun olarak 11 Kasım 1979 günü geldiği Karadeniz Ereğli’nin Bayat Köyü’nde bulunan ortaokulda, 17 sene görev yapmış bir öğretmen, idareci, bir anne… Bir Cumhuriyet kızı… Sayılması güç birçok niteliği vardır ama onu ortalama bir öğretmenden ayıran şey, başta öğrencileri olmak üzere ilham veren kişiliği idi.

Peki, bir öğretmen nasıl ilham verir?

***

1990’lı yılların ortalarına doğru, Bayat Ortaokulu’nda İngilizce ve Tarih dersleri vermek suretiyle bir vekil öğretmenlik deneyimi yaşadım. O yıllarda bir pembe dizi furyası vardı ve öğrenciler de büyükleri gibi bu dizilerin sıkı takipçisiydi.  O günlerde son  sınıfta (yani üçüncü sınıf) eğitimi gören, komşu köyden servisle okula gelen bir kız öğrencinin, (ismi saklı kalsın) öğlen paydosunda düzenli olarak dizi izlemek için köy merkezinde bulunan bir akrabasına gittiğini, ev sahibinin Okul Müdürü Meral Hanım’a evinden ziynet eşyasının kaybolduğunu ve bu öğrenciden şüphelendiğini söylediğinde öğrendik.  Zanlı, hanımefendiliği ve dürüstlüğü bilinen, böyle bir şey yapmasına ihtimal verilmeyen öğrenciler arasında en önde gelenlerdendi.

Fakat itham çok ağırdı ve soruşturulması gerekiyordu. Meral Hanım, kendisine yardımcı olarak hasbelkader şahsımı tercih etti. Konu nazik bir konu olduğundan, öğrenciyi doğruca Müdürün odasına çağırmak, arkadaşlarının ısrarlı sorularından kaçınmayı imkansız kılıyordu.  Zaten Meral Hoca da öğrencinin masumiyetine yürekten inanıyordu.

Aklıma, öğrencinin iki gün sonra nöbetçi olduğu ve derse girmeyeceği gelince işi o güne kadar kimseye açmama kararı aldık. İki gün sonra ders zili çaldığında, nöbetçi olan zanlı öğrenciyi, öğretmenler derse girdikten sonra öğretmenler odasına çağırma işi de bana düştü.  Sahne şöyleydi. Müdire Hanım masada oturuyor, karşısında olayın seyircisi ve tanığı olarak ben oturuyorum. Öğrenciyi de masada bulunan sandalyelerden birine oturmaya davet ettik. Meral Hanım, “Kızım,” dedi, “Sen bizim en sevdiğimiz, en fazla güvendiğimiz öğrencilerdensin. Dizi seyretmek için gittiğin evin sahibi, bazı ziynet eşyalarını bulamamış.  Senin böyle bir şey yapmayacağına inanıyorum. Tek söyleyeceğim, öğlen vakti dizi izlemek için buralardaki evlere gitmenin doğru olmadığı. Sakın aklına senden şüphelendiğimiz gelmesin. Sen, Hüseyin Öğretmenin ve benden başka kimse konuyu bilmiyor.”

Öğrenci iki gözü iki çeşme, kabahati olmadığını söylediğinde de aynı şeyi tekrarladı. “Biliyorum, sen yapmadın ama dizi izlemek için akrabalarına gitme, gerçeğin ortaya çıkacağına inanıyorum.”

Zeki bir çocuktu. Elden geldiğince teselli ettik, bize teşekkür ederek nöbetinin başına döndü. İki gün sonra ziynet evin başka bir yerinde bulundu, Meral Hanım, suçlamanın ortadan kalktığını da büyük bir gizlilik içinde kendisine tebliğ etmenin bir yolunu buldu.

Hem bana, hem de o öğrenciye ilham veren bir görüşme oldu bu.

***

On yedi yıl, bir Fransızca öğretmeninin bir köy okulunda görev yapması kolay değildir.  Hele o yıllarda hiç değildi. Meral Uluçay’ın Bayat Ortaokuluna ilk tayini çıktığı dönem olan 1970'li yılların son günlerini yaşayanlar bilir. Türkiye yeni bir dünyanın doğum sancılarını yaşıyordu. Bitip tükenmez siyasi kavgaların yaşandığı, ülkeye uygulanan ambargoların yol açtığı şeker-yağ-tütün gibi tüketim malzemelerine erişimin güç olduğu, soğuk savaş çatışmalarının neredeyse sokak aralarına kadar girdiği, 12 Eylül ihtilalinin ayak seslerinin işitilmeye başlandığı, 1979 yılının 24 Ocak günü açıklanan ekonomik paketle birlikte, devletçi gelenekten ilk kopuşun gerçekleştiği bir ülkeyi hayal etmek kolay değil artık.

O günlerde, Ereğli’nin köylerinde bugün dönem dizilerinde yer alan şehir ortamlarıyla uyumsuz bir dünya vardı.   Ereğli'nin köylerinde ana gelir kapısı Ereğli Kömürleri İşletmesi'nde çalışan hane üyelerinin maaşlarından ve o günlerde sayısı bugüne göre çok az olan emekli maaşlarından ibaretti. Her ev kendi içinde kapalı bir ekonomiydi.. Hane halkının yaşaması için gerekli zahireyi mısır, buğday, arpa, yulaf ekilen tarlalar sağlar, bunları ekip biçmek ve nakliyesini sağlamak için öküzler beslenir, öküzler ve diğer ahır hayvanlarını beslemek için hane halkı için gerekenden daha fazla emek harcanırdı. Yaşam temelde doğada yaşayan diğer canlıların varoluşundan farklı olmayan bir ortamda gerçekleşirdi. Gazete yok, sinema yok, ders kitapları haricinde kitap yok. İlçe merkezine ulaşım haftada iki günle sınırlı. Bir öğretmenin sağlıklı bir iletişimi gerçekleştirebileceği, belli bir kültüre sahip kişiler neredeyse hiç yoktu.

Bayat Ortaokulu esas olarak 1972’de açılmış, aynı sene eğitime başlamıştı ama o günlerin zor kırsal koşullarında öğretmenler okulu görünce anında başka yere tayin istiyor, bir türlü kadro tamamlamak mümkün olmuyordu. Bayat Ortaokulu'nda 17 yıl görev yapacak olan genç öğretmen Fatma Meral Özdemir'in hikâyesi, yalı bölgesinde yaşayan çocukların eğitiminde önemli bir dönüm noktasıdır. Aslında,  yıllardır açık olmasına rağmen öğretmen yokluğu nedeniyle bölgedeki velilerin tercih etmediği dört sınıf, bir öğretmenler odası, bir harita odasından ibaret okula, 11 Kasım 1979 günü tayini yapıldığında Meral Özdemir’in ilk tepkisi şaşkınlık olur. Zira o bir Fransızca öğretmenidir ve o tarihlerde yabancı dil öğretmenlerinin köylerde çalışması pek olağan değildir. İlk düşüncesi, "Başka bir yere tayin" olur ama 12 Eylül darbesinin ardından gelen Rotasyon sistemi nedeniyle altı yıl mecburen burada kalır, o da kendini öğrencilerine adamaktan başka çıkış yolu bulamaz.

***

 Meral Öğretmenin Bayat Ortaokuluna atandığı dönemde,  Bayat Ortaokuluna çok az kız öğrenci kayıt yaptırmıştı. İlkokul sonrası eğitim zorunlu değildi. Aileler kız çocuklarının ilkokuldan sonra ev işlerine yardım etmesini doğal kabul ediyor, dahası eğitilen kız çocukların başlarına kabul edilemez şeylerin geleceğine yönelik bir önyargıyı paylaşıyordu.  Fakat ilkokuldan sonra eğitim yaşamına devam etmesi gereken birçok kız çocuğu vardı. Bu amaçla matematik öğretmeni Nesrin Bayar, okulun müdür vekili Bahattin Bozdemir ile birlikte ev ziyaretleri gerçekleştirirler.  Ziyaretlerde öğretmenlere  Daha önce iki kız okula gönderildi. Baba evinden kaçarak evlendiler. Okula yollayalım da kaçsınlar " diyenler olur, kendilerini örnek gösterirler. Çabalar sonucunda gönülsüzce de olsa birçok veli kız çocuklarını ortaokula kayıt olmaya razı olur.

O dönemde, erkek öğrenciler bile o dönemde ortaokulun ardından ilçe merkezinde lise tahsiline gitmezdi.  Meral Özdemir,  velilere 'Meslek sahibi olurlar' diyerek öğrencileri Endüstri Meslek Sınavlarına yönlendirir.  Meral Hanım, o günleri 1979-80 dönemi mezunu çocuklar sınavları kazanınca ailelerin okutmaktan başka çaresi kalmadı. O dönemlerin öğrencilerinden Avukatlar, Öğretmenler çıktığını görmenin gururunu yaşıyorum." İfadeleriyle anlatırdı.

Büyük zorluklar içinde geçen altı yılın ardından, Rotasyon Sistemi nedeniyle Erzurum Hınıs Lisesine tayini çıkması üzerine idarecilik eğitimi alır ve Bayat Ortaokulu’na müdür olarak atanır. Bu esnada yerine Fransızca öğretmeni olarak atanan Yüksel Uluçay ile tanışır ve evlenirler. İki kızları köyde doğar.  Büyük kızları Ceren, İlkokulu köyde okur.  17 Yıl, Bayat Ortaokulu’nda öğretmenlik yapar ve 1995 yılının sonlarında İzmir’e tayini çıktığında, ömrünün en güzel yıllarını geçirdiği köyde, ortaokulu bitiren öğrencilerin tamamı neredeyse lise tahsili yapmanın yolunu aramaktadır.

Meral Uluçay’ın öğrettiği derslerden biri de ilham bir kez verildi mi, onun çığ gibi etrafını etkilediğidir bana göre.

***

Fatma Meral Özdemir Uluçay, 25 Ekim2019 günü, yakalandığı hastalığa yenik düşerek aramızdan ayrıldı. 

Hastalığı süresince iki kez telefonla görüşme imkânım oldu, iyimserdi, güçlüydü; inancıyla ilham vermeyi sürdürüyordu.  Hala da sürdürüyor bana sorarsanız. Cenaze İzmir’de kalktı, gidemedik, ardından kederlendik, ne yazsak geride bıraktığı boşluğu ifade etmekte yetersiz kalıyor şimdi.

Meral Uluçay,  hiç öğretmenim olmadı ama ondan öğrendiğim şeyler,  başka herhangi bir kaynaktan öğrendiğimle kıyas kabul etmeyecek sayıda ve niteliktedir.

Öğretmenler günün Kutlu olsun Meral öğretmen.

MERAL ULUÇAY



YORUMLAR

Sadettin adiyaman | 22 Kasım 2019
Allah rahmet etsincok dürüst bir insandı bende onunla çalıştım uzun yıllar okul aile birliğinde allah gani gani rahmet etsin
Nazim Güner | 24 Kasım 2019
Allah rahmet eylesin.Ben Armutcuk özel Ortaokulunda okudum.Ama bir cok arkadasimin ve kardeslerimin ögretmeniydi.
Mustafa Turgut | 24 Kasım 2019
Allah rahmet eylesin Mekanın cennet olsun
Sadettin Yılmaz | 24 Kasım 2019
Allah cc Rahmet´iyle muamele eylesin mekanı cennet olsun İnşallah


Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?


Her sene 24 Temmuz’da basın mensupları için kutlama mesajları yayınlanır. Adı üstünde Basın Bayramı ya… Gelec... Devamını oku >>

KENDİ AYAKLARI ÜSTÜNDE BİR EREĞLİ…


Gazetelerde, internet sitelerinde, sosyal medyada, realitenin ne olduğundan ziyade, kimin haklı olduğu veya kimin neye sahip olduğu, neye s... Devamını oku >>

GEÇEN HAFTA, BU HAFTA


İçimden hiç yazı yazmak gelmiyor…  Daha doğrusu ne yazsam yetersiz olacağını bildiğimden, klavyemden utanıyor, be... Devamını oku >>

BEKLEYEREK DEĞİL, ÇALIŞARAK…


Karadeniz Ereğli yeni yıla okulda akran zorbalığının bir örneğini konuşarak girdi. Bir meslek lisesinde dört öğrenci, eng... Devamını oku >>

İL OLMA TALEBİ YA DA EREĞLİ’YE SAĞIR OLMAK…


2020 Aralık ayında, neredeyse tam iki yıl önce bu konuyu yine yazmışım. “Karadeniz Ereğli, taleplerini merkezi idareye aktarm... Devamını oku >>

KÖŞE YAZARLARI

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?
EREĞLİ ‘’DİNAMİKLERİ’’ ZAYIF
Nöbetçi Eczaneler

PİYASALAR

32,5703
34,8774
2.425,47

KDZ.EREĞLİ'DE HAVA DURUMU

kapalı
kapalı 16o

SON YORUMLAR