AH LA FONTAİNE AH… VAH ENERJİ-SA VAH…
Gözü kör olasıca La Fontaine …
Yumurta olarak başladığı hayatının 17 senesini toprak altında geçirip, sadece 4 haftasını yer üstünde geçiren, üstelik Ağustos ayından sonra da ölen ve kışlık yiyecek toplamasına gerek olmayan o fukara hayvancağızı yüz yıllardır ele güne rezil ettin.
Yahu hepi topu 4 haftacık yer üstünde ömür süren, onu da çiftleşeceği eşi bulmak için ötüp duran ağustos böceğini, kötü günleri düşünmeden zevki sefa içinde eğlenen, tembel teneke ilan et.
Ah La Fontaine ah…
Sen bir de bizim buralara gelsen…
Ömrü hayatını yeryüzünde geçirip de hepi topu birkaç hafta hüküm süren kara kışta iş başa düşünce, “enerji hatları yer altında olmadığı için arıza ve kesintiler” yaşanıyor diyerek milleti karanlık ve soğuğa mahkum edenleri görsen.
Ne derdin acaba?
Suçu yine ağustos böceğine mi yoksa, çoğu asgari ücretle karınca gibi çalışan enerji çalışanlarına benzer karıncaya mı yıkardın.
Yoksa bu sefer işin doğrusunu, dost doğru söyleyip, zamanında doğru planlama, yatırım yapmayan ve önlem almayanları mı?
BİR SÜRPRİZ BEKLERKEN İKİ SÜRPRÜZLE KARŞILAŞMAK
İşin şakası bir yana, bir yandan salgının verdiği usanç, diğer yandan kuraklık tehdidi derken uzun yıllardır kar yüzü görmeyen bölgemiz Cumartesi akşam saatlerinden itibaren o mucizevi olayı yeniden yaşama imkanı buldu.
Tam anlamıyla, kar sürpriz yaptı… Yeniden misafir oldu havamıza, çatımıza ve kapımıza… Yediden yetmişe herkes sevinç içinde… Kısıtlamaya rağmen sokağa çıkanlar. Kar fotoğraflarıyla sosyal medyada sevincini paylaşanlar.
Hepsi, karın o beyaz sürprizinin sevincini yaşamak için.
Oysa Pazar günü daha büyük bir sürpriz bekliyormuş kapıda. Birçok mahalle ve köyden yükselen feryatlar. Karanlıktayız. Donduk, nidaları.
Neden?
Elektrikler yok. Üstelik, kısıtlama nedeniyle eve kapanmış ahalinin günlük ihtiyaç ve uğraşlarının neredeyse tümü elektriğe bağlıyken.
Kar yağdı, üşüdük, doğal gazı açın ısınalım.
Doğal gaz çalışmıyor, elektrik yok…
Arızayı ara.
Şarj bitti, telefon çalışmıyor, elektrik yok…
Film seyredelim…
İnternet yok…
Yok yok yok…
Niye? Elektrik yok.
Haliyle millet isyan halinde.
Kaldı ki arıza ijbara ulaşsan ne olacak?
Eskisi gibi bir memur mu çıkıyor karşına. Hiçbir şey yapamazsan içini döküp rahatlayasın. Yok…
Düt düt dütt..
…. ‘ya hoş geldiniz. Güvenliğiniz için tüm saçmalamalar kayıt altındadır. Ankara için 1’e, Zonguldak için 2’ye zıvanadan çıkmak için dilediğiniz numaraya basın. En sonunda vatandaş Bakırköy’e bağlanıyor haliyle…
AMME HİZMETİ Mİ TİCARET Mİ?
İlgili kurum, yani bölgemiz de dahil geniş bir coğrafyaya enerji hizmeti vermekle sorumlu kurum Enerji SA akşam saatlerinde ancak bir açıklama yaptı lütfedip.
Yoğun kar yağışı. Enerji hatlarının yer altında olmayışı. Soğuktan gerilen ve donan teller. Rüzgar ve ağaç devrilmesiyle kopan hatlar….
Hepsi doğru kabul…
Ama asla kabul edilemez.
Çünkü kardeşim, sen kamusal bir kuruluş değilsin. Sadece maliyetine, kamu yararına hizmet vermiyorsun.
Özel bir kuruluş olarak, bu işi para kazanmak için üstlenmişsin.
Zaten vatandaş da buna isyan ediyor.
İçinde üretim bedeli, hizmet bedeli, yuvarlama bedeli dahil çeşit çeşit, alakalı alakasız kalemlerden oluşan faturayı keserken sorun yok diyor. Üstelik fatura ödemesi bir gün gecikirse elektrik anında kesiliyor diyor. O zaman kardeşim sen bu hizmeti bana her şart altında vereceksin. Çünkü sen sevabına iş yapan hayır kurumu değil, bu işten para kazanmak için işin tüm sorumluluğunu üzerine almış bir ticaret şirketisin. Kazanıyorsun da..
O zaman, o paranın bir kısmını da zamanında ve sorun yaşanmadan önce alt yapıya, yenilenmeye, bakım ve onarıma ayıracaksın.
Yoksa kış koşulları dolayısıyla enerji sağlanamıyor demek, ben şartlara göre hizmet verir, işime geldiği gibi de faturalandırırım ve almasını bilirim anlamına gelir.
AĞUSTOS BÖCEĞİNİN DE ENERJİ SA’NIN DA TÜM DERDİ YER ALTI…
Dönüp dolaşıp işin aslına geliyoruz.
Fukara ağustos böceğinin başını yiyen 17 yıllık yer altı yaşamından sonra 4 haftalık düğün dernek misali bizim Enerji kurumumuz 17 yıldır yer üstünde gezip tozmuş, 4 haftalık zemheri gelip çatınca, hatlar yer altında olmayınca olmuyor diyor…
ÖZ TEKELLEŞME
Ne desek boş. Rekabet yaratacak, kaliteli hizmet verilecek diye allanıp pullanan özelleştirmenin, devlet tekelinden bin beter tekelleşme yaratmasıdır tüm günahımız. Şimdi kefaretini ödüyoruz.
Not: Yaşanan kesinti ve sorunlarla ilgili olarak, Enerji SA bünyesinde çalışan hiçbir emekçi bu yazımızın muhatabı değildir. Bu yazı özü itibariyle özelleştirme ve kamusal ihtiyaçların kar odaklı işletilmesine bir eleştiridir…

YORUMLAR
İzzet ASLANBAY Tarafından Yazılan Son Yazılar

EL FATİHAAA… AMİNNN!
1.3.2021 11:43 1002Geride bıraktığımız hafta içinde ekmek fiyatlarına zam yapıldı. Zonguldak il ve ilçelerinde 220 gram ekmek, Çarşamb... Devamını oku >>

Ne olacak bu Zonguldak’ın hali!/ADI ÇIKMIŞ DOKSANA, İNMEZ SEKSENE
23.2.2021 13:47 1407Önce Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye'de koronavirüsle mücadele kapsam... Devamını oku >>

TÜRKİYE’NİN “GARA” KUTUSU
16.2.2021 12:51 1822Kelimelerin kifayetsiz olduğu günlerden geçiyoruz. Yeni değil bu durum. Alışkanlık yaptığı için çok da umurund... Devamını oku >>

KUYRUKLU ŞİİR, SİHİRLİ ELLER…
9.2.2021 15:19 1683Mekan, çoğu kez, zamanın elbisesidir. Ruhu değildir belki. Gerçeği değiştirmez. Ama ufak tefek değişikliklerle, hafif doku... Devamını oku >>

BOĞAZİÇİ EYLEMLERİ VE YENİ ANAYASA
2.2.2021 12:12 1926Boğaziçi Üniversitesi, ülkenin en saygın üniversitelerinin başında geliyor. Saygınlığının birçok nedeni var... Devamını oku >>

KÖŞE YAZARLARI


PİYASALAR
KDZ.EREĞLİ'DE HAVA DURUMU

SON YORUMLAR



