ANA SAYFA
GÜNDEM
SİYASET
EKONOMİ
MAGAZİN
EĞİTİM
SPOR
KÜLTÜR-SANAT
SAĞLIK
KÜNYE
İLETİŞİM

41 KİŞİ…

   
Hüseyin AKSAKAL - DÜNYA HALİ Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Cuma günü öğle saatlerinde Bartın’ın Amasra İlçesinde TTK’ya ait müessesede eksi 300 ila 350 kotuna, memlekete karaelmas, evlerine ekmek, çocuklarına daha iyi bir gelecek götürmek üzere inen, Cumartesi sabahı artık aramızda olmayan 41 kişiydiler…

Ali Doğru, Aziz Köse, Berkay Kesim, Berkay Pınaroğlu, Deniz Baykal, Emrah Kaval, Enes Aydın, Emrah Kaya, Ercan Akdeniz, Ercan Saraç, Ferhat Poyraz, Fikret Kansız, Gökhan Mercan, İbrahim Köse, İzzet Ak, Mehmet Bulut, Mehmet Kara,  Murat Ergin,  Murat Öztan,  Mustafa Can Yıldırım,  Mustafa Çelik,  Okan Akgül,  Orhan Altun, Öner Yıldız, Rahman Özçelik, Ramazan Özer, Rasim Bulut, Remzi Özçelik, Rıdvan Acet, Sabri Akdere, Selçuk Ayvaz,  Serhat Karaman, Serkan Nakaş, Soner Ak, Suat Demirkıran,  Şaban Yıldırım, Şuayip Oklu, Yasin Çelik,  Yener Saygın, Yusuf Özerkan, Burçin Şaban.

Belki bir kısmınız yüzlerinin neye benzediğini bilirsiniz, belki bilmezsiniz. Fakat kendisi veya aile çevresinden biri, karaelmas için ter ve kan akıtan herkes onları tanır.

***

Hiçbir şeyden olmasa bile, ecelin herkesi birleştiren soğuk, ürpertici gelişinden, karşısında dilinizi damağınıza yapıştıran çaresizlikten tanırsınız onları.

İki yaşında, buz grisi gözlü, sarı saçlı güzel kız çocuğunun annesine gösterdiği baba fotoğrafından tanırsınız. 

Bir tabuta kapaklanıp ağlayan, evinin direğini, geleceğinin güvencesini yitirip yalnızlığa yazgılanmış yirmili yaşlarının ilk yarısında bir annenin feryadından tanırsınız.

Okul çağındaki çocukların, sıcacık evleri yerine mezarlıkta, bir mermer başlığı önüne koydukları takdir belgelerinden gözünüz ısırıyordur belki…

En büyük felaket, annelerin, babaların evlatlarının cenazesinde bulunmak zorunda kalmasıdır. Bir annenin yüreğinin kirişlerinden söküldüğünün işareti olan uzayan feryattan tanırsınız her birini.

Kireçlik’ten, Kandilli’den, Karadon’dan, Kilimli’den, Kozlu’dan, Soma’dan, Ermenek’ten, bilcümle yerin altına ekmek parası için girenlerin çaresizliğinden belki…

Tüm bunlardan değilse bile, onların çıkardığı kömürü yakan evinizdeki kömür sobasının sıcaklığından, çıkardıkları kömürle üretilen elektriğin aydınlığından tanırsınız onları…

Yüzlerinin kömür karası, yüreklerinin güneşli bir öğle üzeri kadar aydınlık olduğunu ancak canlar toprağa verilince anlarsınız.

***

Belki, her kaza mahallinde gerekenin yapılacağına, geride kalanların mağdur edilmeyeceğine dair atılan nutuklar yüreğinizi serinletmiştir. 

Bu insanların hayatlarında oluşan boşluğun nasıl doldurulacağına, yaşadıkları travmanın izlerinin nasıl silineceğine,  bugünden sonra yaşanacak, her benzeri olayda kurbanların evlerinde gözyaşlarının sel olmasının nasıl engelleneceğine dair bir şey söylemez bu nutuklar.

Maden üretim sahalarının çevresinde yaşamayanlar onları sayı olarak bilirler. Ama öyle değildirler her biri. Çocuklarının dönüşünü beklediği babalar, annelerin eşi, hayat arkadaşı, sevgilisi, babalar ve annelerin şefkatle, bin bir mihnetle büyüttüğü, başka bir çare kalmadığında dualarla madene uğurladığı evlatlardır onlar.  

Her insan gibi, onlar da kendileri yokken var olamayacak bir geleceğin parçası, her erkeğin, her kadının, her insanın yaptığı gibi ilmek ilmek dokuyarak oluşturdukları, artık kaybolmuş bir evrenin hâkimiydi her biri.

Kısaca insan…

***

Bir tek canın kayboluşunun üzüntüsünü tarif etmekte kelimeler yetersiz kalıyor. Bugün geçen hafta olduğundan 41 kat daha yetersiz satırlar.

Her maden kazasının ardından, olayın nedenleri, sorumluluğun kimde olduğu tartışmasına girmeyi yersiz buluyorum. Yas zamanı yas tutmak, insanoğlunun en vakur hislerinden olan kederi, ona yakışan bir hürmetle yaşamak gerekir. 

Yine de olayın bir afet değil, bir kaza olduğunu teslim etmemiz gerek. Tüm kazaların ortak özelliği, içinde insan hatasının bulunmasıdır ve ancak insan hatalarını minimize edebildiğimizde tüm kazalar gibi bu türden olayların da minimize edilebileceğini, bireysel hatalar kadar kurulu düzenin sistem hatalarını da gözden geçirmek gerektiğini unutmamak gerekir. Bunlar tartışılıyor, tartışılacak.

Ancak bugün günlerden keder…  Şairin dediği gibi, ‘Hiç kimse bir ada değildir, Bütün de değildir tek başına. Her insan kıtanın bir parçasıdır… Bir insanın ölümü eksiltir beni,  zira insanlığın bir parçasıyım ben.’

Artık 41 eksiğiz.

***

Bartın-Amasra’da grizu faciasında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, aileleri , yakınları ve tüm insanlık alemine başsağlığı ve sabır diliyorum.

 



YORUMLAR


Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?


Her sene 24 Temmuz’da basın mensupları için kutlama mesajları yayınlanır. Adı üstünde Basın Bayramı ya… Gelec... Devamını oku >>

KENDİ AYAKLARI ÜSTÜNDE BİR EREĞLİ…


Gazetelerde, internet sitelerinde, sosyal medyada, realitenin ne olduğundan ziyade, kimin haklı olduğu veya kimin neye sahip olduğu, neye s... Devamını oku >>

GEÇEN HAFTA, BU HAFTA


İçimden hiç yazı yazmak gelmiyor…  Daha doğrusu ne yazsam yetersiz olacağını bildiğimden, klavyemden utanıyor, be... Devamını oku >>

BEKLEYEREK DEĞİL, ÇALIŞARAK…


Karadeniz Ereğli yeni yıla okulda akran zorbalığının bir örneğini konuşarak girdi. Bir meslek lisesinde dört öğrenci, eng... Devamını oku >>

İL OLMA TALEBİ YA DA EREĞLİ’YE SAĞIR OLMAK…


2020 Aralık ayında, neredeyse tam iki yıl önce bu konuyu yine yazmışım. “Karadeniz Ereğli, taleplerini merkezi idareye aktarm... Devamını oku >>

KÖŞE YAZARLARI

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?
EREĞLİ ‘’DİNAMİKLERİ’’ ZAYIF
Nöbetçi Eczaneler

PİYASALAR

32,3795
35,0293
2.325,73

KDZ.EREĞLİ'DE HAVA DURUMU

parçalı az bulutlu
parçalı az bulutlu 16o

SON YORUMLAR