MİKRO MİLLİYETÇİLİĞE KARŞIYIM

Uysal, Kara Tren programının geçtiğimiz haftaki konuğu 24.Dönem Milletvekili Ercan Candan´ın kendisiyle ilgili açıklamalarının sorulması üzerine de, vefasız olmadığını, Ercan Candan´ın da kendisini aramadığını belirterek, ´´Eğer Ercan Bey´e dendiği gibi Ereğli´nin başına bela isem, bela olmaya devam edeceğim´´ diye konuştu.  

Başkan Hüseyin Uysal´ın Kara Tren programında, Şenol Azman´ın sorularına verdiği yanıtlar ana başlıklarıyla şöyle:

MİKRO MİLLİYETÇİLİĞE KARŞIYIM

Uysal, programın açılışında sunucu Azman´ın giriş ve tanıtım amacıyla söylediği ´´siz Alaplılısınız´´ ifadesinden hareketle mikro milliyetçiliğe karşı olduğunu belirterek, ´´Biz Ereğliliyiz, derken benim Alaplılı doğumlu olmamı söylemeniz hoş olmadı. Evet Alaplılı doğumlu olabilirim ama Ereğli´yi en çok seven insanlardan biriyim.. Öyle anlaşılıyor ki program sert geçecek. Ama özellikle belirteyim, Alaplılı, Ereğlili, şuralı, buralı. Bu tür ayrımlara karşı olan biriyim. Sonuçta hepimiz Ereğli´nin, Zonguldak´ın, ülkenin iyiliğini istiyoruz. Siyasete yeni bir dil getirmek lazım. Ayrımcılığı seven bir insan değilim. Çünkü aynı gemi içindeyiz. Bu türden mikro milliyetçi söylem ve yaklaşımları onaylamıyorum.´´

´´AÇIK YARAYA KURT DÜŞMEZ´´

Azman: Programa çağırırken her soruyu soracağız dediğimde siz de açık olduğununuzu, kırmızı çizgilerinizin olmadığını söylediniz,..

Uysal: Şeffafım derken sorulacak sorulara şeffaf ve açığım.. Açık yaraya kurt düşmez derim..  Bu benim ilkelerimden birisi ve özellikle bir konu hakkında her yere aynı şeyi söylemeye dikkat ederim.. Kırmızı çizgi tabiri ise biraz farklı. Tabii ki açık ve şeffafım ama genel konularda, özellikle ülkemizi ilgilendiren konularda benim de olmazsa olmazlarım, çizgilerim var, ben sadece sorulara açığım dedim.

DEMOKRAT´A ÖNYARGILI GELMEDİM

Programda zaman zaman Azman´ın yeni sorularla araya girmesi üzerine sözünün kesilmesini eleştiren Uysal, ´´Bu yayın kuruluşu 30 yıllık bir kuruluş. Sayın Yalçın Keleş´in emeğiyle büyüttüğü tarafsız bir yayın kuruluşu..  gelirken önyargıyla gelmedim o nedenle. Ben şunu anlatmak istiyorum. Kimsenin aklında soru işareti kalmadan her şeyi detaylı anlatmak istiyorum..´´ dedi.

YAZMAK KOLAY AMA YAPMAK ZORDUR

Azman: Seçimlerde 20 yıllık bir geleneğe dönüşmüş bir belediye başkanını yenerek geldiniz. 45 aydır belediye başkanı olarak çalışıyorsunuz. Bu 45 ayda neleri ne kadar yaptınız, değiştirdiniz? Pazar taksinin oradaki yol ve park düzenlemesi konusunda eleştiriler var örneğin…

Uysal: Yaptıklarımızı anlatmaya program yetmez. Yaptıklarımıza aslında gözler önünde. Bunların planlaması bile günleri almıştır. Bir un pazarında kaldırımları genişletmek bile ayları aldı. Her zaman söylüyorum, yapılanı anlatmak kolay olabilir. Yazmak daha kolay olabilir. Ama yapmak ayrı bir şey..

Eleştiri olacak. Eleştiri yoksa hiçbir şey yapmıyorsunuz demektir. Doktorsunuz, ameliyat yapmıyorsanız eleştiri de almazsınız. Ama ameliyat yapıyorsanız, bunun değişik komplikasyonları olacaktır, ağrısı, kanaması olacaktır. Bunlardan hasta şikayetçi olacaktır.  Pazar taksi bölgesine gelince, orada araçların hareket alanında veya otobüs duraklarında, taksi durağında bir değişiklik olmadı. Sadece aradaki dar bir kaldırım kaldırıldı bir de iki taraflı araç parkı kalktı. Orada yayaların, pazardan çıkıp gelenlerin nefesleneceği bir alan yaratıldı. En önemlisi orda 685 yıllık iki çınarı açığa çıkarılıp küçük bir park yaptık.  O iki çınar oranın asıl öznesidir. Diğer düzenlemeler ona paralel yapılanlardır. Orda DERGAZ´ın bir deposu da var. Onu da kaldırıp bu alanı eskisi gibi millet bahçesi yapacağız.

Eleştirilere gelirsek… Neyi özne alıyoruz? Önceliğimiz ne? Nereden bakıyoruz?

Araç parkı yönünden bakanlar eleştirir. Ama yeşil alan olarak bakanlar, içim ferahladı alanımız genişledi diyecekler. Kızıldereli atasözü derki doğadan uzaklaştıkça insan sertleşir. Şimdi insanlar orda daha rahat olacak

 Kent yaşamında iki şey, bir araç trafiği iki kötü binalar çevreyi insanı rahatsız eder. Biz orada bunu çözdük. Yayaların oturup rahat nefes alacağı bir alan olarak bakarsanız. Çınara ağaçları açısından bakarsanız son derece başarılı.

PLANLAMAYI KİM YAPIYOR?

Azman: Bir diğer eleştiri var. Hatta müdürlerinize de dayandırılan bir ifade var. Başkan gece yatıyor, sabah kalkıyor yeni bir plan uygulamaya koyuyor şeklinde. Siz gerçekten çalışmaları böyle mi sürdürüyorsunuz. Planlamaları kiminle yapıyorsunuz?

Uysal: Demek ki o kadar zeki bir insanım ki, evime gittiğimde yatarken rüyamda bile Ereğli´yi düşünüyorum. Yaptığımız hiçbir uygulama yeni değildir. Yeni değildir derken, bir anda ortaya çıkmamıştır. Bir evveliyatı vardır. O konuda öncelikli olarak oluşmuş bir düşünce vardır. Zaman ve sırası gelince bu ete kemiğe bürünüyor planlaması yapılıyor ve uygulamaya geçiliyor. Yani sabah kalktım şu olsun gibi bir şey yok. Gün ay yıl demiyorum.. Bunlar yıllara sahip uygulamalar. Beni tanıyanlar bilir. Pazar yerinde bahsettiğimiz yerin geçmişi benim kafamda 2,5 yıldır var. Belediye binamızı yeni yerine taşıdıktan sonra oradan geçerken her sabah bakardım. Orada 2 tarihi çınarımız var. Biz ön yüzlerini görürdük, ama arkası görünmeyen yüzleri çürümeye başlamıştı. Oradaki değişimde ana fikir o çınarlardır. Ama öncelikli olan işler vardı.

Şehirde o kadar eksik vardı ki oraya ancak sıra geldi. Önce un pazarını, iskele camisinin orayı, adidasın arkasındaki yolu yapmamız lazımdı.

Sıra oraya gelince önce ağacı koruyalım dedik. O an belki mimarlarla paylaşmadım belki ama fen işleri müdürümüzle konuştum. Burayı yeşil alan yapalım dedim. Sonra vatandaş orda oturunca burayı oturacak bank koyalım dedik. Böyle gördükçe yaptık. Planladık. Oradaki her şeyin öznesi çınar ağacıdır. Yoksa akşam yatıp sabah karar verme değil. Mimarlarımızın da kime sorup yapıyor dediğini düşünmüyorum.Ben mimarlarımdan memnunum. Herkesin branşı ayrı. Orası parka bahçeleri ilgilendiriyor. Ben genel bir perspektif sunar katkı beklerim…

ÖMER HALİSDEMİR BULVARI

Azman: En başarılı çalışmalarınızdan birisi de bence Ömer Halisdemir Bulvarı. Bu proje fikri sizden önce var mıydı?

Uysal: Ömer Halis Demir bizim dönemimizde projelendirildi. Orda sadece görünenler yapılmadı. Görünen sadece yolun üstü. Bir de yer altında yapılanlar var. Orda 800´lük su boruları geçti. Enerji hatları Ereğli´ye yetecek şekilde yenilendi. Yüksek gerilim hatları yerin altına alındı. Doğalgaz 18 inçlik borularla Devrek yol ayrımından hastane yol ayrımına kadar yer altına alındı. Bu o yerlerin bir daha kazılmaması anlamına geliyor. Aynı anda 3 farklı kurumu eş güdüm halinde çalıştırdık orda. Basit bir planlama değil bu. Kentin enerji, su ve doğal gaz şebekesi yetersiz hale gelecekti yakın zamanda ki elektrik şebekesi zaten yetmiyordu. Her üç kurumun çalışmasını planlayarak yıllar boyunca yetecek yeni hatlar orada yer altında yenilendi.

Bu anlattıklarımızı 6-8 ay önceden planlayarak yaptık. 3 Çam ağacı kestik 185 sığla ağacı diktik. 10 yıl sonra orasının kaldırımı daha da genişleyecek. Yani sadece bu günü değil geleceği düşünerek planlandı o bulvar, geleceğe dönük işler yapıyoruz.

SPOR PARKI

Spor parkı projesini göreve geldiğimizde çizdirdik. Göreve geldiğimde sosyal medyada sanırım bir yorum vardı bir vatandaşımızın. Bana oy vermediğini söylüyordu ve burayı yapın size oy vereceğim diyordu. Göreve geldikten bir yıl sonra başladık Spor Parkı çalışmalarına.  Şimdi orda sentetik buz paten alanı var, mini halı saha var, golf alanı var. Bunlar vizyon işi. Zor olduğundan değil, ama bir vizyonu, öngörüyü gerektiriyor. Gençlerin, çocukların istemini, beklentilerini bilme var. Orda 7´den yetmişe kadar herkesin kendince zaman geçireceğini bulunacağı bir kamusal alan var..

UZUNMEHMET ANITI

Uzunmehmet Anıtının düzenlenmesi de kesin ihtiyaçlardan biriydi.  O sadece bir anıt değil. Bir kültür yolculuğu durağı. Ereğliye gelenler, Ereğli´nin tarihinde bir şey var mı dediklerinde orada kömür yolculuğuna çıkacaklar. Oradaki çalışma daha bitmedi. Madenciliği anlatan kütüphane yapılacak. Madenci şehit ailelerine sahilde bir dinlenme evi yapılacak. Turizmi önemsiyoruz ve Uzun Mehmet anıtı bu belirttiğim düzenlemlerle önümüzdeki yıllarda turizme katkı sunacak yerlerden birisi olacak.

DİĞER ÇALIŞMALAR

Sakindere dediniz. Benim de heyecanla takip ettiğim bir proje.. Orda 20 bin nüfuslu bir mahallenin Bağlık Mahallesinin yolu genişleyecek. Yürüme yolu olacak. İnsanlar evlerinden direk karayoluna çıkıyor, arabanın altında kalma tehlikesi var. Yol 7 metreye çıkacak, yaya yolu da olacak. Sorun sadece derenin üzerini kapatma veya yatağını düzenleme değil, bir bütün olarak çevreyi rahatlatacak bir çalışma sürdürüyoruz. Sarıkorkmaz´a, Bağlık mahallesine, oradan çarşıya giden trafik rahatlayacak.. 

NEDEN FESTİVAL YAPMIYOR MUSUNUZ?

Azman: İlk yıl, şenlik veya festival düzenleneceği günlerde yaşanan maden kazası ve ülkede yaşanan diğer üzücü olaylar vardı bu nedenle ertelendi. Festival düzenleme konusunda ne diyorsunuz?

Uysal: Festival nedir? Geçmişte yapılan festivallerin finansmanı nerden çıkıyordu? Halkın festival dediği 3 gün arka arkaya büyük paralar verilerek sahneye çıkan şöhretler zinciri mi? Bunu mu anlaaycağız.

Festival hazırlığı yaptığımız zamanlarda ulusal ve yerel felaketler yaşadık. Bu nedenle ilk yıl erteledik.

Bunun dışında festival anlayışımız 3 güne yüklenmiş bir şöhrteler geçidi değil, sürece yayılmış, çeşitlilik arzeden ve yüksek paralar yerine daha mütevazi  şenlikler olabilir. Çünkü bu para benim param değil. Biz tüm yatırımları yaptıktan sonra vatandaşlarımız biz ünlü sanatçılarda istiyoruz derse onu da o zaman düşünürüz.

BELEDİYE NENDEN CAMİİ YAPIYOR

Azman: Kent Camisi projesi var. Bu bir ihtiyaç evet, ama bunu neden belediye yapıyor?

Uysal: Ona kent camisi demeyelim. Daha sonra adını açıklarız. Burada 14 dönüm arazi var. Kaymakamlık, eski adliye ve terminal bölgesi. Burada öncelikle yer altında 2 katlı 650 araçlık bir otopark yapacağız. Bu otopark tük araçları yer altına alır. Bunu 2.5 çarparsak günlük 2500 aracın sirkülasyon yapacağı bir park.. Bu da Ereğli trafiğine önemli oranda rahatlık getirecektir.

Camiye gelince, 14 dönümlük arazinin üzerinde, 1800 metre taban alanına sahip bir cami olacak. Şu anki mescidin bulunduğu yer. Geri kalan alan meydan olarak düzenlenecek.

Buna itiraz edenler ve şu an mahkemeye verenlerin ihtiyaç yok hesabı yanlış bence. Onlar, İskele camisinde 1000 kişi ibadet yapıyor diyorlar. Bu mümkün değil. Keza Ali Molla ve İsmail Ağa camiinin kapasitesini abartmışlar. Yani camiye ihtiyaç var.

Kent meydanı projesi arkadaşlarla her gün üzerinde durduğum, konuştuğum bir konu. Göreve geldiğim günden beri bunun mücadelesini veriyorum. Her akşam konuştuğum bir konu. Bunun ihalesine çıkacağız. Yaklaşık maliyetler dolaştırılıyor. Ondan sonra inşallah bu ay veya diğer ay ihaleye çıkıcağız. Mahkemeler yapımı durdurmaz.

Bu konudaki kredi olayı da yanlış yansıtıldı. Sadece katlı otopark için iller bankasından kredi kullanacaktık. Biz bu proje hızla tek elden yapılsın diye kredi istedik. Daha sonra cami projesi bundan ayrılsın dedik. Meclise getirdiğimiz diğer borçlanma önerileri de vardı, Elmatepe´de alt geçit, havuz ve  Göztepe köprüsü için. Ama buna izin verilmedi.

Camiye ihtiyaç var mı? Var. Nüfus artsın diyoruz. Kalabalık bir şehir olacağız. Aynı anda ölüm oranı artıyor. Şehir nüfuzumuz ilk defa köy nüfusunu geçti. Bu kadar insan şehirde yaşarsa şehirde ölmeleri de doğal. Toplu cenaze kaldıracağımız, şehit cenazelerimiz için bir camimiz yok. Ve mahkemenin bunu engelleyeceğini zannetmiyorum. Mutlaka da yapacağız.

Azman: Neden iller bankasından borçlanmak istediniz. Başka kurumlar karşılayamaz mıydı? Erdemir veya TSO dan alsaydınız..

Uysal: Gitmediğimi kim söyledi. Aklınıza gelen gelmeyen herkesle görüştüm. Biz önce kendimize güvenmeliyiz.  Yaşlı vatandaşlarımız bile iş o aşmaya gelsin biz yaparız dediler.

Sakindereyi nasıl yaptıysak, Uzun Mehmet´i nasıl yaptıysak kent meydanını da yapacağız.

Bu çağın en önemli şeyi bilgi. Bilgi toplumuyuz. Para bulunur.. Yapılacak diyorum. Ben bu proje başlanmasa siyaseti bırakacağım diyorum.

ENCÜMEN ÜYELERİNİN SEÇİMİ

Azman: Encümen üyeliklerini CHP grubuna kaptırdınız. Grubunuz neden buna yol açtı. Toplantıya gelmeyen 3 isim var mesela…

 

Uysal: Kapalı oylama usulüyle yapılan bir seçimdi. Kim nereye nasıl oy verdi bilemem. Sorun oraya gelmeyen arkadaşlar değil. Bu soruyu ön yargılı ve size verilmiş bir pas olarak görüyorum. O üç isim o toplantıya geldi.

ERCAN CANDAN´LA GÖRÜŞÜYOR MUSUNUZ?

Azman: Geçen hafta eski milletvekilimiz Ercan Bey konuğumuzdu. Siz seçim sürecinde onla iyi bir ilişkiniz vardı. Daha sonra onun vekilliği bitti. O, sizin ondan sonra kendisini hiç aramadığınızı söyledi. Bu bir vefasızlık değil mi? Yine, insanların, sizi Ereğli´nin başına onun bela ettiği yönünde ifadelerle karşılaştığını söyledi.

Uysal: ´´Eğer bela deniyorsa bela olmaya devam edeceğim. Benim savunduğum şey dürüstlük. Kayırma rüşvet olmayacak. Bunları savunduğum için bela isem bu sesim daha da yükselecek. Ercan Beyi arama konusuna gelince…  O da beni de aramadı.

Azman: Millet vekili adayları belirlenirken, size Ercam Candan olmasa kim olsun denilmiş. Siz herkesle çalışırım demişsiniz… Yani olmazsa da olur gibi bir şey..

Uysal: Bu vefa dediğiniz şeyin kriteri nedir? Vefa nedir vefasızlık nedir? Ben Vefa Erekek Lisesi´nde okudum. Vefa Bozacısı´da hemen karşısındadır. Yani bu vefa vefasızlık tartışmasını biraz manasız buluyorum.

Adalık sürecine gelirsek. Ak Parti Genel Merkezi herkesi çağır dinler. Karar verici risk alıcı tek merci kendisidir. Kimsenin kimseyle ilişkinse bakıp karar vermez. Ne beni ne de başkasının söylemesiyle Ak Pati karar vermez. Anket yapar, toplumun nabzını dinler ve karar verir. Çünkü hesap verici odur. Benim ne dediğim ne yaptığım önemli değil. Ne dediğimi de yanımdaki insanlar biliyor

DAHİLİK BAŞKA BAŞARILI OLMAK BAŞKA BİR ŞEY

Azman: Sizce Ercan Bey başarılı oldu mu?.

Uysal: Ercan Beyin eğitim ve diğer konularda çalışmaları oldu. Başarı nedir? Afrika da hayalinde kar gören insan dahidir. Ama o karı Afrika´ya getiren başarılıdır. Dahi olmak başka başarılı olmak başkadır.

Ben şu anda Ereğli´nin ihtiyacı olan işleri yapıyorum. Başkalarını değerlendirmem şık olmaz. O insanlar kendi zaman diliminde kendi koşullarına göre değerlendirilmeli.

Azman: Başarılı mı yani?

Uysal: Başarılıdır diyorum..

CANDAN BELEDİYE BAŞKAN ADAYI OLURSA

Adayları değerlendirecek olan kendileri. Afay olup olmamaya kendisi karar verecektir. Ben sadece Belediye Başkanıyım. Ak Parti kendilerine görev verdiğinde benim oynadığım yer belli. Tarafım, takımım belli. Neden destek vermeyim. Ak Parti´nin her aydını desteklemek gibi bir görevim var.

MECLİS ÜYELERİYLE İLİŞKİLER

Azman: Yola çıktığınızda birlikte olduğunuz insanlar var, yine Ak Parti Belediye Meclis üyeleri var. İlişkileriniz nasıl. Eskisi gibi mi yoksa uzaklaştığınız isimler var mı?

Uysal: 17 arkadaşımla da merhabam var. Çok sık birlikteliğimiz olmayabilir. Birlikte yemeğe gitme her hafta görüşme gibi. Ama bu görüşmüyorum anlamına gelmez. 17 belediye meclisi arkadaşımız var hepsiyle aynı mesafede görüşürüm. Her hangi bir sorun yok.  Mehmet Erdoğan, Yusuf Kalay vb. isimler saydınız. Ben isim vermeyi doğru bilmiyorum. Ama insanların farklı görüşleri düşünceleri olabilir. Çok seslilik demokrasi gereği. Bu isimlerle bir sorunum yok. Yusuf Kalay geçen yanımdaydı. Birlikte oturduk resimler çekildi. Her konuda aynı düşünmeyebiliriz. Ereğli sanal kavgalarla yorgun düşmüş bir şehir. Kavgadan uzak, barışçıl, Ereğli´nin menfaatleri için bir araya gelme kültürü geliştirilmeli.

SAĞ KOL, SOL KOL

Azman: Size daha yakın isimler var mı? Örneğin Ekşi ve Pıanrcık adeta sağ ve sol kolunuz gibi gözüküyor. Her yerde yanınızdalar.

Uysal: Benim iki kolum var ikisini de yanlımda taşıyorum. Kime selam versen öyle anlaşılıyor. Konuşacak üretecek mevzusu olmayan ancak gördüklerini anlatan boş insanların işi. Ereğli´nin sorunlarıyla uğraşacağına kişisel sorularla uğraşmak. Bunlar toplumun sorunu değil. Bu tür konuşmalar basının tercih ettiği şeyler. Olay kişiselleşirse çok okunuyor.. Bu doğru değil.

KALAY´IN İŞYERİ Nİ MÜHÜRLEME

Azman: Eski Belediye Başkanı Posbıyık bir döenem çok yakınında olan bir isimle ilişkileri bozulunca iş yerini mühürletmişti. Siz de Yusuf Kalay´ın işyerini birkaç kez mühürlettiniz. Devlete ait ama Kalayın işlettiği bir yeri mühürlettiniz.

Uysal: Biz gör evinimizi yapıyoruz. Yapılan her şey kanun hukuk çerçevesindedir. Bizim meclis üyemiz diye kanuna uymaaycak mıyız?

Net olrak şunu söylüyorum.. Her şey hukuk dairesi içinde olacak. Burada bir kişiseleştirme yok. Kalay´la haftada en az bir iki kez merhaba deriz. Kişisel husumet olsa neden selamlaşalım. Görevimle kişisel sorunları ayırt etmeyi bilirim. Kişisel sorunlarını görevine bulaştırırsan kendine zarar verirsin.

Ereğli´de adaletli olduğunuz zaman ayakta kalırsınız. Nesela eski SDB cafe vardı. Orayı sahil cafe olarak düzenledik yeniden açtık. Biz orayı yaptığımızda kim bilir hangi yakınına verecek dendi. Kimseye vermedik. Şu an çok güzel herkesin yararlandığı bir yer oldu. Eğer adil olmazsanız sandığa gömülürsüz.

CÖBEK´İN GÖREVDEN ALINMASI

Azman: Eski yardımcınız İbrahim Cöbek, Meclis üyesi Fevzi Ekşi tarafından başkan vekaleti yaptığı gün görevden alınmıştı. Bu yönde bir talimatınız oldu mu?

Uysal: Eğer,tTalimatı versem o gün Ereğliy´e dönmezdim. Görevden alınma haberini Ankara´ya giderken yolda öğrendim ve müdahale etmek için hemen geri döndüm. Yani talimat veren bir kişi bunu yapar mı?

Azman: Bir meclis üyesinin Ereğli spordan maaş alması doğru mu?

Uysal:  Hiçbir maaş almıyor. Ben dedikoduyla hareket etmem. Bilgim doğusunda almadıklarını biliyorum.

MUHTARLAR DERNEĞİ

Azman: Ereğli Muhtarlar Derneği ikiye bölündü. Ayrılan muhtarlar bölünmeye sizin sebep olduğunuzu söylüyor…

Uysal: Muhtarlar derneğinin bölünmesinin benimle nasıl ilgisi olsun. Göreve geldiğimde onlar Ay City´de toplanıyordu. Muhtarlık yapmak zor bir iş. En ücra yerlerdeki temsilcilerimiz. Devletin kılcal damarları. Biz arkadaşları bir arda toplayacağımız bir yer yapıp 31 muhtarımıza yer verdik. Türkiye de örneği olmayan bir yer. Bölünen arkadaşlar, 11 arkadaş sanırım bunu sorun yaptılar. O yeri vermeseydik, açılışını yapmasaydık başka şey mi yapsaydık.

31 mahalleye Ramazan´da kumanya dağıtıyoruz. Başkan köylerimize de verelim dedi. Normal karşıladım 94 köyümüz var verelim dedim. Ben bunu seçimle bağdaştırmayın dedim. Yılda bir kez yapalım dedim. Bunu seçimden önce ver sonra ver olmaz.

O bölünme yerin verilememsi ve kuru gıdanın dağıtımıyla ilgili. Ama ben şuna karşıyım. Muhtarlar Derneği Türkiye´nin en önemli derneklerinden. Bölünmesini kabul edemem. Ereğli´yi sevenler derneği 2 tane olabilir. Ama en büyük kamusal dernek 2-3´e bölünemez. Benim burada bir dahilim olamaz. Birlik bütünlükten yanayım. Bir dönem sonra muhtarlar derneği yönetimi değişti ben ona göre mi davranayım.

ADAY MISINIZ?

Azman: Belediye Başkanlığı için yeniden aday olacak mısınız?

Uysal: Hizmete devam diyorsam, başkanlığım da devam. Ama yarına ulaşabilecek miyiz? Sağlığımız yerindeyse ve görev verilirse neden olmayım.

 

FATİH ÇAKIR VE ADAYLIK

Azman: Ak Parti İlçe Başkanı Fatih Çakır´la aranız soğuk gibi. Aday olacağım diyorsunuz ve onun da adaylık gibi bir hedefi olabilir. Bu sorun yaratmaz mı?

Uysal: Çakır´la aramızda bir sorun yok. Soğuk diyorsanız bu kış mevsiminden olabilir. Herkesin başkanlık hesabı olabilir. Bir koltuk varsa herkes ona oturmak ister. Hayalleri olabilir. Bu normaldir. Hüseyin Uysal´la bir kez daha devam diyebilir ya da başka tasarrufu vardır onu der. Önemli olan halkın, genel merkezin kararı. Burada sizin isteminiz yetmez. Bu çok faktörlü bir konu. Ben Ak Parti belediye başkanıyım. Ne demem lazım. Verilecek her göreve hazırım. Her görev nedir? Her şey olabilir. Yedekte bekleyebilirsin. Tribünde alkışlayabilirsiniz.

BAŞKA PARTİ DÜŞÜNÜR MÜSÜNÜZ?

Azman: Siyaset yapmaya devam edecekseniz başka partiyi düşünür müsünüz?

Uysal: Bana hangi görev verilirse verilsin Ak Parti de devam edeceğim.

Ben Ak Parti belediye başkanı göreviyle bu şerefe nail olmuş bir insanım. Asla iyi parti, çok daha iyi bir parti, süper star bir parti de olsa Ak Parti de devam edeceğim ve daha sonra emekliliğimi yaşayacağım. Her zaman göreve hazırım.

Bana sahada hangi görev verilirse hazırım ve altından kalkarım. Tiyatroda küçük rol yoktur. Her rolün anlamı vardır. Yeter ki rolünü iyi yap.

Geçen bir tiyatroya gittim aklımda kalan tek şey oradaki horozun sesi.. Önemli olan başrol değil. Verilen görevi yerine getirmektir.

KADRO SENDİKA MESELESİ

Azman: Belediye bünyesinde taşerondan kadroya geçiş yapacak işçilerin, Türk İŞ´e bağlı sendikadan ayrılıp Hak İŞ bünyesindeki sendikaya üye olması yönünde dayatmalar olduğu söyleniyor…

Uysal: Oradaki işçilerin demokratik hakkı bu. Benle görüşmeye gelen hizmet iş oldu görüştük. Ama benim tarafımdan her hangi bir baskı yok işçilere.

GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ ve İTHAL MÜDÜR

Azman: Bazı müdürlerin defalarca yer değiştirdiği hatta 11 kez yeri değişen müdür olduğu iddiası var. Yine Sosyal Hizmetler Müdürü´nün Zeytinburnu Belediyesi´nden ithal edildiği söyleniyor…

Uysal: 11 kere görevden alınıp geri dönen yok. Ben müdürlerimle her gün beraberim. İnsanların en faydalı olacağı en fazla verim olacağı yerde değerlendirilmesi bizim hakkımız. Hizmetin daha hızlı olması için bunu yapmalıyız.

İsimlere takılmayın. Mehmet Aksoy burayı kazandı burada görev aldı. Mehmet Aksoy göreve geldiğinde Ereğli Belediyesi´nde Gıda Bankası var mıydı? Giyim Bankası var mıydı? Gençlik meclisi var mıydı? Bunları yaptı. Nerden geldi, kimden geldi, bu neden sizi rahtsız ediyor?

Belediye çalışanımız değil mi? Çalışanı…  O zaman görev veririz.  Bana isimleri değil, müdürlüklerimizin yaptığı işleri sorun.

BOŞ MEZARLAR

Azman: Merkez mezarlığında ölüm tarihi olmayan mezarlar var içi boşmuş.. Bu doğru mu?

Uysal: Bu konuda mezarlıklar müdürümüz çalışıyor. Yakın zamanda çalışmalarımızı açıkla aycağız. Kazılmış ama içi boş mezar vardır. Bu konuda bana rapor gelirse bakarım.

Ama bu sorular size WhatsApp´tan gelmedi. Siz gittiniz bunları buldunuz.  Mezarlık sorusu da bunlardan birisi.

KEŞKE DEDİNZ Mİ HİÇ

Azman: Zaman zaman meclis üyelerinin tavrı nedeniyle alamadğınız kararlar yapamadığınız çalışmalar oldu. Hiç keşke şu da olsa ya da olmasa dediniz mi?

Uysal. Ne yaptıysak meclis üyelerimizle beraber yaptık. Onlar bana engel değil. Beraber çalışıyoruz. Keşke daha fazlası diyemem. Olabilecek olanlar bunlardı. Biz hiçbir zaman slogan üretmiyoruz. Hizmet üretmiyoruz. Sanal bir gündemin, kavganın içinde olmak istemiyoruz. 

YARIN SEÇİM OLSA ..

Azman: Son olarak şu an yarın seçim olacağını düşünsek ve siz son konuşmanızı yapıyor olsanız ne derdiniz?

Uysal: Ereğli halkına şunu demek isterim. Demokrasi adına Ereğli´ye katkı vermek için sandığa gidin. Ereğli hem tarihin hem geleceğin kenti derim.. Ereğli´ye sahip çıkın ve sandığa gidin derim.

Zaman hızlı akıyor. Gündem değişiyor. Hızlı düşünebilecek bilgi ve dolanıma ihtiyacımız var. O nedenle sandığa gidin ve görevinizi yapın. Bana oy vermenizde vermemenizde, kazanırsam herkesin başkanıyım hizmeti mi yapacağım derim.

 

Haber: İzzet Aslanbay