Karadeniz Ereğli TSO Başkanı Keleş soruları yanıtladı… “EREĞLİ BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK!”

Karadeniz Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Arslan Keleş, oda seçimlerine dair görüşlerini, devam eden çalışmalar ve bunların ilçeye olası yansımalarını anlattı. Keleş,  2. OSB için on bakanlığın görüş bildirdiğini, bir bakanlıktan görüş beklendiğini söyledi.  Kafes balıkçılığı, tersaneler gibi konularda yaşanan gelişmeler konusunda da bilgi veren Keleş, “Ereğli büyümeye devam edecek,” dedi.

TSO üyelerinin geleceği planlayan, geçmişi analiz eden kişilerden oluştuğunu ifade eden Keleş, hafta sonu yapılacak TSO seçimlerinde üyelerin özgürce karar vereceğini söyledi. Keleş,  “Algı yaratmak için söylenen her şeye verecek bir cevabımız var ama insanları birbirinden uzaklaştıran ve ötekileştiren polemiklerin TSO gibi bir kurumun daha sağlıklı işlemesine katkı sağlayacağı fikrinde değilim” ifadelerini kullandı.

^***

Keleş, yaklaşan Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri öncesinde,  Demokrat Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hüseyin Aksakal’ın sorularına yanıt verdi.

Ticaret ve Sanayi Odası’nın ilçenin sosyal ve siyasal hayatındaki önemli bir yer tuttuğunu dile getiren Keleş, “ Türkiye’de 365 oda ve borsa var. Bu oda ve borsaların asli görevi, üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak, bulundukları il ve ilçelerde ekonomik hareketliliği sağlamak, bunu arttırmaya çalışmak, geleceği önceden şekillendirmek, iş, istihdam ve üretim için alan yaratmak konu başlıkları altında toplayabiliriz. Şöyle bir konuşma var. Odalar siyaset üstüdür deniliyor. Değil. Oda ve borsalar siyaset dışında bir kurum ama bir o kadar da siyasetle iç içe çalışan, ortaya koyduğu ihtiyaçların çözülmesine yönelik olarak, siyasetle de, atanmışlarla, seçilmişlerle de çalışan bir organizasyon” dedi.

“2.OSB PROJEMİZ VE KURULUMU ÇOK DOĞRU”

Mevcut TSO Yönetimi olarak dört yıl boyunca birçok girişimde bulunduklarını, bunların bir kısmının halen sonuçlanma aşamasında olduğunu belirten Keleş, gelecek dört yıllık dönemde bunların olumlu yansımalarının herkes tarafından görüleceğini söyledi.

Keleş şunları kaydetti:

“Ereğli bir sanayi kentidir. Ereğli’nin tanımı budur ama Ereğli’de sanayi için boş arsa yoktur. Dolayısıyla Ereğli’nin bu gücünü, dinamiğini ortaya koymak için yeni bir sanayi yerleşkesine ihtiyacımız var. Bununla ilgili de 2. OSB için çalışmalarımıza başladık. 10 bakanlıktan görüş geldi, sadece bir bakanlığın görüşü geldi. Bununla birlikte de yer seçim heyeti gelecek ve Ereğli’nin, Türkiye’nin ihtiyacı olan 2. Organize sanayi bölgesi Ereğli’de kurulmuş olacak. Yeni OSB karma olacak. İhtisas OSB’lerin doluluğa ulaşma şansı yok. Amacımız Ereğli’ye seri üretim yapan fabrikaları getirmek. Zaten bunlarla ilgili bize gelen talepler oldukça fazla. Seri üretim veya fabrika olduğunda en az iki veya üç vardiya çalışıyorlar ki daha fazla istihdam sağlıyor bu yapı.

Türkiye’de teşvik sistemi değişti. Artık ilçe temelli bir teşvik sistemi var. Buna göre, Düzce ve Ereğli aynı teşvik sisteminde. Sadece Düzce’nin doğu tarafı bizden avantajlı gözüküyor. Yine, Zonguldak olarak baktığımızda Gökçebey ve Kilimli ilçesinin bize göre avantajı var. Ancak ulaşım konusunda ilçemiz avantajlı. Ayrıca Ereğli sanayi kenti, birbirini tamamlayacak birçok unsur var, hazır bir altyapı var. 2. OSB yapacağımız alan, hem doğalgazı, hem suyu, elektriği ve yolu olan bir alan. Ereğli ve Alaplı OSB’nin bitişiğinde, birbiriyle uyum içinde çalışabilecek bir sanayi yerleşkesi olacak. Böyle baktığınız zaman projemiz ve kurulumumuz çok doğru.”

“TÜRKİYE VE EREĞLİ’NİN ÖNÜNDE MÜTHİŞ BİR FIRSAT DÖNEMİ VAR”

OSB’de faaliyet gösteren firmaların üretim ve ihracat yaptığını, istihdam sağladığını söyleyen Keleş, Türkiye’nin önünde üretim için on onbeş yıllık müthiş bir fırsat dönemi bulunduğunu ifade ederek “Ereğli olarak bunu ıskalamamız gerekiyor. Dünyada değişen konjonktür, üretim merkezlerinin değişmesi, siyasi ve askeri hareketlilikler bölgemize müthiş bir fırsat sağlıyor. Yakın zamanda Ukrayna-Rusya savaşının bitmesi üzerine de müthiş bir potansiyel açığa çıkacak. Bundan en fazla yararlanabilecek yerlerden biridir Ereğli. Dolayısıyla şimdiden bunun hazırlığı içinde olmamız gerekiyor” dedi.

“EREĞLİ RÖMORKÖR ÜRETİMİNDE MARKA OLDU, DAHA DA İYİ OLACAK”

Tersaneler konusunun her seçim zamanı insanların önüne geldiğini, ancak kimsenin işin doğrusunu bilmediğini savunan TSO Başkanı şöyle dedi:

“Burada üretim yapan dört tersanemiz var. Bu dört tersanemizden iki tanesi daha önceden devlete verdiği sözleri yerine getirmişler, ancak tapu irtifak haklarını alamamışlar. Bizim dönemimizde tapu irtifak haklarını almalarının önünü açtık. Tapu irtifak haklarını aldılar. Adamlar elli altmış milyon para yatırmış, her bir tersane için. Bugün artık mallarının sahibi oldular. Ortak alabilirler, satabilirler, teminat gösterebilirler ve bundan sonra devlet ihalesine girerken askeri güvenlik şartları ve yeterlilik belgelerini almaya haiz duruma geldiler. Bunda tabii müteşebbislerin büyük emeği var. Allah onlardan razı olsun. Bugün Ereğli’de dünyanın en iyi römorkörlerinden biri yapılıyor. Dünyadaki en iyi üç römorkör üreticisinden biri Ereğli oldu. Marka haline geldik. Diğer tersanelerimizde balıkçı gemileri, feribotlar gibi ağır işler yapılıyor. Geleceği bana göre çok açık. Kısa vadede yedi sekiz bin kişi istihdam olmaz ama boş yerlerimiz var.  Bunların da gerek tahsis sahibi yatırımcılar, gerekse yeni yatırımcılar tarafından faaliyete geçirildiği zaman, biz yine tersaneleri üç dört bin nitelikli eleman ve katma değer sağlayan işletmeler haline getirmiş olacağız. Şu anda yüzde otuzlarda, kırklara yaklaşıyoruz. Daha da iyi olacağına inanıyoruz.”

“PANDEMİ DÖNEMİNDE HER HAFTA BEŞ-ALTI BİN KİŞİYE ÇALIŞMA İZNİ ALDIK”

Mevcut yönetimin göreve geldiği 2018 Ağustosuyla beraber ekonomik kriz başladığını ifade eden TSO Başkanı Keleş şunları kaydetti:

“Krizin ardından pandemi başladı. Ekonomik kriz devam etseydi daha kötü olacaktı ama pandemi krizi Ereğli için bir şans oldu. Sanayisi güçlü bir kent olduğu için, gerek demir çelik fabrikalarımız, gerekse boru profil fabrikalarımız, gerekse de talaşlı imalat yapan ve makine üreticisi fabrikalarımız sayesinde Ereğli sürekli çalıştı. Pandemi döneminde her hafta için yaklaşık beş altı bin kişiye çalışma izni aldık. Ereğli sanayisi hiç durmadı. Buna tersanelerimiz de dâhil. Üretmeye devam etti, ihracata devam etti. Sanayi anlamında Ereğli bu işten karlı çıktı.  

“VERİMLİLİK İÇİN AKSİYON ALACAĞIZ!”

Tüm Türkiye’de olduğu gibi perakendecilik sektörünün Ereğli’de de pandemi döneminde biraz zarar gördüğünü ifade eden TSO Başkanı şöyle konuştu:

“Perakende sektörü hepimizin gördüğü gibi farklı bir mecraya evrildi.  Artık internet alışverişleri çağın birebir çalıştığı bir gerçeğe dönüştü. İnsanların alışkanlıkları değişti. Birçok üyemiz kendini bu noktaya yöneltti.  Bu işin dışında kalanlar da maalesef kaybetmeye devam ediyor. Hizmet sektörü sokağa çıkma yasaklarının bitmesiyle tekrar hareketlilik kazandı. Herkes dükkânlar açıldığında bu hareketliliği yakaladı. Haliyle günlük çalkantılar hepimizi etkiliyor. Türkiye’nin cari gerçekleri konusunda yapabileceğiniz çok az şey oluyor. Eskiden devrimler yüz yılda bir yaşanırdı. Şimdi her saat bir devrim oluyor. Dünya çok hızlı değişiyor. Bu üreten, çalışan dünyada bizim de varız dememiz için teknolojiyi yakalamamız gerekiyor. Türkiye’nin birçok noktasını geziyoruz. Gezdiğimizde gördüğümüz olağanüstü işler var. İnsanlar daha işletmelerini nasıl verimli hale getirmek için çalışıyor. Mersin’e gittik. Model bir fabrika var orada. Burada üretim proseslerine katkı sağlamak için, tamamı devlet teşvikli olarak çalışma yapılıyor. Günde bir ünite üretimin üç üniteye nasıl çıkacağını tasarlıyorlar.  Ereğli dışına çıkmadığınızda bunu görme şansınız yok. Ereğli dışında bambaşka bir dünya var. Gerçekten dünyayla yarışan bir Türkiye var. Bunları üyelerimize de kazandırmak için aksiyon almamız gerekiyor. Bunları da buraya getirmemiz gerekiyor. Fakat bizim daha sanayi yerleşkesi işini tamamlayamadığımızdan bu konularda adım atmak için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Bu dört sene içinde bunları hayata geçireceğiz.”

“KAFES BALIKÇILIĞI BAKANLIĞIN YER VE KAPASİTE KARARINI BEKLİYOR”

Keleş, Zonguldak’ın genel olarak bakıldığında kömür ve çelik üzerine ihtisaslaşmış bir şehir olarak görüldüğünü ifade ederek, “Her eve bir emekli maaşı giriyor. Böyle bir ekonomik rahatlık olduğu için insanlar yeni iş potansiyeli arayışına girmemiş. Ancak Türkiye’nin önünde bir fırsat var, bizim coğrafi olarak da önümüzde bir fırsat var. Denizin kenarında yaşıyoruz, denizden yararlanmıyoruz” dedi.

TSO Başkanı, Karadeniz’de kafes balıkçılığı olarak adlandırdığımız somon yetiştiriciliğinin müthiş bir ihracat potansiyeli bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

“Rize’de, Trabzon’da kafes balıkçılığından yüz milyon doların üstünde ihracatlar yapılıyor. Ereğli’de kafes balıkçılığı için son durumda, tüm raporlar çıktı. Bakanlığa kapasite tahsisi için yazımız yapıldı.  Bakanlığın uygun gördüğü bir kapasite bölgemize verilecek. Yer olarak, Ereğli Tersaneleri açığından Akçakoca sınırına kadar giden, en yakın mesafe iki ila altı mil olacak şekilde olacak. Çevreye en ufak bir zarar veren unsur barındırmayan bir proje.  Yaklaşık yüz elli milyon dolarlık bir ihracat potansiyeli var. Bakanlık her şeye dikkat ediyor. Bunlar sizin benim dememle olmuyor. Beş bakanlıktan müsaade alınıyor. Beş bakanlığın izni ve görüşü çerçevesinde yer ve kapasite ortaya çıkıyor.  Bundan da Ereğli en iyi şekilde yararlanacak.”

“EREĞLİ BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK”

Kafes balıkçılığı projesinin tamamlanmasıyla elde edileceği hesaplanan yüz elli milyon dolarlık ihracatın rakamı az bir rakam olmadığını belirten Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, “Yaklaşık bin-bin iki yüz kişilik bir istihdam olacak. Bizim ikinci OSB bölgesinde hedeflediğimiz istihdam dört bin. Mevcut OSB’mizde, iki bin üç yüz kişi çalışıyor. Bu artarak devam ediyor. Şu anda ilk yüz içerisinde iki, ilk beş yüz içinde üç firmamız var ama iki sene sonra ilk yüz içinde üç ya da dört firmamız olacak. Ereğli’deki yatırımcılarımız da kendi içlerinde yatırım yapıyor ve işlerini büyütüyorlar. Böylelikle de Ereğli büyümeye devam edecek” şeklinde konuştu.

“GÜÇLÜ MECLİS, GÜÇLÜ YÖNETİM, GÜÇLÜ EREĞLİ”

TSO Başkanı, yeni dönemde güçlü bir meclis, güçlü bir yönetim kurmayı amaçladıklarını ifade ederek şunları söyledi:

“Ticaret sanayi odalarının rengi olmaz. Tek rengi vardır, bulunduğu ilçe ekonomisine katkı sağlamak, bulunduğu ilçenin ekonomik hareketliliğini geliştirmek, istihdamı arttırıcı unsurları hayata geçirmektir. Bu şehirde yaşadığımız için, spor, sanat, eğitim gibi konular da direkt olmasa da dolaylı olarak ilgi alanımıza girer. Bu işlere kafa yorduğumuzda da hem belediye başkanı, hem de kaymakamla iyi ilişkiler içinde çalışan bir yapıdır. TSO yedi meslek grubundan oluşur. Yedi farklı sektörlerden insanların kümelendiği bir yapı var. Şunu söylemek gerek, TSO seçimleri Türkiye’deki en demokratik seçimlerdir. Önce herkes kendi grubundan çıkar, sonra yedi kişilik bir yönetim kurulu oluşur. Her meslek grubunun üç meclis üyesi olur. Amacımız bu üç meclis üyesinden bir yönetim kurulu üyesi çıkararak, o meslek grubu ile ilgili sorunların çözümü ve potansiyelin değerlendirmesi anlamında kuvvetli bir yapı ortaya konulur. 2018’de bu işin zorluklarını çektik. Şu anda her meslek grubundan bir yönetim kurulu üyesi olmasını amaçlıyoruz. Dolayısıyla güçlü bir yönetimimiz, güçlü bir meclisimiz olacak.”

“ASLOLAN EKİPTİR”

Sahadan gelen geri bildirimlerin TSO yönetimini daha fazla çalışmaya sevk ettiğini ifade eden Keleş, “Sahadan ne kadar geri bildirim gelirse, biz o kadar fazla koşmaya, daha fazla çalışmaya hazırız. Sadece sizin, benim dememle oda yönetilmez. Odaya asıl yön verecek olan üyedir, üyelerin her biridir. Dolayısıyla onların temsilcisi olan meclis ve yönetim kurulu üyeleridir. Asıl olan ekiptir. Ekibimizin doğal bir parçası olan tüm üyelerimiz, meclisimiz ve yönetim kurulumuza mutlak suretle çok büyük görev düşüyor. Bizim bu saatten sonra yapacağımız Ereğli TSO’yu güçlü bir yönetimle tekrar kaldığımız yerden devam ettirmektir” dedi.

“TSO ÜYELERİ BASİRET SAHİBİDİR, PLANLAR, ANALİZ EDER. KARARLARINI KENDİLERİ VERİRLER ”

Keleş, seçim düzlemine girildiği bu günlerde, kamuoyunda üyelere yönelik baskılar kurulduğuna dair algıların oluşturulmaya çalışıldığını belirterek, “Hiçbir güç, hiçbir kuruluş, üyemizin iradesine ipotek koyamaz.  TSO üyeleri sanayide üreten, ticaret yapan, geleceği planlayan, geçmişi analiz eden, basiret sahibi kişilerdir. Üyelerimizin hiç biri, kendi kanaat ve iradeleri haricinde bir davranışa prim vermez.  TSO üyeleri, önümüzdeki seçimlerde kendilerini temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak, ilçenin gelecek vizyonuna katkı vermek için sağduyu ve akıl çerçevesinde, özgür iradeleriyle karar verecek.  Onların teveccühünü isteyen herkesten saygı beklemek,  üyelerimizin en doğal hakkıdır. Oda seçimlerinde de üyelerimiz bizzat kendileri karar verecektir. Kimse üyelerimize zorla bir şey yaptıramaz. ”

“HEPİMİZ TSO ÜYESİYİZ, ÜYE KALACAĞIZ, ÖTEKİLEŞTİRMEYE GEREK YOK”

Seçim dönemlerinde mevcut yönetimler hakkında hep bir şeyler söylendiğini ifade eden TSO Başkanı, “Ancak belirtmem gereken, anlaşılması gereken husus, benim halen TSO başkanı görevinde olduğumdur. TSO’ya kayıtlı tüm üyeler, muhalif aday ve listesinde bulunanlar da dâhil olmak üzere, halen başkanlığı görevini yürüttüğüm odanın üyesidir. Seçim geçtiğinde de üyemiz olarak kalmaya devam edecekler. Bizim de bir yere gittiğimiz yok. Seçimin sonucu ne olursa olsun, TSO üyesi olarak ilçemiz için elimizden gelen katkıyı vermeye devam edeceğiz. Bizim de, tüm TSO üyelerinin de işlerimizi salimen yürütmemiz için barışa, huzura ve birlikteliğe ihtiyacımız var. Bu çerçevede, seçimden sonra da birliktelik içinde bulunmaya mecbur olduğumuz kişileri ötekileştirmemek gerektiğine özel bir vurgu yapmak istiyorum.  Algı yaratmak için söylenen her şeye verecek bir cevabımız var ama insanları birbirinden uzaklaştıran ve ötekileştiren polemiklerin TSO gibi bir kurumun daha sağlıklı işlemesine katkı sağlayacağı fikrinde değilim”  ifadelerini kullandı.

“ÜYELERİMİZİN TAMAM DEMESİNİ BEKLİYORUZ”

1 Ekim cumartesi günü TSO organ seçimlerinin üyeleri, ilçe ve ülke için hayırlı olmasını dileyen Keleş, sözlerini “Seçimde 1650 üyemiz oy kullanacak. Üyelerimizin gelecekleri ile ilgili kararı sağduyuyla vereceğine inanıyoruz. Bu dönemde ne yaptık diye sorarlarsa, Ereğli TSO herkesin odası oldu.  Hiçbir grubun veya kurumun değil, herkesin odası oldu. Bizim de eksik kaldığımız noktalar olmuştur ama gelecek için, dört yıllık dönem için, geçmişten gelen tecrübelerimizle birlikte hızlı bir şekilde ilerleyebileceğimiz dört sene var. Bunu ıskalamamamız gerekiyor. Bunu ıskalamamız için de mevcut kadroyla, güçlenmiş yeni yönetim ve meclisle beraber, üyelerimizin bu işe tamam demesini ve oyunu kullanmasını bekliyoruz” şeklinde tamamladı.

Haber: Hüseyin Aksakal