ANA SAYFA
GÜNDEM
SİYASET
EKONOMİ
MAGAZİN
EĞİTİM
SPOR
KÜLTÜR-SANAT
SAĞLIK
KÜNYE
İLETİŞİM

HÜSEYİN UYSAL İÇİN ÜÇ ZARF

   
Hüseyin AKSAKAL - DÜNYA HALİ Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Malum bir  mesel vardır.

 Sadrazam görevi selefine teslim ederken üç zarf bırakır ve “İşler kötüye gittiğinde birinci zarfı aç” der.  Çiçeği burnunda sadrazam bir süre görev yaptıktan sonra bakar ki hakkındaki algı kötüye gitmeye başlamış. İlk zarfı açar.  Zarfın içindeki mektupta, “İşler kötüye gittiğinde bol keseden vaatler ver, insanların kafasını karıştır, yine kötüye gidiyorsa ikinci zarfı aç” yazmaktadır.

Sadrazam tecrübenin gereği olan taktiği başarıyla uygular, altı ay işler yolunda gider, algı güçlenir. Sonra yeniden hakkında ileri geri konuşanlar artmaya başlayınca ikinci zarfı açar, bu kez mektupta, “Kendinden öncekileri suçla, yine kötüye giderse üçüncü zarfı aç” yazmaktadır.  Sadrazam, altı ay da kendisinden önceki idareyi, filan paşayı, falan kethüdayı suçlayarak dikkatleri başka tarafa çevirir. Bir süre sonra yine sarayda hakkındaki dedikoduların arttığını fark edince üçüncü zarfı açar.

Zarfta “Üç zarf da sen hazırla” yazmaktadır.

***

Bu meselden temelde anlamak gereken şey, boş vaatlerin, geçmişi suçlamanın ancak sınırlı süre günü kurtarabileceğidir.

Geçmişi suçlamak aynı zamanda idari bir zayıflıktan kaynaklanır.  Selefin başarısız olduğu durumlarda, halefin kendini aklamak için kullandığı bir savunma mekanizmasından başka bir şey değildir bu. Üstelik daha önce muteber sayılan insanların, görevi bitince  tü-kaka edilmesi, zamanla sosyal bir rahatsızlığa dönüşme potansiyeli taşır. Ona bakarsan, geçmişi eleştirmek bugünü eleştirmekten kolay olduğundan, gücün yanında olmak karşısında olmaya yeğ olduğundan görev  süresi sona ermiş kişilere eleştiriler hep daha fazladır.

 Tam olarak ifade etmek gerekirse, bugün görevde bulunanlara övgüler, eskiden görev yapanlara yergiler yağdıranlar, gün ola harman ola, yarın geldiğinde, bugünkülere de aynı şeyi yapacak demektir.

***

Önceki Dönem Belediye Başkanı Hüseyin Uysal’ın ismini 2011 seçimleri için aday adaylarının arz-ı endam ettiği dönemde işittim. Kendisiyle tanışmam da tuhaf şekilde Ereğli’de değil, hafta sonu için gittiğim köyümde oldu.

O günlerde Kireçlik’e termik santral yapılması gündemdeydi ve siyasiler konuya yakın ilgi gösteriyordu.  Konu hakkında bölge halkının görüşlerini almak için gelenlerden biri olan Hüseyin Uysal ile köydeki meskenimin karşısında bulunan bir köy kıraathanesinde oldu. O dönemde CHP’den milletvekili aday adaylığı söz konusuydu, Termik Santral karşıtı fikirlerimizi anlattık.  Kendisi CHP’den daha sonra milletvekili olamadı.

Sonra 2014 seçimlerinde AK Parti’den Belediye Başkan adayı oldu ve seçildi.  Başkanlığı döneminde çeşitli vesilelerle bir araya geldik. Konuşma arasında kendisine hep “Benden övgü beklemeyin, övgü yozlaştırır, eleştiri tazeler, görevdeki kişileri eleştirmek daha yararlıdır” ifadesini kullanmışımdır. Gerçekten de Uysal döneminde bir kez övmüş müyümdür bilemiyorum ama çoğu kez kendisini eleştiren yazılar yazmışımdır.

Aynı eleştirel yazıları, Uysal’ın hem halefi, hem selefi durumunda olan Belediye Başkanı Halil Posbıyık’a da görev süresinde yapmışımdır. Ne Uysal’ı, ne de Posbıyık’ı aktif siyasetin içinde değilken eleştirdiğim vaki değildir.  İşte yine gün geldi, görevdeki belediye başkanının eksiklerini ve hatalarını yazmayı işimizin bir parçası olarak görmeye devam ediyoruz.

***

Yanisi şu…

Uysal beğenmediğiniz bir imza atmış olabilir. Tıpkı selefinin, Uysal tarafından beğenilmeyen imzalar attığı gibi.  Bugün mevcut yönetimin, gelecek yönetimin beğenmeyeceği imzalar atmaya devam ettiği gibi.  Bunların konuşulmasında bir mahzur yoktur.  Fakat işi abartmamak da gerek.

Kusursuz insan aramak, balıklarda tüy, kurtlarda pul aramaya benzer. Nafiledir.  Ona bakarsanız, Hüseyin Uysal’ın kendisinin bile kusursuz olduğunu iddia edeceğini zannetmem. Elbette, kusurun ne olduğu da önemli. Görevi biten belediye başkanlarının  hukuk karşısında hesap vermesi gerekiyorsa,  bu hukuk ile kendileri arasındaki bir husustur. Belediyecilik veya siyaset anlamında kusurlar söz konusu ise de zaten Uysal örneğinde olduğu gibi bunların politik bedelleri seçim sandıklarında ödenir, ödenmiştir.

Uysal’ın belediye başkanı seçilmesi, daha önceki belediyecilik tecrübelerinden ziyade, ilçede muteber sayılan insanlar arasında yer almasından kaynaklanıyor.  Kendisi belediye başkanı olmadan ne kadar muteber bir insansa, belediye başkanlığından ayrıldıktan sonra da o kadar muteber bir insandır. İçimizde yaşayan, selam verdiğimiz, aldığımız, bizden dediğimiz kişilerdendir.  Kendisi üzerine görevi esnasında yaptırım sonucu olmayan eylemleri dolayısıyla ağır eleştiriler getirmek, muteber insanların yapacağı işlerden değildir. Devr-i sabık yaratmanın, karşı karşıya bulunduğumuz sorunların çözümüne ilişkin pozitif bir katkısı bugüne kadar olmadığı gibi, bundan sonra da olmayacaktır.

Her şeye rağmen, Uysal görevdeyken, nasıl selefi ile bu şehirde yaşayanlar arasında bir hemşehrilik bağı varsa, Uysal ile de aynı bağın korunmasına özen göstermek gerekir. Hemşehrilik bağı, kimseyi kabahat ve suçlardan ari kılmaz ama sosyal ilişkilerin selam alıp veremeyecek duruma gelmesinin önüne geçer.  Yargılanacak bir işi varsa yargılanır ama yargılanan hemşehrimizdir diye düşünüp, kendisi için iyi niyet temennisinde bulunmak, hemşehrilik hukukuna daha münasip bir tutum olacaktır.

Dün, Uysal sırasıyla üç zarf açtı, bugün yeni yönetim kendi zarflarını açıyor.  Yarın son zarftaki talimata uygun olarak üç zarf hazırlamak iktiza eden gün herkes için gelecek.

Bunu akıldan çıkarmamak gerek.



YORUMLAR


Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?


Her sene 24 Temmuz’da basın mensupları için kutlama mesajları yayınlanır. Adı üstünde Basın Bayramı ya… Gelec... Devamını oku >>

KENDİ AYAKLARI ÜSTÜNDE BİR EREĞLİ…


Gazetelerde, internet sitelerinde, sosyal medyada, realitenin ne olduğundan ziyade, kimin haklı olduğu veya kimin neye sahip olduğu, neye s... Devamını oku >>

GEÇEN HAFTA, BU HAFTA


İçimden hiç yazı yazmak gelmiyor…  Daha doğrusu ne yazsam yetersiz olacağını bildiğimden, klavyemden utanıyor, be... Devamını oku >>

BEKLEYEREK DEĞİL, ÇALIŞARAK…


Karadeniz Ereğli yeni yıla okulda akran zorbalığının bir örneğini konuşarak girdi. Bir meslek lisesinde dört öğrenci, eng... Devamını oku >>

İL OLMA TALEBİ YA DA EREĞLİ’YE SAĞIR OLMAK…


2020 Aralık ayında, neredeyse tam iki yıl önce bu konuyu yine yazmışım. “Karadeniz Ereğli, taleplerini merkezi idareye aktarm... Devamını oku >>

KÖŞE YAZARLARI

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?
EREĞLİ ‘’DİNAMİKLERİ’’ ZAYIF
Nöbetçi Eczaneler

PİYASALAR

32,5095
34,7826
2.496,86

KDZ.EREĞLİ'DE HAVA DURUMU

parçalı az bulutlu
parçalı az bulutlu 14o

SON YORUMLAR