Dünya Çevre Gününde, Zonguldak´ın çevresel sorunlarına dikkat çektiler

Karadeniz Ereğli Çevre Platformu, Zonguldak’ta yaşanan hava ve çevre kirliliği nedeniyle 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü  kutlayamadıklarını bildirdi.

Karadeniz Ereğli Çevre Platformu tarafından 5 haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle yapılan açıklamada, Bir tarafı deniz diğer tarafı orman olan çok güzel bir coğrafyada bulunan Zonguldak’ın salgında büyükşehirlerle aynı konumda yer aldığı belirtildi.

Bu sonucun yaşanmasında bölgede yaşanan ve doğayı, hayvanları da olumsuz etkileyen madencilik ve sanayi faaliyetlerinin olumsuz etkilerinin rolünün olduğu vurgusu yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bir yıl önce birileri “dünya genelinde virüs salgını olacak, insanlar eve kapanacak, sokağa çıkma yasakları gelecek, yüz binlerce insan ölecek” dese herhalde kimse inanmazdı. 2019 yılı sonunda Çin’de başlayan ve tüm dünyaya yayılan Kovid 19 salgını bunların hepsini gerçekleştirdi. Salgın hala devam ediyor.

Hükümet otuz büyükşehir ve Zonguldak’ın salgının en yoğun yaşandığı yerler olduğunu açıkladı. Buralarda şehirlerarası yolculuk, maskesiz dolaşmak, hafta sonları ve ulusal bayramlarda sokağa çıkmak yasaklandı. Salgın azalınca yasaklar ondört büyükşehir ve yine Zonguldak dahil olacak şekilde daraltıldı. Sonrasında normalleşme kararı alınmış olsa bile, bizler Zonguldaklılar yaşadığımız bölgedeki hava kalitesinin sonucu olarak salgından en ciddi etkilenebilme riskini sürekli taşıyoruz.

‘’VE ZONGULDAK’’

Bir tarafı deniz diğer tarafı orman olan çok güzel bir coğrafyada bulunan Zonguldak’ın salgında büyükşehirlerle aynı konumda yer almasının temel nedenlerinin,

TTK ve özel kuruluşlarca işletilen taş kömürü madenlerinin yer aldığı Zonguldak’ta madenlerde çalışan işçilerin önemli bir bölümünde akciğer hastalıkları olması.

Şehrimizde yıllardır Termik Santraller, demir çelik kuruluşlarının yarattığı salınımlar / tozlaşmalardan oluşan hava kirliliğinin neden olduğu çok sayıda akciğer hastası bulunmasıdır.

Bu nedenlerden dolayı akciğere yerleşen / solunum sistemini felce uğratan Kovid 19 virüsünün bölgemizde hızla yayılıp, vaka ve vefatların ülkemizin diğer şehirlerine göre yüksek seyretmesine neden olduğu remi veriler ile görünür olmuştur.

AKCİĞER RAHATSIZLIĞININ YOĞUNLUĞU RESMEN AÇIKLANDI

Kovid 19 salgınından Zonguldak’ın en fazla etkilenen iller arasında yer alması bize, bölgemizin denizine, derelerine, ormanlarına, hayvanlarına ve insanlarına zarar veren madencilik ve sanayileşme ile karşı karşıya olduğumuzu net bir şekilde göstermiştir.

Hükümet  4 Nisan 2020  Açıklamasında “Zonguldak’ta akciğer hastası olan vatandaşların sayısının yoğun olduğunu’’ resmi olarak açıklamıştır.

Taş kömürünün çıkarılmasının, sanayi üretiminin çevreye, canlılara, insana zarar vermeden gerçekleşmesini talep ediyoruz. Bunun dünyanın birçok ülkesinde gerekli yatırımlar, önleyici tedbirler ile yapılabildiğini çok iyi biliyoruz. Yüksek sesle “İnsan sağlığına zarar vermeden madencilik, zararlı salınım yaratmadan sanayileşme mümkündür” diyor. Zonguldak ili ve ilçelerinde mevcut Kömür yakan işletmelerin  Baca filitre sistemlerinin  yeterli olmayanlarının Bakanlığın belirlediği satandartlar  ile donatılmasının yaşamsal bir zorunluluk olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlatıyor.

 BÖLGEMİZDE  YENİ KİRLETİCİ  UNSURLAR İSTEMİYORUZ

Kovid 19 salgını açıkça göstermiştir ki doğanın, çevrenin dengesini umursamayıp, çevreye zarar verme pahasına en fazla kar elde etmek için gerçekleşen her türlü üretim, yapılaşma yaşamımızı ve geleceğimizi tehdit etmektedir. Ancak çevremizi umursamadan aynı anlayışla üretime devam edersek çok daha tehlikeli salgın ve felaketlerle karşılamamız kaçınılmazdır.

Tam da bu bilinç ile Ereğli Çevre Platformu, bölgemizde çevreye zarar veren tüm oluşumları gündeme getirmek, kamuoyunun dikkatini çekmek, çözüm önerileri sunmak, olumsuzluklara karşı mücadele etmek, çevre duyarlılığının güçlenmesi için çalışmalar yapmak maksadıyla iki ay önce kuruldu. Ancak Kovid 19 salgını nedeniyle planladığımız anket, konferans, çevre etkinliklerimiz askıya alındı.

Önemli bir husus Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hava ölçüm istasyonu verisine göre Karadeniz Ereğli’de 2020 yılı içinde havadaki tozlaşmayı gösteren PM 10 değeri günlük ortalama 100 µg/m³  üzerinde HASSAS seviyesinde iken, Mayıs ayında yılın en düşük seviyelerine 30 µg/m³  altına inmesinden memnuniyet duyuyor. Son günlerde  PM 10 değerlerini bilmediğimiz  nedenle sağlıklı bir şekilde görüp izleyemiyoruz.

Çevre ve Şehircilik Bakanlık il Müdürlüğünün bu konuda bir açıklama yapmasını bekliyoruz.

TC ANAYASAMIZIN AŞAĞIDAKİ MADDELERİNİ HATIRLATMAK İSTİYORUZ

Madde 56:

Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.

Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.

Madde 63:

Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.

Madde169:

Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.

Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.

Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasî propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.

Sonuç olarak; yaşamımızın kaynağı olan ormanlarımızın, havamızın, derelerimizin, denizimizin kirlenmemesini hayvanların ve kent insanının sağlıklı bir çevrede yaşamasını anayasal haklarımızı vurgulayarak talep ediyoruz. Her zaman takipçisi olacağız.